Tokat’ta 1250 yılından kalma Selçuklu Eseri olan Hıdırlık Köprüsü, kenti ikiye bölen ve üzerinde bulunduğu Yeşilırmak Nehri’ne 8 asra yakın bir süredir dostluk yapıyor.
Selçuklu’nun en önemli sultanlarından birisi olarak sayılan Alaaddin Keykubat’ın 3 torununun 13’üncü yüzyılda devleti birlikte yönettiği dönemde yapılan Hıdırlık Köprüsü, günümüze kitabesiyle birlikte ulaşmış tek köprü olarak biliniyor. 5 kemere sahip ve yapıldığı döneme göre çok büyük bir şekilde inşa edilmiş olan Hıdırlık Köprüsü, bugüne kadar ciddi bir tadilata ihtiyaç duymamış, sağlamlığıyla da bölgede yaşanan büyük depremlere rağmen ayakta kalabilmiş önemli eserlerden birisi olarak dikkat çekiyor.
Hıdırlık Köprü’sünün zamanını aşan teknik özelliklere sahip bir köprü olduğunun altını çizen Yerel Tarihçi Hasan Erdem, o dönemde zamanın yük arabası olan kağnıların geçebileceği büyüklükte köprüler inşa edilmesine rağmen bu köprünün üzerinden günümüzde bile 2 otobüsün rahatlıkla yan yana geçebileceğini söyledi. Erdem,"Hıdırlık Köprüsü, Selçuklu döneminde yapılmış ve Selçukludan günümüze ulaştığı bilinen tek kitabeli köprü. Yani başka bir kitabeli eser yok. 1250 yılında yapılmış bir köprü. Yaklaşık 780 yıldır hizmet veren ve bu süre içerisinde de zamanını aşan teknik özelliklere ve büyüklüğe sahip bir köprü. Yapıldığı günden itibaren de önemli bir restorasyon geçirmemiş. Sadece bazı yerlerde ufak tefek onarımlar var. Bununla birlikte de depremlerde de ki Tokat depremselliği yüksek bir bölge, her hangi bir zarar görmemiş bir köprü. Sultan Alaaddin Keykubat Selçuklu’nun en önemli sultanlarından. Sultan Alaaddin Keykubat’ın zehirlenerek öldürüldükten sonra Mahperi Hatun’dan olma çocuğu 2’nci Gıyaseddin Keyhüsrev tahta geçiyor. Onun kadar güçlü, iradeli ve düzgün bir yönetim sergileyemeyen 2’nci Gıyaseddin Keyhüsrev, 1243 yılında Kösedağ Savaşı’nda bir mağlubiyet yaşıyor ve Selçuklu’daki gerileme dönemi başlıyor. Kendinden sonra yerine 3 tane çocuğu geçiyor ortak bir iradeyle. Aynı zamanda taht kavgaları da başlıyor Selçuklu’da. Bura 3 kardeşin hükümranlığı döneminde yapılan bir köprü ve kitabede de 3 kardeşin ismi geçiyor. Yine kendi adını taşıyan bir oğlu ve Alaaddin, Rükmeddin olmak üzere 3 oğlunun ismi kitabede yer alıyor. Kitabesi de dönemin özellikleri yansıtan eşsiz bir anıt şeklinde. Hem hat tekniği olarak hem de bugüne kadar ulaşması bakımından mükemmel bir eser" şeklinde konuştu.
Yöre insanı tarafından Taşköprü olarak da adlandırılan Hıdırlık Köprüsü’nün manevi açıdan çok değerli olduğunu söyleyen Menderes Özer ise "Buradan kimler geçti, kimler geçti. Nice sultanlar geçti, nice beyler geçti, nice valiler geçti, nice kaymakamlar geçti. Dedem geçti, babası geçti, O’nun torunları geçti, O’nun çocukları geçti. Nesiller boyu bu köprüyü kullandık. Şimdi ise işte tarihi yansıtan güzel bir köprümüz" diye konuştu.
(İHA)