MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Sayın Gül ile Ahmet Davutoğlu arasındaki bahse konu görüşme iflas etmiş demektir. Çünkü Davutoğlu ’Ben cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum’ demiştir" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, gazetecilerle buluştu. Seçim çalışmalarına ilişkin soruya Bahçeli, "Bir tarafta uluslararası gelişmeler, bir tarafta yurt içinde sosyal, ekonomik ve buna paralel olarak da terör faaliyetlerinin olduğu bir dönem. Ama aynı zamanda MHP ile aşırı derecede uğraşan odaklar. MHP olarak bütün bunların altından nasıl kalkacağımızı düşünerek, bazı faaliyetler öngörmek suretiyle çalışmalar sürdürüldü. Yani MHP’de görülmeyen, fark edilmeyen bir dinamizm kendi kendine oluşmuştur. Biran şöyle düşünün; 793 gün içeriden ve dışarıdan MHP’yi itibarsızlaştırmak, MHP’yi bölmek, MHP üzerinden fitne fesat yaymak suretiyle ne gibi olayların yaşandığına herkes şahit olmuştur. Korsan toplantılar, korsan kurultaylar, tarlalarla buluşmalar, tellere çıkmalar. Bu durum karşısında MHP varlığını sürdürmek, hedefe erişmek açısından sürekli kendi iç dinamikleriyle proje üreten, faaliyetlerini yönlendiren, kongrelerini yapan ve 18 Mart’ta da büyük kurultayını gerçekleştiren bir siyasi parti olarak herhangi bir seçime ruhen hazır hale gelmiştir" yanıtını verdi.
Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu süreçte karşımızda üç siyasi olaydan biri olarak mahalli idareler seçimi, arkasından milletvekilliği seçimi ve eş zamanlı cumhurbaşkanlığı seçimi bulunuyordu. Bu siyasi olaylarla ilgili hazırlıkları yaparken gelişmeler erken seçime bizi götürmüştür. 24 Haziran’da erken seçim olacak. Bu seçimle ilgili olarak da -öneren partilerden birisi olmamız sebebiyle- bir ön hazırlığımızın olması lazım. O hazırlıklar yeterli sayılamayabilir. Ama buna rağmen seçime girmeye cesaret verecek bir çalışma ortamıdır. Bu sebeple bugün herkesten evvel adaylarımızı tespit etmek için müracaatları başlattık. 3 Mayıs akşamı saat 17’ye kadar müracaatları alacağız. Sonra seçim takvimindeki sürece paralel bir şekilde hazırlıklarımızı sürdürmek suretiyle Allah nasip ederse 21 Mayıs’ta milletvekili adaylarımızı topluma takdim edeceğiz."
Sloganlarının belli olup olmadığına ilişkin olarak ise Bahçeli, "Partimizin önünde bir 300 küsur metrekarelik bir alanımız var. Orada ’cumhur ittifakı, millet aklı’ yazıyor. Bununla başladık. Cumhur ittifakı onun bunun değil milletin aklıyla ortaya çıkmış bir yapıdır diye düşünerek bunu seçtik. Önümüzdeki günlerde sloganların bazıları da kamuoyu ile paylaşılabilir" dedi.
Kadir Koçdemir’in MHP’den istifa ettiğini açıklamasıyla ilgili olarak da Bahçeli, "Bize ulaşan bir istifa olmadı. Ama beklenilen, tahmin edilebilir bir durum. Milletvekili olmakla birlikte uzun zamandır MHP ile ilgisini soğutmuş, askıya almış bir arkadaşımızdı. (İYİ Parti’ye gitmesine) Oraya gittiyse MHP’de milletvekili olma şansını kaybetmiş, orada mı arıyor acaba diye aklıma geliyor" şeklinde konuştu.
