Bazı kentlerde çift tırnaklı hayvanlarda görülen SAT-2 serotipi şap virüsü nedeniyle Tarım ve Orman Bakanlığı, ithalat, ihracat ve kesim maksatlı sevkler dışındaki tüm hayvan hareketlerini yasakladı. Tedbirler kapsamında hayvan pazarları da kapatılırken, hızla aşılama çalışmaları başlatıldı.
'YOĞUN ŞEKİLDE AŞILAMA DEVAM EDİYOR'
Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, şap virüsünün çift tırnaklı hayvanların epitel dokusuna duyarlı çok bulaşıcı bir hastalık olduğunu kaydetti. Köse, “Ülkemizde daha önce şapın farklı türleri vardı ama ilk defa SAT-2 kaynaklı hastalık görüldü. Henüz Adana’da yok ama şap hızlı yayılan bir enfeksiyon olduğu için her an gelebilir. Şap Enstitüsü Kurumu bu konuda çok hızlı davranarak Irak’tan virüsü izole edip hemen aşısını üretmeye başladı. Enstitüsüyle görüştük, aşı üretimi başlandı. 1 ay içerisinde tüm Türkiye’ye yetecek kadar şap aşısı üreteceklerini söylediler. Yoğun şekilde aşılama devam ediyor” ifadelerini kullandı.
GENÇ HAYVANLARDA ÖLÜME SEBEP OLABİLİYOR
Şapla mücadele için karantina, aşılama ve hayvan hareketlerini durdurma kararlarına uymak gerektiğini anlatan Nihat Köse, “Hatırlarsınız, daha önce İngiltere’de şap çıkmıştı ve kraliçeyi oraya sokarken ayaklarını dezenfekte etmişlerdi. Şap, hayvancılığımızın çok ciddi tehlikelerinden birisi. Yıllardır uğraşıyorduk şimdi de SAT-2 ile uğraşıyoruz. Enfekte olan hayvanlarda biraz daha belirtilerin hızlı ya da sert seyrettiği bilgisine ulaştık. Hayvanların epitel dokularında, ağız mukozasında, tırnaklarda, memelerde kabarcıklar halinde görülüyor, ondan sonra derinin soyulması, salya akıntısı, ateş, verim düşüklüğü gibi belirtiler gösterir. Genç hayvanlarda, buzağılarda kalp sorunu yaratarak ölüme sebebiyet verebilir. Bu işi çok ciddiye alarak, mutlaka aşılamaları yaptırarak, ahırımıza yabancı hayvan ve hatta insan sokmayarak önlemlerimizi alabiliriz” diye konuştu.
'KIRMIZI ET TÜKETMENİN SAKINCASI YOK'
Bazı vatandaşlarca şap ve şarbon hastalıklarının karıştırılması kaynaklı kırmızı et tüketimine güven sorununun yaşandığını anlatan Nihat Köse, şunları söyledi:
“Şap, zoonoz karakterinde bir hastalık değildir. Yani çok istisna olarak ağızlarda aft yapabilir, o da çok küçük kabarcıklar şeklinde olur ama bu çok seyrek gösterir. İnsanlar şap ile şarbonu karıştırıyorlar. Etten insana bulaşıyormuş gibi dedikodular var, bu doğru değildir. Bahsedilen şarbondur. Onun etkeni bacillus anthracis, yani bir bakteridir. Bu, viral bir enfeksiyondur. Kırmızı etten insanlara bulaşan, kara çıban yapan hatta zaman zaman ölümlere neden olan hastalık şarbondur. Unutmayalım, şap ile şarbonu karıştırmayalım. Kırmızı et yemenin, süt tüketmenin hiçbir sakıncası yok. Zaten şaplı bölgelerden hayvanlar kesilmek zorunda kalırsa o etin tüketilmesi konusunda bir karantina tedbiri de yok.” ()