Sahile vuranlarla sanat galerisi oluşturdu

Çeyrek asır önce memleketinden İstanbul’a göç eden Şinasi Yelkenci, sahile vuran çöp, deniz kabuğu gibi nesneleri toplayıp çeşitli figürler oluşturuyor. Yelkenci çöplerden ortaya çıkardığı eserleri Bozca Ada’da sanatseverler için sergiledi.

Sahile vuranlarla sanat galerisi oluşturdu

Çeyrek asır önce memleketinden İstanbul’a göç eden Şinasi Yelkenci, sahile vuran çöp, deniz kabuğu gibi nesneleri toplayıp çeşitli figürler oluşturuyor. Yelkenci çöplerden ortaya çıkardığı eserleri Bozca Ada’da sanatseverler için sergiledi.

25 yıl önce Bartın’ın Amasra ilçesinden İstanbul’a göç eden Şinasi Yelkenci, sahile vuran çöplerden yaptıklarıyla şaşkına veriyor. Memleket özlemiyle deniz kıyılarını kendine mesken tutan Yelkenci, ortaya çıkardıkları eserlerle dikkat çekiyor. Denizden topladığı çöp, deniz kabuğu ve birçok nesneyi birleştirerek hayvan figürleri, tablo, ve müzik aletlerine dönüştüren Yelkenci, yaptıklarıyla deniz temizliğine dikkat çekerek örnek olmak istiyor.

İŞTEN ARTA KALAN ZAMANLARDA ÇÖP TOPLUYOR

Şinasi Yelkenci, geçimini özel bir ilaç firmasında çalışarak sağlıyor. İşten arta kalan vakitlerde deniz kıyılarına giderek memleket özlemini bastırmaya çalışıyor.4,5 sene önce hava şartlarından dolayı rotasını Burgazada’ya doğru çeviren Yelkenci, o günden beri deniz temizliğine dikkat çekme amaçlı olarak sahile vuran nesneleri topluyor. İlk zamanlarda topladıklarından küçük küçük figürler ortaya çıkaran Yelkenci, zamanla gitardan iguanaya kadar uzanan bir sanat galerisi oluşturdu.

Yelkenci, o süreci ve yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:

“Bartın Amasralıyım. Çocukluğum orada geçti. Sahil kasabası denizle iç içe olan bir yer. O deniz sevgisi de oradan geliyor. 25 sene önce büyükşehire göç etmemiz gerekince memleketimden ayrıldım. Bu süreçte insan alışamadığı ortamdan bir şekilde kopmak istiyor. Deniz de benim için bir tutku. İlk başlarda denizle iç içe olabilmek hobi amaçlı bir şeyler yapmaya başladım.

Özel bir ilaç firmasında çalışıyorum. Cumartesi-Pazar günlerini kendime ayırmaya başladım. Bu zamanla hobiden çıkıp tutku haline geldi. Zaten bir deniz sevgim var ama sahile vuran deniz kabukları, çöpler dahil her şeyi toplayıp bir şeyler yapmaya başlayınca benim de hoşuma gitti. Yaptıklarımı paylaşmaya başlayınca insanlardan da güzel elektrik aldım. Böylelikle bir çevrem oluştu.

Ben yapıp gösteriyorum ama ne yaptığınızı bilmeden bir sanat eğitimi almadan bunları yapınca tabi zorlanılıyor. İnsanlardan gelen tepkileri ölmeye başladım. Bu 5 yılın İlk 6 ayı farklı farklı sahillerde geçti. 4,5 sene önce tesadüfen hava şartlarının gerektirdikleriyle Burgaz Ada’ya geldim. Burgaz Ada’yı memleketime çok benzettim. Amasra ile benzerlikleri vardı.

ÇALIŞMALARI YAPIYORDUM AMA ORTADA KALICI BİR ŞEY YOKTU

Çalışmaları yapıyorum ama kalıcı bir şey yoktu. Kumun üzerinde midye kabuklarıyla bir şeyler yapıyordum. Taşlardan binalar yapmaya çalışıyordum. Sonra bu arkadaş grubum yaptıklarımı sabit hale getirmem gerektiğini söyledi. Ardından başladık sabitlemeye en sonunda evin içi doldu. Sonra sergi açmam gerektiğini söylediler.

BİRÇOK ŞİNASİ YELKENCİ OLSUN

Ben denizden gelen çöplere dikkat çekmek istiyorum. İsteğim, bunu mesaj olarak insanlara bildirebilmek. Eğer birilerine ilham olacaksa birçok Şinasi Yelkenci olsun istiyorum. Birileri çıksın örnek alıp daha güzellerini yapsın. Ortak çalışmalar olabilir. Belki tek başıma topladıklarımı 100 kişi toplayacağız. Benim beklentim bunlar."

Yelkenci’nin eserlerini görenler çok beğendiklerini ve takdir ettiklerini belirttiler. Yelkenci’nin Bozca Ada’da açtığı sergi yarın son bulacak.

(Ali Canberk Özbuğutu - Fatih Gavuz/İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi