Bazen bir soruna takılı kalırız ve kurtulmak isteriz. Çözümü hep dışarılarda arar, başkalarının değişmesini bekleriz. Öyle olması daha çok işimize gelir. Peki sizler karşılaştığınız sorunlar karşısında, kafanızı dışarı çıkarabilenlerden misiniz, yoksa kaplumbağa gibi kabuğunuzun içinde gizlenenlerden misiniz?
1. Hayatınızın Üçüncü Gözü Olun
Yaşadığınız olaylara kapılıp gitmek yerine, hepsinden bir süreliğine uzaklaşın ve kendinizi üçüncü bir gözden dinleyin. Hayatınıza dair kilit kararlar almanıza yardımcı olabilir. Hayatınızda nerelerde yanlış yapıyorsunuz veya yanlış olan neydi? Bir adım geriye çekilerek görebilirsiniz. Hataylıysanız özür dileyin. Özür dilemek size iyi gelecektir. İkili ilişkileriniz de daha sağlıklı olur böylece.
2. Yalnızken Kendinizi Daha İyi Tanırsınız
Depresif hissettiğimizde yalnız kalmak isteriz. Kendinize özel bir alanınız olsun, kapılarını kapattığında siz olduğunuz.Ağlayabileceğiniz, güçsüzlüğünüzü yaşayabildiğiniz ve sonra daha güçlü kalkabildiğiniz. Yalnız kaldığımızda durur düşünür ve çevremizdeki insanların hayatlarımızda ne kadar söz sahibi olduğunu fark edebiliriz. Bu süreçte ne yapmak istediğimizi, nasıl mutlu olduğumuzu ve önemli olanın ‘’ben’’ olduğunu anlarız.
Yalnız kaldığımızda olaylar karşısında kendinizden başka kimseyi suçlamayın, suçlu aramak zehirli bir duygudur. Hatta şimdiden odanızda bir köşeye “Kendimi suçlu hissetmiyorum” yazın.
Sosyal medyadan uzak durun. Her gün 1 saat ayırın kendinize. Kendinizle sosyalleşin. Yoksa unutursunuz nasıl biri olduğunuzu. Hayatın sosyal medyanın içinde kaybolmuş bir aslı var. Gözlerinizi kapatın ve onu dinleyin, doğayı dinler gibi. Yalnızlığınızı kimseye vermeyin. Bu sizi yaralar.
Yalnızlığınız hariç her şeyi paylaşın. Çünkü; ‘hayat paylaşınca güzel’ acısıyla ve tatlısıyla.
3. Düşüncelerinizi Kontrol Etme Konusunda Kendinizi Geliştirin
Belli düşünceler zihinde sürekli kendini tekrar eder. Buna ruminasyon denir. Aslında bu hayatımızın bazı dönemlerinde ortaya çıkan bir durumdur. Bununla baş etmek ise tamamen kişinin kendisine bağlıdır. Sürekli bir olaya takılı kalıp onu düşünmek, gelecek kaygısı yaşamak gibi durumlar zihinsel anlamda insanı yoran şeylerdir. Bunları aşabilmek içinse kendinizi tanımanız, kötü düşünceleri zihninizden atabilmeniz gerekir.
4. Sonunda Hayatta Sevdiğiniz Şeylere Daha Sıkı Sarılırsınız
Hayatınızın belli döneminde yaşadığınız ve size ağır gelen şeyler aslında bir şeylerin kıymetini anlamanızı sağlar. Yaşadığınız her olayı bir ders niteliğinde görmeniz size iyi gelecektir. Mutlu günlerin değerini bazen sadece sahip olduğumuz şeyleri kaybettiğimizde anlarız. Bu süreçlerde yaşadıklarımızın kıymetini çok da fazla bilmediğimizi fark ederiz.