CHP ve diğer partilerin cumhurbaşkanı adayı arayışlarına yönelik soruya Bahçeli, "Bir seçime girebilme imkanına dayalı kongre sürecini tamamlamış olan bir partinin bir iki gün içinde bir başka partiden 15 milletvekili alması çok yönlü düşünülecek, arkası önü iyi araştırılabilecek bir uygulamadır. Yani seçime girmeyle alakalı herhangi bir kaygınızın olmadığını bilmenize rağmen 15 milletvekilini gönderen ve 15 milletvekilini kabul edenlerin, hangi gerekçe ile bu eylemi gerçekleştirdiklerini düşündüğünüzde bir proje olduğu anlaşılıyor. Ama arkası nedir, önü nedir onu ancak proje kurgulayanlar bilir. Biz de zaman içerisinde öğrenebiliriz. Çünkü her zaman ifade ettim, tekrar ediyorum; Türkiye’de mutlaka 15 Temmuz’da erken seçim olması lazımdır’ diyorsunuz, partileşme sürecine giriyorsunuz, kurucular kurulunun olağan kongresini yapıyorsunuz, Türkiye genelinde teşkilatlanmalara gayret gösteriyorsunuz. Arkasından ’Ben cumhurbaşkanı olacağım’ diyorsunuz ve 15 Temmuz için erken seçim talebinde bulunuyorsunuz. 15 Temmuz’da erken seçim talebinde bulunmak, erken seçime hazır hale gelmek anlamı taşır. Demek ki hazırlık yok ortada. O zaman bunu niye tekrar edip duruyorsunuz sorusuyla insan karşı karşıya kalır. Seçime girme yeterliliği YSK tarafından kabullenilmiş bir siyasi partinin, kendisini ve Türkiye’yi siyasi etik yönüyle zedeleyecek bir davranışta bulunmaması gerekir. Kalkıp ’Demokrasi için teşekkür ediyorum’ diyeceği yerde, ’Biz sorunumuzu çözdük, seçime giriyoruz. Nazik davranışınızdan, bizi kurtaracak yaklaşımınızdan dolayı CHP’ye demokrasi adına teşekkür ediyorum’ diyerek 15 CHP’li milletvekilini geldiği yere gönderip, boynu bükükler oyununa son vermek lazım" cevabını verdi.
DANIŞIKLI DÖVÜŞ SÖYLEMLERİNE KARŞI ÇIKTI
Erken seçime ilgili söylentilere cevap veren Bahçeli, ’danışıklı dövüş’ söylentilerine karşı çıktı. Bahçeli, "Bunun değerlendirilecek bir boyutu yok. Bunu söyleyenler bizi tanımıyor. Eğer gerçekten tanıyorlarsa iftira ediyorlar. Biz kimseyle pazarlık içinde olamayız, danışıklı dövüş hareketi yapacak karakterde biri değiliz. İnandıklarımızı söyler, ona göre de hareket ederiz" ifadelerini kullandı.
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu görüşmesini değerlendiren Bahçeli, "Sayın Gül ile Ahmet Davutoğlu arasındaki bahse konu görüşme iflas etmiş demektir. Çünkü Davutoğlu ’Ben cumhurbaşkanı adayı olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekliyorum’ demiştir. Bu ifadeyi kullandıktan sonra görüşmelerinin muhtevası ne olursa olsun kamuoyunda yapılan yorumların hepsi geçerliliğini kaybetmiş demektir. Demek ki Ahmet Davutoğlu Bey ile Sayın Abdullah Gül arasındaki görüşmelerde, ’Biz cumhurbaşkanı adayı olalım mı, olmayalım mı’ konusundaki tartışmaların yeterli bir seviyede olmadığı anlaşılmış, Ahmet Davutoğlu sonucu bağlamıştır. Bu sonuca Abdullah Gül Bey’in bir cevap vermesi lazım. ’Biz şu kadar saat görüştük ama Ahmet Davutoğlu’nun ortaya koyduğu görüş, görüşmelerimizin özünü teşkil etmektedir. Benim de aday olma niyetim yoktur’ demeleri lazım" diye konuştu.
