Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “CHP’nin payanda olduğu partinin, CHP desteği olmadan da seçime gireceği anlaşıldı. CHP’nin düşürüldüğü gülünç duruma ve eblehliğe bakar mısınız? Böylesine aciz bir CHP yönetimine, Türkiye emanet edilebilir mi? Elbette edilemez” dedi.
CHP’li 15 milletvekilinin partiden istifa ettirilip İYİ Parti’ye geçmesini sosyal medya hesabından değerlendiren Bekir Bozdağ, bunun kirli ve ahlaksız bir pazarlık olduğunu, cumhuriyetin kurucusu partinin stepne yapıldığını belirtti. Bozdağ, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda şu ifadeleri kullandı:
“Türk siyaseti ahlak ve dürüstlükle hep güçlendi, bundan sonra da ahlak ve dürüstlük ile güçlenmeye devam edecek. Siyasetçileri milletin gönlünde ve seçim sandığında var eden de, güçlü kılan da sahip oldukları ahlak ve dürüstlüktür. Geçmişte HDP’nin başarısı için dua, destek olan CHP, bugün başkalarının başarısı için duadan ötesini yaptı. 15 milletvekilini partisinden istifa ettirip başka partiye transferlerini sağladı. Bu, siyasi ahlaksızlığın en yeni ve en son örneğidir, açık bir siyasi mühendisliktir. Bu kirli ve ahlaksız icraatıyla CHP yönetimi, cumhuriyetin kurucu partisi CHP’yi başka bir partiye stepne yapmıştır. Bu operasyon, geçmişte Güneş Motel’de ve 28 Şubat sürecinde kurulmuş vekil pazarının 2018’de tekrarı anlamına gelmiyor mu, ne dersiniz? CHP yönetiminin ahlaktan, dürüstlükten uzak bu tutumu bir aldatmadır, hiledir. Bu adı konmamış bir ittifaktır. Ama bu ittifak, ilkeler ittifakı değil, ilkesizler ve ilkesizlikler ittifakıdır. Bu ittifak şeffaf, dürüst, ahlaki ve meşru bir ittifak değildir. İlkeler ittifakı şeffaf, dürüstçe, ahlaklı ve meşru biçimde hem de yasaya uyarak yapılır. Yasalar dolanarak, ahlak çiğnenerek, kirli pazarlıklarla büyük bir ilkesizliğe ve ahlaksızlığa imza atan partiler, şeffaf ve ahlaklı bir ittifakı niçin yapmıyor? Eğer CHP ve malum müttefikleri bu kirli ve karanlık pazarlıklarla, hileli, ahlaksız, dürüst olmayan ve ilkesiz yöntemlerle aziz Türk milletini aldatacaklarını sanıyorlarsa aldanıyorlar. Türk halkı, Kılıçdaroğlu’ndan da, bu ilkesizliğe ve ahlaksızlığa imza atanlardan da akıllıdır. Türk milletini aldatmak isteyenler, hep aldandılar; kendi hamakatlerini akıllılık zannedenler, kendi hamakatleriyle dün hep kaybetmişlerdir. Bugün de kendi hamakatlerini akıllılık zanneden CHP ve ortakları, milletimizin aklına ve basiretine toslayıp yine kaybedeceklerdir. Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi belli ki başarıdan, seçimi kazanmaktan ve iktidar olmaktan ümidini kesmiştir. Zira seçimde her parti kazanmak için plan yaparken ve mücadele ederken, CHP kazanmak üzerine değil de kaybettirmek için plan ve hesap yapıyor. 24 Haziran’da CHP’nin, iktidar olma hedefi de ümidi de yoktur. CHP yönetiminin tek derdi ve hedefi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a kaybettirmektir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı, CHP yönetimi ve bazılarının gözlerini kör etmiş, akıllarını başından almıştır. Düşmanlıktan gözleri göremez hale gelmiş ve akılları başından gitmiş olanlarla yol da yürünmez, seçim de kazanılmaz, iktidar da olunmaz. YSK, seçime katılacak partileri açıkladı. CHP’nin payanda olduğu partinin, CHP desteği olmadan da seçime gireceği anlaşıldı. CHP’nin düşürüldüğü gülünç duruma ve eblehliğe bakar mısınız? Böylesine aciz bir CHP yönetimine, Türkiye emanet edilebilir mi? Elbette edilemez. Kılıçdaroğlu yönetimi ve zekası, CHP’yi rezil etmekten başka bir icraatı bugüne kadar yapamadı, bundan sonra da yapamaz. CHP’nin son yaptığı rezaletin de hamakatin de zirvesidir. Allah bunlardan, CHP’lileri de, milletimizi de, devletimizi de korusun. Mevcut CHP yönetiminin kendine de CHP’ye de hayrı yoktur. Kendine hayrı olmayanların, milletimize de devletimize de hayrı olmaz. Allah bunlardan ve yol arkadaşlarından milletinizi de devletimizi de korusun. Tabii ki CHP’lileri evlecyetle korusun. CHP’yi oylarıyla ve destekleriyle yaşatan samimi CHP’liler; eminim ki CHP’nin kirli pazarlıkların ve siyasi ahlaksızlıkların üssü haline getirilmesinin de CHP’ye bu utancın yaşatılmasının da CHP’nin gülünç duruma düşürülmesinin de 24 Haziran’da sandıkta soracaktır. Türkiye’nin yürüyüşünü, Kılıçdaroğlu da, ona koçluk yapanlar da, uluslararası güçler de, işbirlikçiler de durdurmayacaktır. Türkiye ve Cumhurbaşkanımız, bütün şer ittifaklarına ve işbirliklerine rağmen Allah’ın yardımı, milletimizin duası ve desteğiyle yoluna devam edecektir.”
(İHA)