Sevdiğiniz bir işiniz olsun. Gün içerisinde çalışırken sadece işinize odaklanın. Para amaç değil araç olsun hayatınızda. Paylaşmayı bilin. Kendi paranızı kendiniz kazanın. Yardım konularına da vaktim yok diyerek bahane üretmeyin. Sadece para göndermek vicdanınızı rahatlatacaktır. Asıl olan ruhunuzun rahatlaması. Nasıl hissettiğiniz ve hissettirdiğiniz. Bu duygular yaşamınızdaki diğer duyguların sahteliğini daha derinden hissettirir, vazgeçişleriniz kolay olur ve gereksiz üzüntülerinizi daha kolay atmanıza sebep olur.
5-Birkaç Kişinin Elini Sıkı Sıkı Tutun ve Asla Bırakmayın
Ellerini sımsıkı tuttuğunuz kişilerin dertleriyle dertlenin, mutluluklarıyla mutlu olun, dediklerine kulak verin. Onları kaybetmeyin. Düştüğünüzde birbirinizi toparlayın. Yaralarınızı birlikte sarın. Herkes gittiğinde “şanssızlığınıza” birlikte biraz gülün, biraz ağlayın.
Her şey değiştiğinde, sizi siz olduğunuz için sevenlere ihtiyacınız olacak.
Bir hayvan sahiplenin, o sizi asla bırakmaz. Karşılıksız sevgiyi tadın. Canınız sıkkınken sizi konuşmadan yürekten hisseden bir canlı olduğunu bilmek ayrı huzurdur mesela. Kalbinin atışlarını ellerinizde hissedin. Onun kahramanı olun. Tabularınızı kırdığınız ve tamamen kendinizi açtığınız bir canlı olsun. Sevmek ve karşılıksız sevilmek çok güzel.
6-Kendinizi Başkalarıyla Karşılaştırmayın
Başkalarının kriterlerine göre seçim yapmayın. O zaman başkalarının gideceği yerlere gider, kaybolursunuz. Sizinyolunuz başka. Yokuşlarınız başka. Kendinize sürekli sorun ben ne istiyorum, beni neler daha mutlu eder?
“Konu komşu ne der diye yaşama. Komşu senin hayatın hakkında topu topu 15 dakika konuşacak. Sense ölene dek, onu yaşayacaksın.” Nil Karaibrahimgil
Bir şeyler isteyin. Ama imkansız olsun. Peşinden koşun,düşün, ağlayın defalarca vazgeçin sonra tekrar deneyin. Susmanın çaresizliğini yaşayın mesela bağırmanın da… Uykularınız kaçsın. Ne olursa işte. Asıl amaç gece yattığında, başını yastığa koyduğunda “Ben elimden geleni yaptım”diyebilmek. Yapabileceklerinizin dışında bir şeyleri delilerce istemenin ve emek harcamanın limitini görmek de zaferdir.
Size özel bir şarkınız olsun mesela. Hayatınıza giren insanla paylaşırsınız. “Bak bu benim şarkım” dersiniz. Bir gün olur da yollarınız ayrılırsa, duyduğunda sizi hatırlasın.
7-Hareket Edin
Her gün hareket etmeyi alışkanlık haline getirin. Bir hobi edinin. Sıkıldığınız da kaçış noktanız olsun hiçbir şeydüşünmediğiniz. En iyi yaptığınız bir şey olsun mesela ve bu sizin için çocuk oyuncağı olsun. Spor yapın, dans edin, değişik yemekler ve tatlılar yapmayı öğrenin… Sürekli gittiğiniz bir mekan ve size ayrılmış sadece sizin olan bir masanız olsun. Kaçtığınız, kendinizi iyi hissettiğiniz kimsenin bilmediği bir yer keşfedin ve orada zaman geçirin. İlerde oralara da kocaman binalar dikerler veya alışveriş merkezleriyaparlar ama siz oradan geçerken ‘’Eskiden burada bir yerim vardı’’ dersiniz. Canınız sıkkın olduğunda bunun yararını çok göreceksiniz. Bunlar sizin kaçış noktalarınız olacak ve kimse bilmeyecek.
8-Her Gün Okuyun
Her şeyi okun. Kur'an-ı Kerim’in ilk emri “Oku!...” olmuştur.
