Ankara'nın Sesi Haber Sitesi

İstanbul’da AVM’deki bombalı araç davasında sanıktan itiraf

ASAYİŞ

İstanbul Bayrampaşa’daki bir alışveriş merkezinde, bombalı eylem hazırlığındayken yakalanan DEAŞ’lı 4 teröristin de aralarında bulunduğu 8’i tutuklu 14 sanığın yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık Can Yecil, “Yüzlerce kişinin öleceği bomba eylemi planlayıcısı benim” dedi.

İstanbul Bayrampaşa’daki bir alışveriş merkezinde, bombalı eylem hazırlığındayken yakalanan DEAŞ’lı 4 teröristin de aralarında bulunduğu 8’i tutuklu 14 sanığın yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık Can Yecil, “Yüzlerce kişinin öleceği bomba eylemi planlayıcısı benim” dedi.

Bayrampaşa’daki bir AVM’de geçen yıl 28 Ekim’de bombalı eylem hazırlığındayken yakalanan 4 DEAŞ’lı teröristin de aralarında bulunduğu 14 şüpheli hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklardan Mücahit Şahin, Hatice Yurdakul, Güven Güler, Ferhat Kahraman, Abdülmenaf Ubin, yabancı uyruklular Can Yenil ve eşi Sezgen Pekdemir ile iki tutuksuz sanık katıldı.

Duruşmada savunma yapan sanıklardan Mustafa Eren, sanıklardan hiçbirini tanımadığını söyleyerek, ağabeyinin 5 yıl önce vefat etmesi üzerine ona ait silahını yanına aldığını ancak eşinin evde bulundurmasını istemediğini anlattı. Eşinin isteği üzerine silahı yok etmeleri için tanımadığı iki kişiye verdiğini öne süren Eren, "Bu çocukların isimlerini bilmiyorum. Sokakta rastgele denk geldi. İsteseydim çöpe de atabilirdim. Silah karşılığında kimse bana para vermedi" dedi.

"YÜZLERCE KİŞİNİN ÖLECEĞİ BOMBA EYLEMİ PLANLAYICISI BENİM"

Duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanıklardan Almanya vatandaşı Can Yenil ise, herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının olmadığını söyleyerek, “Yüzlerce kişinin öleceği bomba eylemi planlayıcısı benim. Bombayı imal etmek ve hazırlamak benim için son derece kolay oldu. Bombalama eylemindeki asıl gayem yeryüzündeki tüm Hristiyan ve Musevi alemlerinin herhangi bir yerde bir hayvana dahi zarar gelmemesi durumunda ayağa kalkmaları, ses çıkartmaları, harekete geçmeleri fakat nedense herhangi bir Müslüman herhangi bir yerde öldüğü zaman suskun ve sessiz kalıyorlar” dedi.

BOMBAYI DENEME AMAÇLI ORMANDA PATLATTILAR

Bu eylemi planlamak için kimseden finansal destek almadığını ileri süren sanık Can Yenil, “Bu eylem için 20 bin lira para harcadım. Bu parayı da Almanya’da çalıştığım fabrikadaki maaşımı biriktirerek topladım. Yanımdakilerin son ana kadar olaydan bilgileri yoktu. Deneme yapmak için ormana gittik yanımda sadece Mücahit vardı. Eşim ve diğer sanık Hatice yoktu. Deneme yaptığımız sırada yaklaşık 700-800 metre uzakta insanlar vardı. Bombanın sesini duyanlar çok büyük bir kaza oldu diye konuştular. Bombayı deneme yaptıktan sonra oluşan çukura kapattık” ifadelerini kullandı.

Sanık Yenil, Mücahit Şahin’e paraya ihtiyacının olduğunu söyleyince, motosikleti satmak için internete ilan verdiklerini söyleyerek, “İlandan sonra Güven Güler ile buluştuk. Kendisi uyuşturucu kullanan biriymiş. Güven kendisinde silah da uyuşturucu da olduğunu Mücahit’e söylemiş, bunu fırsata çevirdim ve silah temin edeceğimi anladım. Silahı ondan temin ettim” dedi.

Bomba imal ederken yetersiz kaldığı yerlerde tablet ve restoranların wi-fi ağı üzerinden internete bağlanarak araştırma yaptığını dile getiren Yenil, savunmasında şunları söyledi:

“Kullandığım bu tablet Arnavutköy’deki evdeydi. Yanmış olabilir. Kendimi eyleme zorlamak için evi yaktım. 5 veya 6 tane bombayı hazırladıktan sonra küçük fırının içine koyarak Mücahit’e teslim ettim ve AVM’ye gitmesini söyledim. Aile görüntüsü vermesi için de Mücahit’ten sanıklardan Hatice ile birlikte gitmelerini istedim. Bombayı AVM’ye yerleştirdikten sonra Arnavutköy’deki eve döndük. Mücahit Şahin’e bir sırt çantası ve poşetin içinde bombaları vererek Eminönü’ne götürmesini ve orada buluşacağımızı söyledim. Bombayı nasıl imha edeceği konusunda bilgi verdim. Evde sanıklar Hatice ile eşim Sezgen’e eşyaları hazırlamaları gerektiğini söyledim.”

Bu sırada sanık Can Yeşil’e tepki gösteren eşi tutuklu sanık Sezgen Pekdemir ise, “Hayatımızı mahvettin böyle bir şey beklemiyorduk. Biz sadece saf bir şekilde sana inandık” dedi.

Mahkeme başkanının uyarısı üzerine tepkisini sürdüren Pekdemir salondan çıkarıldı.

Savunmasını sürdüren Yenil, bunun ardından Hatice Yurdakul ile eşi Sezgen Pekdemir’le arabaya binerek Eminönü’ne gittiklerini anlatarak, şöyle devam etti:

“İki sırt çantasını kadınlara verdim, birini de kendim aldım. Bombaları nasıl patlatacakları konusunu Hatice ile Sezgen’e anlattım. Bunu yapmak istemeyen Hatice ile Sezgen’le tartışmaya başladık. Sonra çevredeki insanların her şeyden bihaber evlerine gitme telaşında olduklarını gördüğüm zaman pişmanlık duydum. Mücahit’in de kabloyu takıp bombayı hazır hale getirmediğini görünce ona ‘burada az insan var bombaları al ve motoru park ettiğin yere gel’ dedim.”

Sanık Can Yenil, eşi Sezgen Pekdemir’in orada “Ben bu eylemi yapmayacağım” diye bağırması ve inanların da kendilerine bakmaları üzerine araçlara binip AVM’ye gittiklerini anlatarak, “Normalde benim planım, Eminönü’nde bombayı patlattıktan sonra 15 dakikada AVM’ye gidip oraya yerleştirdiğimiz bombaları da patlatmaktı. Ama eylemden vazgeçtiğimiz için oradaki bombaları almak için gittik. AVM’de dolabın içinde bulunan bombayı bavula yerleştirmek için harekete geçerken polisler geldi ve bizi yakaladılar” diye konuştu.

Duruşmada söz alan bazı sanıklar iddianamenin ellerine ulaşmadığını öne sürerek, savunma yapmaları için süre talep etti.

Mahkeme heyeti de tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

(İHA)
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.