Siyaseti bırakıyor

Özel bir televizyon programında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, yerel seçimlerde aday olmayacağını belirterek, "Ben siyaseti bırakıyorum, partiyi bırakmıyorum. Ben CHP’liyim. Başka hiçbir oluşumun içinde olmam" dedi.

Siyaseti bırakıyor

Özel bir televizyon programında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, yerel seçimlerde aday olmayacağını belirterek, "Ben siyaseti bırakıyorum, partiyi bırakmıyorum. Ben CHP’liyim. Başka hiçbir oluşumun içinde olmam" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, özel bir televizyon programında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 1 Ekim tarihinde yaptığı açıklamayla 2019 yerel seçimlerde aday olmayacağını ilan eden Kocaoğlu, "CHP dışında bir oluşum olursa orada yer alır mısınız?" sorusuna, “Hayır. Ben siyaseti bırakıyorum, partiyi bırakmıyorum. Ben CHP’liyim. Başka hiçbir oluşumun içinde olmam” cevabını verdi.

Kocaoğlu, aday olmama kararı ile ilgili, “2014 seçimlerinden önce karar verdim. Belediye başkanlığı için 10 senenin yeterli olduğuna inanıyordum. O dönem AK Parti’nin adayı Binali Yıldırım olmuştu. Güçlü bir ismin karşısına çıktım" dedi.

"AK Parti yine güçlü bir ismi karşınıza çıkarırsa düşünceniz değişir mi?" sorusuna Kocaoğlu, “Şu anda siyasette AK Parti içinde bir numaralı isim cumhurbaşkanı, iki numara da Binali Yıldırım. Meclis başkanıyla yarıştım” yanıtını verdi.

Kocaoğlu, “Genel başkan mı olmak istiyorsunuz?” sorusuna ise, “Hayır kesinlikle. Ne milletvekilliği ne başka bir şey” cevabını verdi. Başkan Kocaoğlu, "Meclis başkanını yendim mi diyorsunuz?" sorusuna ise, “Haddimi aşmak istemem. O saygısızlık olur. Binali Yıldırım Meclis Başkanı oldu. Biz de onunla gurur duyuyoruz. Ben zaten siyasetçi değilim. Ben iş adamıyım. Siyasetle yolumuz kesişti. 2001’de siyasete girdik. 18 sene sonra noktayı koymaya çalışıyoruz” dedi.

Kocaoğlu, "Genel merkezle aranızda sorun mu var?" sorusuna ise, “Kimseyle aramda problem yok” cevabını verdi. Kocaoğlu, bunun üzerine gelen "Ama sizi hala aramamış" sözlerine, “Aramasına gerek yok. Benim de sayın genel başkanı aramama gerek yok. 2014 seçimlerinden sonra da her konuşmamızda ben aday değilim, adayını hazırla dedim” karşılığını verdi.

"ARAMAMASINI YADIRGAMADIM"

Kocaoğlu, “Nezaket olarak araması gerektiğini düşünmüyor musunuz?" sorusuna ise, “Hayır düşünmüyorum. Benim de onun da bildiği konu. Kendisiyle konuşmadım” dedi. "Aramamasını yadırgamadınız mı?" sorusu karşısında da Kocaoğlu şunları söyledi:

“Hayır yadırgamadım. Siyasette benim ilk öğrendiğim şey şu; bildiğin soruyu sormayacaksın. Genel başkan benim aday olmadığımı biliyor. Kaç senedir söylüyorum. Aday olmayacağımı bilen genel başkana aday olmayacağımı açıklayacağım demek ne demek? Canı isterse kendi arar.”

"BEN HİÇBİR KANATTAN OLMADIM"

Kocaoğlu, "Muharrem İnce’ci kanattan mısınız?" sorusuna ise, “Hayır efendim. Ben hiçbir kanattan olmadım. Ben 65 sene önce oy pusulası dağıttım. Hiçbir zaman adamcı olmadım. Adamcı siyaset yapmadım. Benim ekibim de yok. Doğru yapıyorsam gelin beni destekleyin. Siz doğru yapıyorsanız ben sizi destekleyeyim. Ben hata yapıyorsam siz ortak olmayın, siz hata yapıyorsanız ben ortak olmayayım. Değişimden kastım genel başkan önderliğinde partide köklü bir değişim yapılsın demiştim. Adaylığımla hiçbir alakası yok. 2014 seçimlerinden 6 ay önce almış olduğu bir karardı” yanıtını verdi.

"Genel başkan size ihtiyaç var derse" sözleri üzerine Kocaoğlu, “Buna cevap vermek kendi kurallarıma göre pek doğru değil. Genel başkan bunu teklif ederse ben bunun cevabını veririm" derken, "Kapı aralık mı?" sorusuna ise, “Geçiniz” cevabını verdi.

"BU PARTİNİN POLİTİKA ÜRETECEĞİ BİR MUTFAĞI YOK"

Kocaoğlu, CHP’deki değişim konusunda da şöyle konuştu:

“CHP, benim partim, bugüne kadar Türkiye’yi nasıl yöneteceğine, belli başlı ana problemlerin neler olduğunu, bunların nasıl tedavi edilip, ülkenin refaha çıkacağı bir yol haritası belirlememiştir bana göre. Ekonomide, terörde, dış politikada ne yapmak lazım? CHP’nin bunları temellendiremediğini söylüyorum. Bunu ben de, vatandaş da anlamıyor. Anlatamıyor demiyorum. Planı yok diyorum. Açık söylüyorum. Eski Genel Başkanımız Deniz Baykal’a da, şimdiki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na da defalarca anlattım. Bu partinin politika üreteceği bir mutfağı yok. Bilene sormadan, halka gitmeden çözüm üretemezsiniz. Aynı şeyleri söyleyerek, aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç beklemek bana göre doğru değil. Ben bunu iddia ediyorum. Ben farklı bir şey görmedim."

