Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ‘Bir Milyon Öğretmen Bir Milyon Fikir’ dijital bir platformuna ilişkin, "Diyelim ki fen ile ilgili çok önemli bir fikir var. Ama bu projenin sadece belli bir okulda kalması değil de Türkiye’ye mal olması açısından buradaki fikir platformonun destek olacağına inanıyoruz" dedi.
MEB öğretmenlerin fikir, proje ve önerilerini almak için ‘Bir Milyon Öğretmen Bir Milyon Fikir’ dijital bir platformunu kurdu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Bakanlıkta düzenlenen toplantıda “Bir Milyon Öğretmen Bir Milyon Fikir” Projesinin tanıtımın yaptı. Bakan Selçuk konuşmasında, öğretmenlerin fikirleri nelerdir bunları nasıl bir araya getirebiliriz diye düşünüldüğünde genelde bir resmi yazılıp genelge gönderildiğini belirterek, “Sonra öğretmenler zümrelerde zümreler okulda okullar ilçede ilçe de illerde temsil edilir ve öğretmenlerimizden gelen fikirler zümrenin içinde okulun içerisinde ilçede ve ilde bambaşka bir hale gelerek Milli Eğitim Bakanlığına ulaşır. Bu ulaşan içeriklerle benim öğretmen odalarında okullarda ya da herhangi bir ortamda meslektaşlarımla karşılaştığımda beyan edilen fikirler arasında genelde ciddi bir fark olur. O sebeple ‘biz öğretmenimizle niye doğrudan konuşmuyoruz’ sorusu gündeme geldi. Artık bizim veri tabanlarımız veri madenciliği yoluyla bırakın milyonlarca fikri milyarca fikri çok rahat analiz edebileceğimiz dijital dönemdeyiz. Bu nedenle şu anda üzerinde konuştuğumuz proje çok daha farklı bir değer taşıyor. Dünyada bu denli büyük bir öğretmen kitlesi olan çok az ülke var. Hem resmi okullarımızdaki hem de özel öğretim kurumlarımızdaki öğretmenlerimizin okul yöneticilerimizin okul liderlerimizin hepsinin görüşlerini ayrı ayrı almak, 1 milyon öğretmenin görüşlerini ayrı ayrı almak ve bu görüşleri bazen tematik olarak ifade edebilmek, bazen genel olarak öğretmenlerden gelen bu görüşleri biriktirmek şekliyle farklı metotlara yönelik çalışmalar yapılabilir” ifadelerini kullandı.
"ÖĞRETMENLERİMİZİN BU FİKİRLERİNİ BİR ARAYA TOPLAYARAK DA ORTAK PROJE ÇALIŞMALARINA YOL AÇMAK İSTİYORUZ"
“Bunu yapmaktaki amacımız daha güçlü bir Türkiye, daha müreffeh bir okul yapısı, daha mutlu daha başarılı çocuklar geleceğe hazırlanan çocuklar” Hepimizin ortak hedefi,ortak paydası bu aslında” diyen Selçuk, “Bütün bu kurumlar, makamlar , koltuklar, okullar hepsi Türkiye’nin geleceği için çocuklarımızın geleceği için. Ortaya çıkan fikirlerin kimi zaman buluşturulması için çeşitli ortamlara ihtiyaç da duyulacak. Benzer fikirler ortaya koyan öğretmenlerimizin bir araya gelmesiyle ilgili bir takım dijital ortamlar da oluşturulacak. Bu çalışmayla ilgili yapmak istediğimiz şey sürdürülebilir olacaksa bu gerçekten işe yarayacaksa bunun için bir takım tedbirlerde almamız gerekiyor. Bu tedbirlerin muhakkak suretle okul düzeyinde ilçe il ve merkez teşkilatı düzeyinde ayrı ayrı yapılandırılması lazım. Bu dönüşümün kolay olmadığını biliyoruz bunun farkındayız. Eğitimin hiçbir bileşeninin tek başına eğitimi omuzlayamayacağının da farkındayız. Bizim öğretmenler birlikte okul liderlerinin desteğine de çok ihtiyacımız var bu projede. Onlar bizim için okulun santrali gibiler. Onlar santral vazifesi görerek bu projenin çok daha işlevsel olmasına katkı sağlayacaklar. Özet olarak biz okulu bir ekosistem olarak görüyoruz. Toplumda aile neyse eğitimde de okul odur. Bu anlamda da okulun tüm bileşenlerini, sistemin bütün alt sistemlerini ortak hareket ettirmeye gayret ediyoruz. Bu konuda il ve ilçelerdeki Ar-Ge birimlerimizin de aktif olması konusunda ayrı bir vurgumuz var çünkü okullarımızdaki bu fikirler nasıl hayata geçecek? Okul düzeyinde, ilçe, il düzeyindeki projelerle geçecek. Bizim için bir proje çöplüğü oluşturmak istenmeyen bir şey. Önemli olan yaptığımız her işin birbirini destekleyici, bir sonraki projeyi hazırlayan, hem uluslararası hem de ulusal düzeyde katkı sağlayan çalışmalar olması. Aksi takdirde birbirinden bağımsız projeler, binlerce proje sadece vakit kaybı boşa enerji kaybı gibi olabiliyor. Şu ana kadar yapılan birçok projenin çok katkı sağladığını düşünüyorum. Bunun sadece yeni bir organizasyona yeni bir nefese ihtiyacı olduğunu ifade ediyorum. Öğretmenlerimizin bu fikirlerini bir araya toplayarak da ortak proje çalışmalarına yol açmak istiyoruz. Diyelim ki fen ile ilgili çok önemli bir fikir var. Ama bu projenin sadece belli bir okulda kalması değil de Türkiye’ye mal olması açısından buradaki fikir platformonun destek olacağına inanıyoruz" açıklamasında bulundu.
