Başbakan Binali Yıldırım, HDP’nin skandal kongresiyle ilgili, “Siyasi parti kimliğinde bir oluşum, terör örgütüyle iç içe terör örgütünün etkisinden kendini kurtaramamışsa o zaman meşruiyetini kaybetmiş demektir” dedi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Makedonya Cumhuriyeti Başbakanı Zoran Zaev ile baş başa ve heyetlerarası görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası Başbakan Yıldırım ile mevkidaşı Zaev ortak basın açıklaması yaptı.

Suriye, Irak konularında ve Zeytin Dalı Harekatına ilişkin mevkidaşı Zaev’e kapsamlı bilgi verdiğini belirten Yıldırım, “Türkiye’nin bölgede yaptığı, sadece kendi vatandaşlarının can ve mal emniyetini sağlamak değil, aynı zamanda bütün Avrupa Birliği’nin, Balkanlar’ın güvenliğini de sağlamaktan ibarettir. Türkiye buralara sahip olmasa hem mülteci kriziyle hem de terör dalgasıyla bütün Avrupa bu işten büyük bir bedel öder. Bunun ne yazık ki AB tarafından yeterince görülmediğini, takdir edilmediğini yaşamaktayız” diye konuştu.

“HERHANGİ BİRİNİN İCAZETİNE İHTİYACIMIZ YOK”

Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin açıklamada bulunan Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin tutumunun net ve açık olduğuna dikkat çekerek, “Terör örgütlerinin al birini vur ötekisini. İster PKK, ister YPG hangisi olursa olsun bizim hudutlarımızı tehdit ediyorsa, vatandaşlarımızın mal ve can güvenliğine tehlike teşkil ediyorsa, sınırlarımız ötesinde ülkemizi tehdit edecek bir takım oluşumlar içerisinde oluyorlarsa bunların hepsinin üzerine amansız bir şekilde gideceğiz. Bu sadece Türkiye’nin, Türk vatandaşlarının huzuru için değil, bölgede yaşayan günahsız insanların geleceği içinde bizim bir sorumluluğumuz. 3.5 milyon Suriyeli neden bizim ülkemizde? Canlarını kurtarmak için oradaki terör tehdidinden, rejim baskısından kurtulmak için geldiler. Bizim amacımız, nasıl Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus-Azez arasını temizlediysek, Afrin bölgesini de terör oluşumlarından temizleyeceğiz ve oradaki o bölgenin insanlarını tekrar topraklarına dönmesini sağlayacağız. Biz kirli pazarlık içinde olmayız. Terör bizim için en büyük tehdittir. NATO’da müttefikimiz, uzun yıllar stratejik ortak diye düşündüğümüz ABD’nin artık aklını başına toplayıp karar vermesi lazım. Vereceği kararda terör örgütlerini yanına alıp, terörle mücadele etmenin devlet ciddiyetiyle bağdaşmadığını artık ABD’nin görmesi gerekiyor. Biz yapmamız gereken neyse onu yapmaya devam ederiz. Hem Afrin’de hem de diğer bölgelerde terör tehdidini sona erdirmek için atılması gereken adımları kararlılıkla atarız. Bunun için de herhangi birinin icazetine ihtiyacımız yok. Uluslararası hukukun bize tanıdığı bütün imkanları sonuna kadar kullanırız” açıklamasını yaptı.

TERÖR PROPGANDASI YAPILAN HDP KONGRESİ

Zeytin Dalı Harekatına ilişkin HDP Kongresindeki açıklamaları nedeniyle Buldan ve Önder hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlatmasını değerlendiren Yıldırım, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Savcılık yapılması gerekeni yapmış. Türkiye’de siyasi faaliyet gösteren bir siyasi parti her şeyden önce terörle bağını açık bir şekilde kestiğini milletimize ilan etmesi Safirbet lazım. Biz bunu bekliyoruz. Biz terörü sonlandırmak için büyük mücadele veriyoruz. Şehitlerimiz ve gazilerimiz var, sivil vatandaşlarımız terör saldırılarıyla hayatını kaybediyor. Böyleyken siyasi parti kimliğinde bir oluşum terör örgütüyle iç içe terör örgütünün etkisinden kendini kurtaramamışsa o zaman meşruiyetini kaybetmiş demektir. Hiç kimsenin suç işleme lüksü yoktur. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devleti içerisinde işlenen her türlü suçun, yapılan her türlü kanunsuz eylemin karşılığı vardır. Hukuk, yargı gereğini yapacaktır.”

MAKEDONYA’YA İSİM DESTEĞİ

Yunanistan ile Makedonya arasında yaşanan isim tartışmaları hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Yıldırım, “Bir ülkenin isminin ne olacağına o ülke karar verir. Başka ülkelerin o ülkeye isim tayin etmesi çok büyük bir yanlışlık olur. Bütün bunlara rağmen bu konuyu da ilgili Yunanistan ile yaşanan sorunların konuşularak, görüşülerek suhuletle çözüme kavuşturulması en büyük arzumuzdur. Komşu ülkelerin aralarında sorunları kardeşlikle konuşarak, görüşerek halletmeleri esas olmalıdır. Benzer bir şekilde bizim de komşumuz Yunanistan ile aynı fikirde olmadığımız konular var ama bunların çözümünde her zaman diyaloğu önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.