Tüm dinleri iyice okuyun anlayın mesela. Kendi dininizi iyice tekrar tekrar okuyun. Sonra da birlikte yaşamayı öğrenin. İşin aslında olan ‘’Üzmeyin, hak yemeyin, yardım edin, mutlu olun ve mutlu edin’’ ilkelerini benimseyin. Bir gün hepsi, bir yapboz gibi, birleşecek ve size dönüşü muhteşem olacak.
Bir kitap okuyun mesela, sizi en derinden etkileyen yerlerin altını çizin, saklayın. Belki biri bir gün gizlice o sayfaları birikeşfeder ve sizi daha iyi anlar.
9- En Önemli Şey Aşk. Onu Doya Doya Yaşayın
Bir sevdiğiniz olsun tabii hayallerinizdeki gibi olmaz ama birlikte var edersiniz belki o hayalleri. Dürüst olun. Herkesi hayatınıza almayın. Bu çok büyük bir karardır. Hayatınızın geri kalanını etkileyen bir karar. Biriyle olduğunuzda herkes şaşırsın. Özel olduğunu anlasın. Merak etsin. Siz kendinizi anlatmayın o zaten duymuş olsun. Aldığınız insan size özel olsun. Yaşadıklarınız, size kattıkları, sizin ona kattıklarınız ve geçirdiğiniz zaman da size özel olsun. Samimi olun.Onunlayken hiçbir şey düşünmeyin. Sadece hissedin. Birlikte gülün, birlikte ağlayın. Konuşmasanız bile size varlığımutluluk versin. Sizi tamamlasın. Kızgınken kırıcı olmayın, kızgınlığınız geçer ama kırgınlığınız geçmez. İnsanlar neler söylediğinizi unutabilir ama neler hissettirdiğinizi asla unutmazlar. Başkalarıyla kıyaslamayın sakın. Kimileri sürekli sevdiğini söyler kimileri ifade edemez hissettirir. Ki bence onu özel kılan bu olacaktır. Sizi sevdiğini söyleyemiyor diye sizi daha az seviyor demek değildir. Bu bir eksiklikte değildir. Sürekli şüphe ederek ömür geçmez. Ulaşamadığında“Kiminledir?” diye merak etmek yerine “Başına bir şey mi geldi” diye endişelenin. Güvenin… Yoksa bir ömür geçmez. Kendinizden bir şeyleri ödün vermekten korkmayın. Bunlar biz olmanızı sağlayacaktır. Kendinizi değersiz hissettiğiniz yerde durmayın. Bir gün olmaz da ayrılırsanız üzülmeyin.Hayatınızdan gittiği için bu onu kötü biri yapmaz. Sizin hikayenizdeki yeri o kadarmış. Hayat bu bir gün kırılırsa kalp yenisini inşa eder. Zor olur ama eder.
10- Her Gün Yatarken, Uyandığınızda Ve Aklınıza Geldikçe Şükredin
Teşekkürü dualarınızdan asla eksik etmeyin. Dua ederken bir şeyler istemekten daha iyi gelir insana. İsteyen değil veren olun. Birilerinin hayatlarına dokunun mesela… Arada bir çocuk sevindirin size bakışlarına dikkat edin… Farklı yaşam öyküleri dinleyin, farklı insanlarla sohbet edin. Olduğunuz yere şükredin ki, başkalarına da yararınız olsun.
Ve en en en önemlisi ailenize vakit ayırın. Yarın kaybettiğinizde keşkeleriniz olmasın. Pişmanlık en kötü histir. İnsanı yer bitirir. Bir daha asla geri getirmeye gücünün yetmedikleri içinse, işkencedir.
Sevdiklerinize bıkıp usanmadan sürekli, seni seviyorum, seni çok seviyorum deyin. Hatta sen ne yaparsan yap, kim olursan ol çok seveceğim deyin. Durup dururken arayın mesela ‘’ iyi ki varsın’’ deyin. Önceliklerinizi sıralarken onlar hep en önde olsun.
Kalbinizi her zaman temiz tutun. Kötülük düşünmeyin bu sizin ruhunuzu kirletir. “Yaptığın iyilikler bir gün sana döner” sözü için yapmayın.
İyi ki varsın… Hatalarınla, seni var eden keşkelerinle ve benliğinle…
Çok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık.