CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Türkiye’de siyasette yeni bir dil, yeni umut, yeni bir normalleşme gerektiğini söyleyerek, "Türkiye’nin bunlara ihtiyacı var, uzlaşmaya ihtiyacı var, normalleşmeye ihtiyacı var, barışmaya ihtiyacı var" dedi.
Rize Valiliği önündeki miting alanında vatandaşlara hitap eden CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyareti esnasında Erdoğan’ın kendisinden Rizeli hemşehrilerine selam söylemesini istediğini dile getirerek başladı. İnce, “Hepimiz Müslümanız, geçen akşam Erdoğan ile görüşürken Rize’ye gideceğimi söyledim, ‘Selam söyle hemşerilerime’ dedi. Üzerimde kalmasın selamını da ileteyim. Biz bize yakışanı yapacağız, kavga etmeyeceğiz, bu ülkeyi Edirne’den Hakkâri’ye Rize’den Antalya’ya bir bütün olacağız” diye konuştu.
Rize torunu olduğunu dile getiren İnce, sandığa gittiklerinde Rizelilerin kendilerini unutmamalarını istedi. İnce, “Önce 81 milyon iri olacak, diri olacak, bir olacak, beraber olacak, önce sen beraber olacaksın ki batıya kafa tutabilesin. Fransa dinimizle, kutsal kitabımızla dalga geçiyor, alay ediyor. Güçlü bir Türkiye olsa, içeride birliği dirliği sağlamasak, 81 milyon aynı yönde karar alsa Fransa bunu yapabilir mi? Allah’ın izniyle, milletin isteğiyle önce birlik, içeride dirlik, sonra Avrupa ile mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
Seçildiği takdirde yıllık 10 bin öğrenciyi eğitim için yurt dışına göndereceğini dile getiren İnce, “Ülkeyi baştan sona kucaklayacağız. Gençlere sesleniyorum, öğrencilerime sesleniyorum, evlatlarım size sesleniyorum, kavgacı bir cumhurbaşkanı değil kuantum diyen bir cumhurbaşkanı, uzay madenciliği diyen bir cumhurbaşkanı, endüstri dört sıfır diyen bir cumhurbaşkanı. Bunu kaçırırsak 250 sene kaybederiz. İyi eğitilmiş gençlere ihtiyacımız var. Enerjiye ihtiyacımız var. Türkiye’nin güneş enerjisini doğru kullanırsak, 100 tüketiyorsak 130 üretebiliriz. Üretmiyoruz 30 fazlamız var, sonra sorun güneş enerjisini depolamakta. Güneş enerjisini depolamak için bataryalara ihtiyacımız var. Kim yapacak bunu? Gençler yapacak bunu, gençler. Ben size söz veriyorum cumhurbaşkanı olduğumda her yıl 10 bin gencimizi yurt dışına göndereceğim en iyi eğitimi alabilmeleri için. Türkiye’deki bilgisayar mühendisi sayısı 10 bin, size söz veriyorum 5 yıl içinde Türkiye’nin bilgisayar mühendisi sayısı 100 bin olacak” dedi.
AK PARTİLİ ANNELERE SESLENDİ
Türkiye’nin sorunlarının eğitim ile çözülebileceğini vurgulayan İnce, “Meydanlarda kavga etmekle Türkiye’nin sorunları çözülmez. Eğitimle çözülür Türkiye’nin sorunları. Çocuklarımızı iyi yetiştireceğiz anneler, AK Partili anneler size sesleniyorum. Sizin çocuklarınızı iyi yetiştireceğiz. İmam hatip lisesine gidiyor çocuklarınız. Ey benim AK Partili bacım çocuğunu imam hatip lisesine gönder sorun yok ama üniversite sınavında kaçıncı oluyor ona bak” ifadelerini kullandı.
Kişilerle işi olmadığını söyleyen Muharrem İnce, “Biz doları indirmek istiyoruz, euroyu indirmek istiyoruz, faizi indirmek istiyoruz, benzin fiyatlarını indirmek istiyoruz, mazot fiyatlarını indirmek istiyoruz. Bütün bunlar inecekse sende in be kardeşim bir şey olmaz” şeklinde konuştu.
Özel sektörün yaş çay fiyatını aşağıya çekmesinin Rizelilere haksızlık olduğunu söyleyen İnce, “Şuanda kota dekar başına 15 kilogram fiyatı 2 lira 45 verdiler dimi? Nerelere düştü, 1 lira 50 kuruş, 1,60 liraya. Çaykur nereye devredildi, malum kuruma. Peki dünyada üzerine kar düşen çay üreten başka bir yer var mı? Siz bunu hak etmiyorsunuz. Kızdırıyorlar sizi. Bunu çözeceğiz. Cesur adımlar lazım” dedi.
ELİNDEKİ ÇAKININ HİKAYESİNİ ANLATTI
Rizeli anneannesinden kendisine kalan çakıyı kürsüden gösteren İnce, “Bundan yaklaşık 150 yıl önce Rize’den Hüseyin diye bir adam. Hüseyin Yemen’den Mekke’ye gelir. Hacı olarak resmileşince ismi Hacı Hüseyin olur. Mekke’den sonra Rize’ye gelir ve ayakları yara içerisindedir. O dönemde Çanakkale’ye savaşa asker alımı başlar. Bu Hacı Hüseyin’in ayakları yara olduğu için Çanakkale harbine almazlar. Ayakları yara içerisinde duran Hüseyin Çanakkale’ye asker gitmesi gerektiğinde oraya gider. 2 ay sonra Hacı Hüseyin’in ayakları iyileşir. 4 çocuğunu öper ve iskeleye iner. Büyük çocuğu uyarır, ’Kardeşlerim kalkın babamız bir yere gidiyor.’ Çocuklar iskeleye giderler ve babası elinde bir bayrak ile en önden gidiyor. Evlatlarım der siz buraya neden geldiniz. Ben sizden gizli gidiyordum. Ben savaşa gidiyorum, hakkınızı helal edin der ve 3 çocuğuna bir hediye verir. 4.çocuğu kız çocuğudur ve 7 yaşındadır. Ona bir hediye kalmaz. Ceplerini çıkarır ve ona bir çakı çıkarıp hediye eder. O çakıyı 7 yaşındaki o çocuğa verir. O kız çocuğu 85 sene o çakıyı çantasında taşır. 92 yaşında ölür. O küçük kız çocuğu benim anneannemdir. O çakı da bu çakıdır. Bu çakı” dedi.
(Kubilay Ateş - Hasan Fehmi Demir/İHA)