Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Uyuşturucu ile ilgili suçlardan cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısı 2017 yılında 48 bin 311 kişi olmuştur. Bugün itibariyle 55 bin 266 uyuşturucudan tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır" dedi.
Adalet Bakanı Gül, TBMM Madde Bağımlılığı Araştırma Komisyonu toplantısına katılarak, milletvekillerine bilgi verdi. Gül, uyuşturucu ile sosyal ortamın birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, "Arkadaş ortamı, aile krizleri, manevi boşluk, özenti, kendini ispat, medyadaki kimi sorumsuz yayınlar, rol modellerin etkisi, bir kimlik ve statü kazanma çabası gibi pek çok psikososyal neden sosyal ortamı belirlemekte ve etkilemektedir. Kişiliğin, davranışların, ahlaki değerlerin oluşmasında aileden başlayarak eğitim ortamı, medya ve toplum ilişkileri çerçevesinde şekillenmektedir" ifadelerini kullandı.
Uyuşturucu ticareti ve terörün uluslararası bir mesele olduğunu ve terörün finansmanında uyuşturucunun kullanıldığını söyleyen Bakan Gül, "Birçok ülke bu tür finansman araçlarına göz yummaktadır. Bazı terör örgütlerinin faaliyetine göz yumup, örtülü destek verdikleri gibi uyuşturucu ticaretine aynı muameleyi yapmaktadır. Terörle mücadelede gerektiği gibi uyuşturucu suçlarıyla mücadelede de uluslararası alanda sıkı bir işbirliği zorunludur" şeklinde konuştu.
Bakan Gül şöyle devam etti:
"2009 yılında uyuşturucu ile ilgili suçlardan cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklu sayısı 23 bin 82 kişidir. 2017 yılında 48 bin 311 kişi olmuştur. Bugün itibariyle 55 bin 266 uyuşturucudan tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Bunlardan 520’si suça sürüklenen çocuklardır. Gerek cezaların artırılması, gerek suça dönük infaz rejiminde değişikliklerden kaynaklanmaktadır. 2015 yılından itibaren uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçlarının oranında azalma görülmektedir. 191. madde kapsamında suç sayıları 2010 yılında 128 bin, 2011 yılında 117 bin, 2012 yılında 138 bin, 2013 yılında 171 bin, 2014 yılında 155 bin, 2015 yılında 60 bin, 2016 yılında 69 bin, 2017 yılında 72 bin olarak tespit edilmiştir."
(Ahmet Umur Öztürk - İbrahim Berat Yılmaz/İHA)