Bahçeli şunları kaydetti:
"AKP’nin 5 kurucusundan biridir. İkincisi Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili olmaması nedeniyle Mecliste temsil edilememesinden dolayı parti genel başkanlığı devam etmesine rağmen başbakanlık görevini üstlenmiş olan birisidir. Recep Tayyip Erdoğan başbakan olduğunda dışişleri bakanı olmuş bir şahsiyettir. Böyle bir süreçte cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’nin adayı olarak takdim edilmiştir. Düşünün bir partinin kurucususunuz, partinin başbakanı olmuşsunuz, dışişleri bakanı olmuşsunuz ve bir Meclis grup toplantısında Recep Tayyip Erdoğan sizi, ’Cumhurbaşkanı adayımız kardeşimiz Abdullah Gül’ diye taktim ediyor. ’Kardeşim Abdullah Gül’ ifadesiyle takdimin anlamı vardır. Kardeş arasında vefa vardır, sevgi vardır, saygı vardır, sadakat vardır. Bunu dikkate almak lazım. Bu sebepten dolayı Recep Tayyip Erdoğan Bey’in şuan cumhurbaşkanı olarak görevini üstlenirken, cumhurbaşkanı hükümet sistemine yönelik bir sürecin içerisinde bu süreci tamamlayabilecek bir seçimi düşündüğü sırada, sizin isminizi dolandırıp, kendinizi göstermeyen bir yaklaşımdan vazgeçmeniz gerekir. Recep Tayyip Erdoğan’ın yanına gidip, ’Sen benim kardeşimsin. Dün sen beni kardeş ilan etmiştin. Bugün ben seni kardeş ilan ediyorum. Kardeşin olarak cumhurbaşkanı olmuştum, kardeşin olarak cumhurbaşkanı olmanı istiyorum’ demesi lazım. Bunu demediği müddetçe Gül siyasi birikiminin hepsini, şimdi yeni tabir var ya sıfır baraj, sıfırlamış olur. İsmini fazla dolandırmamasında, kendisini istismara yönelik kişilerle olan temaslarını mesafeli bırakmasında yarar vardır diye düşünürüm."
Yerel seçimlerde AK Parti ile ortak çalışma yürütülüp yürütülemeyeceğine ilişkin soruya Bahçeli, "Seçimlerden sonra 7 ay var. Ne gibi siyasi olaylar olur onu bilemiyoruz. Ama cumhurbaşkanlığı seçimi ve milletvekilliği seçimi tamamlandıktan sonra mahalli idareler seçimi kendi özel yapısı içinde, geleneksel değerler içerisinde sürdürülen bir faaliyettir" karşılığını verdi.
Hükümette yer alma konusunda Bahçeli, "Eğer böyle bir niyette olursak, bu niyet doğrultusunda da seçim sonrası bir uygulamada bulunursak o zaman söylediklerimizin hepsini yalamış oluruz. Milliyetçi Hareket böyle bir duruma düşemez. Böyle bir arzumuz da, pazarlığımız da yok, niyetimiz de yok" dedi.
2014 yılında cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP ile MHP’nin Ekmeleddin İhsanoğlu’nu “çatı aday formülü” ile aday gösterdiği hatırlatılarak söylenenlerle ilgili olarak Bahçeli, "Ekmeleddin formülünü benimsemekte zorlananların şimdi Abdullah Gül formülünü benimseyecek halde olmamaları lazım. Ekmeleddin Bey projesi doğru bir projeydi. Orada samimi bir kucaklayış olsaydı belki farklı olabilirdi. Ama şimdi onların hepsini yaşadıktan sonra aradan yıllar geçtikten sonra kalkıp bunlar söyleniyor. Ekmeleddin Bey, MHP’nin milletvekilidir. Muharrem İnce ağzından çıkanı duyacak ve ona göre konuşacak. Benim milletvekili olarak kabul ettiğim, partimde bulunan bir şahsa dil uzatamaz. Biz herhangi bir şekilde kendisine dil uzatıyor muyuz? Gitsin Yalova’da tatil yapsın biraz" ifadelerini kullandı.
