Dışişleri Sözcüsü Hami Aksoy, "İsrail, Gazze’de silahsız Filistinlilere karşı güç kullanmaya devam ediyor. Bu yaşanılanların tüm sorumluluğu İsrail’dedir. Uluslararası toplumu İsrail’in artan saldırganlığını sona erdirmek için harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, Bakanlıkta düzenlediği toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Gündeme ilişkin değerlendirme yapan Aksoy, Fırat Kalkanı Harekatı’ndan sonra 160 bin Suriyeli’nin bölgeye döndüğünü ifade ederek, "Zeytin Dalı Harekatı’ndan sonra da en az 200 bin Suriyelinin Afrin’e geri dönmesini bekliyoruz. Afrin bölgesinde insani yardımlarımız da devam ediyor. Krizin başından beri bölgeye 40 bin insani yardım malzemesi taşıyan kamyon gönderildi. Buradaki malzemelerin toplamının 630 milyon dolar seviyesinde olduğunu söyleyebiliriz" bilgisini verdi.
"TÜRKİYE EŞ SUNUCU OLDU"
ABD’nin BM Güvenlik Konseyine (BMGK) sunduğu, Suriye’de kimyasal silah kullanımının soruşturulması için Birleşmiş Milletler (BM) mekanizması kurulmasını talep eden karar tasarısında Türkiye’nin de eş sunucu olduğunu açıklayan Aksoy, "BMGK’ya ABD tarafından bir karar tasarısı sunuldu. Biz de bu karar tasarısına eş sunucu olduk. Bu karar tasarısı kimyasal silah saldırılarını soruşturacak bir mekanizma kurulmasını öngörüyordu. Ancak bu karar tasarısı veto edildi. Biz bu karar tasarısının veto edilmesini söz konusu kimyasal silah saldırısının olup olmadığının araştırılması yönünde kaçırılmış çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Kimyasal saldırı bir insanlık suçudur ve tekrarlanmaması için cezalandırılması gerekir" şeklinde konuştu.
"FRANSA’NIN ’AFRİN KANTONU’ İFADESİ BM KARARLARINA TERS"
Fransa’nın müttefikliğe sığmayan bir adım attığını dile getiren Aksoy, Suriye konusunda işbirliğinin devam etmesi için bir anlayış birliğine varılması gerektiğinin altını çizerek, "Bizim Fransa’ya mesajımız gayet net. Eğer Suriye konusunda iş birliğimizi ve diyaloğumuzu sürdüreceksek temel konularda bir anlayış birliğine varmamız gerekiyor. PYD-YPG, PKK’nın Suriye’deki uzantısıdır. Yani bir terör örgütüdür. PYD-YPG, DEAŞ ile mücadelede ortak olamaz. Terör örgütleriyle mücadele başka terör örgütleri eliyle yapılamaz. PYD-YPG, Suriye’nin geleceğine ipotek koyacak bir politika izliyor. PYD-YPG ile iş tutmak Suriye’nin geleceğini ipotek altına almak anlamına geliyor. Fransız makamları ayrıca ’Afrin kantonu’ ifadesini kullandılar. Bu ifadenin de Suriye ihtilafının çözümü ile ilgili BM söylemine, BM kararlarına ters düştüğünü söylemek istiyorum. Bu konuyu zaten Bakanımız da Fransız mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde mevkidaşına iletti" diye aktardı.
"AFGANİSTAN CUMHURBAŞKANI’NIN TALİBAN’A YAPTIĞI MÜZAKERE ÇAĞRISINI DESTEKLİYORUZ"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Özbekistan ziyaretine değinen Aksoy, Çavuşoğlu’nun buradaki konferansta Afganistan’da kalıcı barış ve istikrara yönelik tüm çabaların desteklendiğini vurguladığını anımsatarak, "Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzai’nin 28 Şubat’ta Taliban’a yaptığı ön koşulsuz müzakere çağrısını destekliyoruz. Taliban’ın da bu çağrıya olumlu yanıt vermesini bekliyoruz" dedi.
"RUSYA İLE İLİŞKİLERİMİZ HER ALANDA MÜSPET"
Rusya ile ilişkilerin her alanda müspet bir şekilde ilerlediğini kaydeden ve Putin’in seçimlerden sonra ilk yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirmesinin önemine değinen Aksoy, Akkuyu Nükleer Santralinin temel atma töreni ve TÜRKAKIM yatırımlarını anımsattı. Aksoy, Rusya’dan vizesiz seyahatin yeniden başlatılmasının talep edildiğini kaydetti.
"İSRAİL, GAZZE’DE SİLAHSIZ FİLİSTİNLİLERE KARŞI GÜÇ KULLANMAYA DEVAM EDİYOR"
Gazze’de 32 kişinin hayatını kaybettiğini ve bin 400’den fazla kişinin yaralandığını belirten Aksoy, yapılan gösterinin son derece barışçıl olduğunu ifade ederek, "İsrail, Gazze’de silahsız Filistinlilere karşı güç kullanmaya devam ediyor. Bu yaşanılanların tüm sorumluluğu İsrail’dedir. Uluslararası toplumu İsrail’in artan saldırganlığını sona erdirmek için harekete geçmeye çağırıyoruz. Bölgede huzur ve barış için tek yol var, İsrail’in Filistin halkına yönelik ihlallerinin sona ermesi ve 1967 sınırları dahilinde Başkenti Doğu Kudüs olacak bağımsız bir Filistin devletinin kurulması. Biz bu yönde çalışmalarımıza ısrarlı bir şekilde devam ettirmeye kararlıyız" şeklinde konuştu.
(Yağmur Yıldız - Nurullah Geylani/İHA)