Parmaklarda ağrı ve uyuşmaya dikkat

El hastalıkları içinde en sık karşılaşılan Karpal Tünel Sendromunun hayatı kabusa çevirebildiğini belirten Op.Dr. Kerem Bıkmaz, parmaklarda ağrı ve uyuşmaya dikkat edilmesi konusunda uyarIlarda bulundu.

Parmaklarda ağrı ve uyuşmaya dikkat

El hastalıkları içinde en sık karşılaşılan Karpal Tünel Sendromunun hayatı kabusa çevirebildiğini belirten Op.Dr. Kerem Bıkmaz, parmaklarda ağrı ve uyuşmaya dikkat edilmesi konusunda uyarIlarda bulundu.

Nöroşirurji Uzmanı Op.Dr. Kerem Bıkmaz, “Karpal Tünel Sendromu medyan sinir üzerindeki bantın kalınlaşması ve tekrarlayıcı hareketlerin kombinasyonu neticesinde bilekte sinirin enflamasyonu sonucu ortaya çıkar. Özellikle 40-60 yaşlarındaki kadınlarda, piyanistler, kuaförler, bilgisayar operatörleri, bankacılar, dişçiler, heykeltıraşlar, ev hanımları gibi ellerini aşırı kullanan meslek gruplarında sıklıkla izlenir. Tüm meslek grupları ile bağlantılı hastalıklar ve yaralanmalar içerisinde, iş gücü kaybına en fazla yol açan durumdur” dedi. Karpal Tünel Sendromu hastalığının belirtilerinin, ilk olarak ellerde ve bileklerde uyuşukluk olduğunu kaydeden Op.Dr. Bıkmaz, “Yanıcı bir ağrı veya karıncalanma, şikayetleriniz özellikle geceleri daha belirgin olması, nesneleri düşürmeden elle tutmakta güçlük çekmek ve bilgisayar klavyesi ya da faresini kullanmak gibi tekrarlayıcı el hareketlerini tekrarlarken oluşan ağrı” ifadelerini kullandı.

”AŞIRI ŞİŞMANLIK KARPAL TÜNEL SENDROMUNU ARTTIRIYOR"

Hamilelik, şeker hastalığı gibi Tipobet hastalıkların sendromu etkilediğini ifade eden Op.Dr. Bıkmaz, “Ayrıca tiroid hastalıkları, menopoz, bilekte kırılan yada yerinden kayan kemikler ve aşırı şişmanlık hastalığın görülme oranını arttırır. Eller ile cisimlerin sık ve şiddetli şekilde tutulması, bileğin bükülmesi ve artrit benzer şekilde görülme oranlarını arttırır. Bu şikayetlerin ilk ortaya çıkmasının ardından tedavi için zaman kaybetmeden başvurmak oldukça önemlidir. Başvurmak için ağrının aşırı artmasını, tahammül sınırlarını aşmasını beklemeyin. Cerrahi dışı konservatif tedavinin asıl amacı medyan sinir üzerinde tekrarlayan yaralanmaları bitirmek ya da azaltmaktır. Bu amaçla sinir üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak için bir bileklik ile bilek hareketleri kısıtlanabilir. Eğer bu işe yaramaz ise ödemi azaltmak için enflamasyon giderici ilaçlar yazılabilir veya bileğe kortizon enjeksiyonları yapılabilir. Ağrıları azaltmaya yönelik bir takım özel el ve bilek egzersizleri önerilebilir. Eğer hastalar istirahat, rehabilitasyon, veya diğer cerrahi dışı tedaviler ile ağrılarından kurtulamaz iseler median sinir üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak için farklı cerrahi teknikler uygulanabilir. En sık uygulanan teknik karpal tunel serbestleştirilmesi denilen ve açık ya da endoskobik yöntemler ile uygulanabilen yöntemdir. Açık cerrahide bilek bölgesine bir kesi yapılarak median sinir üzerine bası oluşturan bant kesilerek sinir serbestleştirilir. Endoskobik yöntemde ise daha ufak bir kesi yapılarak bir minyatür kamera ile tünel görüntülenir ve bant kesilir” diye konuştu.

KARPAL TÜNEL SENDROMUNDAN KAÇINMAK İÇİN

El bileğinin uzun süreli ve güçlü şekilde aşağı-yukarı hareketlerinden, gergin şekilde parmaklarla bir şeyi tutmaktan (dikiş iğnesi gibi), bileği başparmak veya küçük parmağa doğru bükme hareketinden kaçınılması gerektiğini belirten Op.Dr. Bıkmaz, “Karpal Tünel sendromundan kaçınmak için bazı önerilere dikkat etmemiz gerekir. Avuç içi yukarı bakacak şekilde yük taşımamaya özen gösterilmeli, bileği sıkı saran bantlardan (kol saati gibi) uzak durulmalı, aşırı soğuk veya korunmasız vibrasyondan kaçınılmalı, telefon gibi sık kullanılan objeleri calışma sahanıza olabildiğince yaklaştırılmalı. Böylece aşırı uzanmaktan kaçınılmalı, araba sürerken, eşya taşırken direksiyon çok sıkı tutulmamalıdır. Daktilo ya da keyboard kullanırken eller her 15 dk da bir dinlendirilmeli, boya fırçası, kalem, gazete, veya kitap türü cisimleri uzun süre tutmaktan kaçınılmalı, eller kullanılırken vücudun genel postürüde çok önemlidir.

”EL ALETİNİN TUTULAN KISMI ELİN BÜYÜKLÜĞÜ İLE ORANTILI OLMALI"

Çalışma alanının yüksekliği, otururken ya da ayakta iken bileklerin notral ya da hemen hemen düz pozisyonda kalmasına imkan tanıyacak şekilde düzenlenmelidir. Çalışma esnasında omuzların yeteri kadar serbest, dirseklerin konforlu bir şekilde yanlarda olmasına özen gösterilmelidir. Oturma esnasında sırt ve bel iyi desteklenmiş şekilde ayaklar yere basmalıdır. Oturulan sandalye her bireyin kendisine göre ayarlanmalıdır. El aletlerinin seçimi önemlidir. El aletinin tutulan kısmı elinizin büyüklüğü ile orantılı olmalıdır. Elinizi yoğun şekilde kullanmanızı gerektiren yeni bir iş öğrendiğiniz de, elinize bu yeni işe alışması için zaman tanıyın. Bu tıpkı bir atletin bir yarışa hazırlanmasına veya diğer atletik yarışmalara benzer. Ellerin istirahati için yeterli aralıklarla molalar verilmelidir. Eğer eldiven giyiyorsanız ellere uygun ölçülerde olmalıdır. Çok büyük olursa objeyi tutmak için gerekli harcanacak güç daha fazla olacak, çok sıkı olursa elleri sıkıştıracaktır” açıklamalarında bulundu.

(IHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi