Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletlerin başarısının sırrının daima savaşa hazır olmalarında yattığını belirterek, “Biz hazırız, her şeyimizle hazırız” dedi.

10. Büyükelçiler Konferansına katılan büyükelçilerle öğle yemeğinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde yapılan operasyonların asıl hedefinin Türkiye’yi iddialarından, hedeflerinden, hak ve adalet arayışından vaz geçirmek olduğunu söyledi.

“BURADA ASIL MESELE TÜRKİYE’Yİ İDDİALARINDAN VAZ GEÇİRMEKTİR”

Türkiye’ye karşı yapılan operasyonun asıl hedefinin ne olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi kendi vatandaşları ile beraber yüz milyonlarca insanın umudu haline biz getirdik. Göreve geldiğimizde Türkiye’nin durumu neydi biliyorsunuz, bugün geldiğimiz durum nedir o da ortada. Ülkemize yönelik son yıllarda artan saldırıların hedefi asla şahıslar, partiler, kurumlar değildir. NATO müttefiki olarak ciddi bedeller ödemiş bir devlete karşı her alanda böylesine düşmanca bir tavır içine girilmesinin hiçbir makul gerekçesi yoktur. Burada amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek, hatta mümkünse bağcının dişlerini dökmek, ciğerini sökmektir. Bunların yapmak istediği bu. Burada asıl mesele Türkiye’yi iddialarından, hedeflerinden ve ısrarla dile getirdiği hak ve adalet arayışından vaz geçirmektir. Maruz kaldığımız oyunların gayesi ülkemizi tekrar boyunduruk altına sokarak, cüssesi büyük ama içi boş bir kağıttan kaplana dönüştürmektir, dertleri bu. Hangi bahane ile yapılırsa yapılsın, hangi cafcaflı kavramlarla süslenirse süslensin operasyonun gerçek hedefi budur. Bu saldırılardan alnımızın akı ile çakmamız milletimizin birliği, beraberliği ve desteği ile mümkündür. Büyükelçilerimizin de görev yaptığı her yerde bu çabaya vereceği katkı kritik öneme sahiptir” diye konuştu.

“HUKUK NAMINA HUKUKSUZLUKLARI BİZE KİMSE DAYATAMAZ”

“Millet olarak bu coğrafyadaki varlığımızı birilerinin ihsanına, lütfuna, ikramına borçlu değiliz. Her zaferimizin ardında milletimizin fedakarlığı, alın teri, kanı, canı, mücadelesi vardır” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Adları, sanları, cüsseleri, kendilerine biçtikleri rol ne olursa olsun, küresel sistemin kabadayıları, bedeli kanla ödenmiş kazanımlarımıza hoyratça, destursuzca el uzatamaz. Hele hele sözüm ona hukuk namına hukuksuzlukları bize kimse dayatamaz. Türkiye’nin dış politika paradigması ve kırmızıçizgileri bellidir” dedi.

“Irkçılığın, yabancı düşmanlığının ve İslam karşıtı söylemlerin Avrupa siyasetini rehin aldığını görüyoruz”

“BİZ HAZIRIZ, HER ŞEYİMİZLE HAZIRIZ”

Devletlerin başarısının sırrının, şayet barış istiyorlarsa daima savaşa hazır olmalarında yattığını belirten ve “Biz hazırız, her şeyimizle hazırız” diyen Erdoğan, Avrupa ülkelerine yönelik eleştirilerini ise şöyle sıraladı:

“Avrupa ülkelerinin yıllardır savuna geldikleri prensipleri hiçe sayarak insanları dikenli tellere mahkum ettikleri mülteci krizinde biz elimizi taşın altına kolduk. 2011’den beri kapımıza gelen sığınmacıların diline, dinine, etnik kimliğine bakmadan ev sahipliği yapıyoruz, insan onuruna uygun bir şekilde onları ağırlıyoruz. Bu insanlar için kendi bütçemizden BM hesaplamalarına göre harcadığımız rakam 32 milyar doları buldu. Yük paylaşımı konusunda AB verdiği sözün çok çok gerisinde bulunuyor. Buna karşılık ırkçılığın, yabancı düşmanlığının ve İslam karşıtı söylemlerin giderek Avrupa siyasetini rehin aldığını görüyoruz. Irkçı ve yabancı düşmanı akımların her secimde oylarını artırıp yönetime ortak olması, Avrupa ülkelerinde yaşayan 6 milyon vatandaşımızla beraber tüm dünya için de büyük bir tehdittir.”