Muş’tan 1987 yılında Adana’ya göç eden Maşallah ve Gülizar Ardil çifti, bir televizyon kanalında yayınlanan programda ailesini arayan Reşit Ongun’un biyolojik ailesi olduklarını iddia ettiler.
Muş’un Güzeltepe köyünde yaşayan Maşallah (60) ve Gülizar Ardil (57) çifti, 1988 yılında Adana Meydan Doğum Hastanesinde bir erkek çocuklarının dünyaya geldiğini söyledi. Hastanede görevli bir hemşire tarafından doğum sonrası çocuklarının öldüğü haberi verilmesi üzerine Ardil çifti büyük bir şok yaşadı. Hemşirenin kendilerine cenazeyi göstermediğini ve defin işlemlerinin belediye tarafından yapılacağını söylediğini iddia eden Maşallah ve Gülizar çifti, bebeği almadan hastaneden ayrıldıklarını ifade etti. Olayın ardından 1989 yılında yeniden Muş’a dönen çift, çocuklarının hep hayatta olduğu ümidiyle yaşadıklarını söyledi.
Bir televizyon kanalında yayınlanan programa katılan ve biyolojik ailesini arayan Reşit Ongun’un da Adana Meydan Doğum Hastanesinde dünyaya geldiğini söylemesi, Ardil ailesinin aklında soru işaretlerine neden oldu.
"DNA TESTİ YAPMAK İSTİYORUM"
Gazetecilere açıklamalarda bulunan Maşallah Ardil, 1988 yılında eşinin hamile olduğunu ve hastaneye götürdüğünü söyledi. Eşinin doğum yaptığını ifade eden Maşallah Ardil, "Doğumdan sonra hastaneye gittim ve hemşire çocuğumuzu bize göstermedi. Hemşire bana ’senin çocuğun öldü’ dedi. Reşit Ongun, televizyona çıktığı zaman bize çok benzediğini fark ettim. Reşit Ongun için DNA testi yapmak istiyorum. Reşit Ongun bize, ailemize benziyor, ben DNA testi yapmak istiyorum" dedi.
"REŞİT’İN ARADIĞI ABLASI BEN OLABİLİRİM"
Reşit Ongun’un aradığı ablası olabileceğini iddia eden Maşallah ve Gülizar Ardil’in kızı Necla Özyurt (33) ise, "Annem ile babamın bana anlattıklarına göre, bir dava için Adana’ya gittiklerini söylediler. O zaman da annem hamileymiş. Annem fenalaşınca hastaneye götürüyorlar ve annem doğum yapıyor. Annem, çocuğun doğumdan sonra ağladığını bana anlattı ve daha sonra hemşirenin biri gelip anneme demiş ki ’Senin çocuğun ölmüş.’ Annem de Türkçesi olmadığı için cevap verememiş, kendini ifade edememiş. Babamda, amcasına durumu anlatmış, ‘amca; benim çocuğum vefat etmiş, cenazeyi götürelim mi? Götürmeyelim mi?’ diye sormuş. Hemşirenin biri o arada gelmiş ve ’götürmeyin, zaten burada devlet defin ediyor’ demiş. Babamın amcası da ’götürmeyelim’ demiş. Babam da amcasına uyarak cenazeyi götürmemiş. Reşit Ongun, televizyona çıkmış. İlk gördüğüm zaman amcama benzettim, kendime de benzettim. İzlediğim zaman kendime de çok benzetiyorum. İstiyorum ki babam bir DNA testi yapsın. Ben testin tapılmasını çok istiyorum. Yani Reşit Ongun benim kardeşim olmasa dahi babamın test yapmasını çok istiyorum. Reşit Ongun’un ablası ben olabilirim, olmaya da hazırım. Beni isterse onu görmeye bende gidebilirim" ifadelerini kullandı.
"BİZE ÇOK BENZİYOR"
Reşit Ongun’un annesi olduğunu iddia eden ve Türkçe bilmeyen Gülizar Ardil ise "O dönemde hamileydim, beni hastaneye götürdüler. Hemşire bebeğin ayaklarından tuttu ve bebeği gördüm. Beni daha sonra odaya aldılar ve serum verdiler. Reşit Ongun, 6 aydır programa çıkmış, ciğerim ona çok yanıyor. Kalbimde kendi çocuğum olarak görüyorum. Bize çok benziyor, aileme benziyor, kızıma benziyor. İstiyoruz ki bir test yapalım" diye konuştu.
(Uğur Ulu/İHA)