Yazar Ahmet Altan, bir internet sitesinden yayınlanan yazısından dolayı ’’silahlı terör örgütü propagandası yapmak’’ ve ’’Cumhurbaşkanına alenen hakaret’’ suçlarından yargılandığı davada, 5 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırıldı.
FETÖ’den ağrılaştırılmış müebbet hapse çarptırılan yazar Ahmet Altan’ın, bir internet sitesinden yayınlanan yazısından dolayı ’’silahlı terör örgütü propagandası yapmak’’ ve ’’Cumhurbaşkanına alenen hakaret’’ suçlarından yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasına, başka suçtan tutuklu sanık Ahmet Altan cezaevinden SEGBİS ile katıldı.
Duruşmada esas hakkındaki son savunmasını yapan sanık Altan, 10 gün önce bu yazıdan dolayı kendisinin yargılanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığını belirterek, ’’Şeriatçı darbeci olarak ceza aldım, yine aynı yazıdan dolayı Marksist teröristlikle suçlayıp, bilmem kaç yıl ceza vermek istiyorsunuz. Verin benim omuzlarım güçlüdür. Her zaman demokrasi ve barış isteyeceğim. Bunun bedeli hapis yatmaksa hapis de yatacağım’’ diye konuştu.
Sanık Altan’ın savunmasının ardından avukatları söz alarak, müvekkillerine beraat kararı verilmesini talep etti.
Dosyayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Altan’ın bir internet sitesinde yazmış olduğu ’’Ezip geçmek’’ adlı makalede kullanmış olduğu ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın ’’İç savaşı Kürt mahallerinde hendek kazan çocukları tanklarla, toplarla öldürmek sanıyorlar’’ cümlesiyle Türkiye’nin Diyarbakır/Sur, Şırnak/Cizre ve Mardin gibi bölgelerde PKK silahlı terör örgütünün şehir savaşı stratejisi için kullandığı hendek kazma eylemlerini masumane göstermeye çalıştığı belirtildi.
Mahkeme kararında Altan’ı ’’silahlı terör örgütü propagandası yapmak’’ ve ’’Cumhurbaşkanına alenen hakaret’’ suçlarından toplam 5 yıl 11 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme heyeti, sanık Altan’ın 4 Ocak 2018 tarihindeki duruşmada, heyete karşı olumsuz tutum ve davranışları ile pişmanlık duymadığına ilişkin mahkemece kanaat oluştuğu belirterek, sanığa verilen cezadan indirim yapılmasına yer olmadığına da hükmetti.
(Yusuf Melikoğlu/İHA)