DEVLET OKULLARINDAKİLER MEBBİS, ÖZEL OKULLARDAKİ ÖĞRETMENLER E-OKUL ÜZERİNDEN
Bakan Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunu sadece okullarla bırakmamak lazım. Bunu üniversitelerle, STK’larla, özel sektörle bir arada düşünmek lazım. Bu 1 milyon öğretmen fikirlerini nasıl paylaşacak? Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerimiz ’Mebbis’ sistemi üzerinden, özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerimiz ise ’E-Okul’ sistemi üzerinden platforma girerek kendi fikirlerini belirtebilirler. Bizim veri tabanımızda anahtar kelimeler dediğimiz bir uygulama var. Anahtar kelimelerin çok ötesinde artık veri madenciliğine dayalı olarak çok ilginç ilişkilendirmeler ve analizler yapma söz konusu. İsterse 1 milyar kişinin görüşleri bir araya gelsin bir tane anahtar kelime üzerinden 1 milyon öğretmenimizin fikrinin içerisinden süzüp rafine bir proje önerisi çıkartmak mümkün. Buna öğrenme analitikleri diyoruz. Geliştirilen öğrenme analitikleri çerçevesinde de bunun öğrenmeye katkısını da ortaya koymuş olacağız. Böylece teoriden pratiğe de geçiş yapma fırsatımız olacak. Çok temelde şu söylenebilir, ‘imkanım olsa da fikrimi Bakanlığa ulaştırsam sesimizi duyurabilsek bakanlık politikalarında söz sahibi olabilsek şu konuda fikrimi projemi çok değerli buluyorum’ diyen bütün meslektaşlarım için bir platformdan söz ediyoruz."
"BU PROJELERLE ANALİZ RAPORLARI ÇERÇEVESİNDE BİREBİR İLGİLENECEĞİM"
Şu anda çok ciddi yoğunlukta kendilerine fikirlerin geldiğini aktaran Bakan Selçuk, "Fakat bu öneriler biraz dağınık kalıyor ve hepsine yetişemiyoruz. Bütün bir platform olursa bütün öğretmenlerimizin fikir ve projeleriyle ilgilenmek söz konusudur. Bu projelerle analiz raporları çerçevesinde birebir ilgileneceğim. Çünkü genelde şöyle bir yaklaşım vardır. Ben literatürden sahaya gitmeyi çok önermem. Genellikle sahadan kavrama gitmenin daha sahici olduğunu savunmuşumdur. Biz kelimeler ve kavramlarla ilgili olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, her bir kavram karnından doğduğu ortamın hizmetindedir. Bu platform 7/24 açık. Zaten Milli Eğitimi Bakanı 7/ 24 saat uyumadığı için bir problem olmayacaktır. Bakanlık olarak burada 24 saatlik izleme ve takip sistemimiz var. Bu gelen önerilerin tümüne çok farklı şekillerde yanıt verme imkanımız da olacak. Bu veriler toplanacak sonra meslektaşlarımızın nasıl haberi olacak? Bu toplanan verilerin ilk değerlendirme çalışmasını 24 Kasım Öğretmenler Gününde kamuoyuyla paylaşacağız. Öğretmenler Günü için şu anda çalışmalarımız devam ediyor. 24 Kasım Öğretmenler Gününe kadar gelen fikirlerin ne olduğunu, nasıl gruplandığını, nasıl analiz ettiğimizi bununla ilgili özet çözümleme raporunu paylaşmış olacağız. 24 Kasım’dan sonra da 1 milyon fikrin bize gönderilmesi devam edecek. birmilyonfikir.meb.gov.tr adresinden giriş yaparak bu projeye katkı verirse meslektaşlarım çok mutlu olacağız. Bu bizim burada masada alacağımız bir karar meselesi değil. Bu mesele hepimizin omuzlaması gereken bir mesele. Birlikte başaracağımız bir konu. Bir kişinin ya da bakanlığın başarısı ya da başarısızlığı değil Türkiye’nin başarısı ya da başarısızlığı. Dünyada güçlü bir fikirden daha güçlü bir şey yoktur. Fikirler kalpten doğar. Meslektaşlarımızdan istirhamımız şu, o güzel kalplerinizi bize açınız ki kalpten kalbe de köprüler kuralım" şeklinde konuştu.
(İHA)