Her partinin kendi cumhurbaşkanı adaylarını çıkardığına yönelik soru üzerine Bahçeli, "Cumhur ittifakının kuruluş aşamasından bugüne kadarki geçen sürede anlaşılmayan yönler de anlaşılır hale gelmiş, insanlarımız da cumhur ittifakının doğru bir ittifak olduğunu yasal ve meşru bir ittifak olduğunu kabullenmiştir. Bu nedenle partilerin değişik aday çıkarması onların hakkıdır. Taraftarlarından alacağı oy bellidir. Ama bu oy bazı televizyonlarda kamuoyu araştırmacılarının iddia ettiği gibi MHP’den yüzde 6, AKP’den alıp bir başka yere gidecek halde değildir. Yani televizyonlarda bu tür değerlendirmeleri yapanlara bakmak lazım" şeklinde konuştu.
"CUMHUR İTTİFAKI BİRİNCİ TURDA CUMHURBAŞKANINI SEÇECEKTİR"
Birinci turda cumhurbaşkanının seçilip seçilmeyeceğine yönelik soruya Bahçeli, "Benim inancım odur ki cumhur ittifakı birinci turda cumhurbaşkanını seçecektir. Şuana kadar hiçbir siyasi parti MHP dahil 59 miting, 59 kongre yapmamıştır. Başka yerden bir oy gelecekse bilemiyorum ama başka partiler tartışma zeminindeyken diğerleri yol alıyor. Yani cumhur ittifakı gelişen bir ittifak olmuştur" yanıtını verdi.
Beşiktaş’ın sahaya çıkmama kararını değerlendiren Bahçeli, "Beşiktaş hata yapmaz, yapmamalıdır. Türkiye’nin bu karmaşasında siyasetin, partiler arasında kutuplaşmaların olduğu böyle bir noktada siz bunu bir de kulüpler arasında bir kutuplaşmaya çevirirseniz o taraftarların ilerde ne yapacağı belli olmaz. Bunu ne Fenerbahçe’nin ne Beşiktaş’ın başkanı taşıyamaz. Beşiktaş o nedenle kararını değiştirmelidir. Bunu bir Beşiktaşlı olarak söylüyorum" dedi.
HDP’nin adayının Demirtaş olduğunu hatırlatan gazeteciye Bahçeli, "Bir projenin sonucudur. Yani tutuklu olan bir şahsı aday olarak gösteriyorsanız onu seçtirmiş dahi olsanız cezaevinden çıkarmak yargının konusudur. Böyle biri aday oluyorsa iki amaç güdersiniz; bir tanesi dersiniz ki ’Biz varız devam ediyoruz’. İkincisi ise, ’Acaba bizim toplumsal karşılığımız ne kadar olmuştur’, onu ölçmek içindir" şekline konuştu.
Milli para söylentilerine yönelik olarak bir anısını aktaran Bahçeli, "Isparta’nın bir kazasına gitmiştim. İlçe başkanı bir köyde dediler. 15-20 kilometre mesafede ben de oraya gittim. Kahvede vatandaşlar sohbet ediyor. Ben partinin genel sekreteriyim. Biraz muhabbet oldu. Biz ANAP iktidarda, biraz politikaları üzerinde laf söyledik. Köylünün biri, ’Benim cebimde lira yokken şimdi mark var. Çok yanlış düşünüyorsun Sayın Genel Sekreter’ dedi. Döviz serbestliği olmuştu. Bir iktisat hocası olmama rağmen bunu izahta zorlanıyorum" ifadelerini kullandı.
(Ahmet Umur Öztürk/İHA)