"AKLIN VE BİLİMİN REHBERLİĞİNDE HAREKET EDİYORUM"

Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkeyi yönetecek partinin, kenti yönetecek belediye başkanını, şirketi yönetecek CEO’nun yapacağı her hareketi, söyleyeceği her söylemi tutarlı bir projeden bahsetmesi lazım. Makro bir problemi konuşurken mikrodaki yansımalarını da halka anlatabilmelisiniz. Mikroyu konuşurken de makroya getirip bağlamanız lazım. Ben 15 senedir belediye başkanlığı yapıyorum. Aklın ve bilimin rehberliğinde hareket ediyorum. Yarımadada hem akademisyenlerle hem de orayı bilenlerle projeler yaptım. Biz size proje yapıyoruz demedim. Siz ne istiyorsunuz, ne yapılırsa sizin ekmeğiniz büyür dedik. Yarımada kalkınma planını yaptık. Bakırçay ve Gediz’de bir senede plan yaptık. Döndük Küçük Menderes havzasında da bir senede plan yaptık. Bir kısmında turizm, tarım, hayvancılık, organik tarım, bisiklet yolları var. Var oğlu var."

"ÖYLE BİR ŞEY YOK"

"İzmir CHP’nin kalesi" sözleri hakkında da konuşan Kocaoğlu, “Öyle bir şey yok. Kesinlikle yanlış. Tarihe bakarsanız, çok partili döneme bakarsanız böyle bir durum yok. Partinin baraj altında kaldığı dönem vardı. Şu anda partinin oyu son seçimde yüzde 42. Muharrem İnce’nin aldığı oy yüzde 54 küsur. Yerel seçimde dinamikler farklıdır. Adaya bağlıdır” dedi.

"CHP belediyeciliği ve örnek belediyecilik yaptığınıza inanıyor musunuz?" sorusunu cevaplandıran Kocaoğlu, “15 senelik İzmir belediyeciliği örnek bir belediyeciliktir. Eksiklik ve hatalar vardır. Kim işi tam bitirmiş, biz bitireceğiz. Biz İzmir’i nasıl kalkındırırız dedik. Evet kalkındırdık. 2004 senesinde İzmir’in durumuna baksınlar. İktidarın da payı vardır. Yerel yönetimin payı daha fazladır. Yerel yönetim kente merkezi hükümetten daha fazla yatırım yaptı” diye konuştu.

"ZİHNİYETİN DEĞİŞMESİ LAZIM"

"Muharrem İnce gelseydi kafanızdaki değişim olur muydu?" sorusu üzerine Kocaoğlu, “Kesinlikle olmaz. Zihniyetin değişmesi lazım. Bu kişilere bağımlı bir iş değil. Ne Kılıçdaroğlu’nu ne İnce’yi suçluyorum. Bu kadro hareketidir. Aklın ve bilimin rehberliğinde proje yapılacak. Kadroların ülkenin sorunlarını dert edinmesi ve bunlara sağlıklı ve tutarlı projeler üretmesi gerekiyor. CHP yüzde 25 oy alan bir parti. Ben CHP’nin ülkeye umut olamadığını söylüyorum. Hak ettiği yere taşınması gerekiyor. Ben partiliyim. Hiçbir yere de gitmem. O ayrı bir konu. 15 senedir çırpınıyorsunuz, üretmeye çalışıyorsunuz, örnek çalışmalar yapıyorsunuz. Bunun genelde Türkiye için yapamadığınız zaman sizin İzmir’de yaptığınız iş İzmir’de kalıyor. İktidar olmanız lazım. Ayrı bir ekonomik model ortaya koyması lazım. Türkiye’de bugün ortaya konan model Türkiye’yi hiçbir zaman krizden çıkaramaz. Bundan çıkarsın bu modelle, kaç tane kriz geçirdik? Daha fazla borç alınarak devam eden bir düzen var. Ekonomik ve siyasi ödün vererek çıkmaza doğru gidiyoruz. Bu ekonomik model gelişmiş ülkeler için geçerli olabilir. CHP’nin üzerinde durması gereken model değişikliği. Eleştiri getirmek ayrı bir şey, ortaya bir şey koymak lazım. Eleştirmek dünyanın en kolay işi" dedi.

"OY ALINMAZ DİYE BİR ŞEY YOK"

Kocaoğlu, "CHP’nin muhafazakar kesimden oy alamadığı algısı var" sözlerine şu cevabı verdi:

“Türkiye’nin her tarafı ne kadar inançlı ve Müslüman ise İzmir de öyle inançlıdır. Oy alınmaz diye bir şey yok. Oy alınır. Herkesten oy alınır. Yeter ki sen ona göre politika üret, ona göre duruş sergile, elinden tut, kader birliği yap. CHP alerjisi var olduğu söylenen bir şeydir. CHP alerjisinin CHP’yi iktidara getirmeyecek boyutta olduğuna inanmıyorum. Değişebilir. Değişir."

"UMUT OLACAĞINI SANMIYORUM"

"Muharrem İnce CHP için umut olur mu?" sorusunu yanıtlayan Kocaoğlu, “Ben umut olacağını sanmıyorum” diyerek şunları söyledi:

“İzmir’de yaptıklarımızın hepsini kendi aklımdan yapmadım. Neye ihtiyaç var diye düşündüm. Bu iş dizini kırıp çalışma işi. İşini 24 saat yaşama işi. Gece fırlayıp fırlayıp kalkma işi. Bu ayrı bir gönül işi. Adanmışlık ister. Onunla yaşayacaksın. Kenti, ülkeyi 24 saat teneffüs edeceksin. Her derde çare bulacaksın."

(İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi