Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye, 16 Haziran Dünya Deniz Kaplumbağaları Günü nedeniyle, Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) Kırmızı Listesi'nde nesilleri 'önemli derecede tehlike altında' gösterilen deniz kaplumbağalarına yönelik tehditlere dikkat çekti. 110 milyon yılı aşkın süredir dünya denizlerinde yaşayan ve tarih boyunca birçok kültürde uzun yaşam, üretkenlik, dayanıklılık ve kötülüklerden korunmanın sembolü olan 7 deniz kaplumbağası türü bulunuyor. Bu türler; Dermochelys coriacea, Eretmochelys imbricata, Lepidochelys kempii, Lepidochelys olivacea, Chelonia mydas, Caretta caretta, Natator depressus.
İKİ TÜR TÜRKİYE'DE YUVALIYOR
Bu türlerden yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) ve iribaş deniz kaplumbağasının (Caretta caretta) büyük bölümü Türkiye'de olmak üzere Akdeniz Havzası'nda yuvalıyor. Bu kumsallar ise batıdan doğuya şöyle; Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye (Muğla), Patara, Kale, Kumluca, Çıralı, Tekirova, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa (Antalya), Anamur, Göksu Deltası, Alata, Kazanlı, Davultepe (Mersin), Akyatan, Yumurtalık (Adana) ve Samandağ (Hatay). Bakanlık verilerine göre, 2022 yılı yuvalama sezonunda Türkiye kıyılarındaki bu yuvalama alanlarındaki yaklaşık 6 bin deniz kaplumbağası yuvasından, 665 bin civarında yavru denize ulaştırıldı.
SON 200 YILDIR TEHLİKEDELER
Ancak son 50 yıl içinde artarak devam eden insan faaliyetleri ve iklim değişikliği sebepleriyle bu türlerin tamamının nesillerinin tehlikede olduğuna dikkat çeken WWF-Türkiye, yaşamlarının büyük bölümünü kıtalararası denizlerde geçiren bu türlerden yeşil deniz kaplumbağası (Chelonia mydas) ve iribaş deniz kaplumbağasının (Caretta caretta) Akdeniz Havzası'nda yuvaladığını açıkladı. Deniz kaplumbağaları için birlikte koruma çağrısında bulunan WWF-Türkiye, deniz ve kıyı ekosistemlerinin sağlığı açısından vazgeçilmez ve tamamlayıcı bir role sahip olan dünyanın en eski denizcilerinden olan deniz kaplumbağalarını korumak için aksiyon alınması gerektiğini kaydetti.
1000 YAVRUDAN 1-2'Sİ ERİŞKİN OLABİLİYOR
Ergin dişi deniz kaplumbağalarının yuvalamak için kumsala çıktıkları her seferde, ortalama 100- 150 yumurta bıraktığına işaret eden WWF-Türkiye, yavruların 45-60 gün sonra yumurtalardan çıktıklarını dile getirdi. Yuvadan çıkan yavruların kumsalda yengeç, çakal, deniz kuşları, deniz ortamında balıklar gibi sayısız avcının besin kaynakları arasında yer alması sebebiyle bırakılan her 1000 yumurtadan sadece 1 veya 2'sinin erişkinliğe erişebildiği açıklandı. Yaşamları boyunca birçok tehditle karşı karşıya kalan deniz kaplumbağalarının popülasyonları üzerinde insan aktivitelerinin de olumsuz etkilere sahip olduğu belirtilerek, türün sağlıklı yaşamını sürdürebilmesi için yuvalama kumsalları ile beslenme ve kışlama alanları başta olmak üzere, yaşam alanlarındaki insan kaynaklı tehlikelerin en aza indirgenmesi gerektiği vurgulandı.
'ELLE BESLEMEYİN' UYARISI
Deniz kaplumbağalarının deniz ve kıyı ekosistemlerinin sağlığı açısından vazgeçilmez ve tamamlayıcı bir role sahip olduğunu söyleyen WWF-Türkiye Deniz ve Yaban Hayatı Programları Müdürü Ayşe Oruç, yaşam alanlarının iyileştirilmesi ve türlerinin korunması için bireylere de sorumluluk düştüğünü kaydetti. Geceleri kumsalda ateş yakılmaması, ışıkla dolaşılmaması, denizden bakıldığında görülen ışıkların perdelenmesi gerektiğine dikkati çeken Oruç, “Kumsaldan itibaren 1 mil içerisinde, sürat tekneleriyle 8 milin üzerinde hız yapılmamalı. En önemlisi de deniz kaplumbağaları elle beslenmemeli ve diğer tüm yaban hayvanları gibi hazır besinlere alıştırılmamalı" dedi.
KUMSALDA YAPILMAMASI GEREKENLER
Ayrıca yuvalama kumsallarında belirlenmiş mesafeler içinde kuma şemsiye dikilmemesi, şezlong konulmaması ve kumun kazılmaması uyarılarında bulunan Ayşe Oruç, yavruların yuvadan çıktıktan sonra kumsalı kendi başlarına geçmesinin önemli olduğunu söyledi. Yavru deniz kaplumbağası görüldüğünde denize taşıyıp atılmaması ve eve götürülmemesi gerektiğini de belirten Oruç, yuvalama ve yumurtadan çıkış dönemine denk gelen 1 Haziran- 15 Eylül tarihleri arasında yuvalama kumsallarında festival, konser gibi etkinliklerin düzenlenmemesi gerektiğine dikkati çekti.
250 BİN YAVRU DENİZE ULAŞTIRILDI
WWF-Türkiye'nin, Tarım ve Orman Bakanlığı 7'nci Bölge Müdürlüğü ile 2006 yılından bu yana 17 yılı aşkın süredir Adana'nın Akyatan Kumsalı'nda deniz kaplumbağası araştırma, izleme ve koruma çalışmaları yürüttüğünü anlatan Oruç, “Her yıl 1 Haziran- 15 Eylül tarihleri arasında kesintisiz devam eden alan çalışmaları kapsamında Akyatan Kumsalı'nda deniz kaplumbağası yuvalarının sezona bağlı dağılımı, yavru başarısı, çıkış dönemleri ve ekolojisi üzerine veri toplanıyor. Bugüne kadar 400'ün üzerinde gönüllünün de desteği ile yürütülen proje sayesinde 2006 yılından bu yana yaklaşık 250 bin yavru yeşil deniz kaplumbağası denize ulaştı. Yeşil deniz kaplumbağalarının göç yolları ve kışlama alanlarının belirlenmesi için 19 ergin dişi yeşil deniz kaplumbağasına uydu vericisi takıldı. Bu 19 kaplumbağanın kışlamak ve beslenmek üzere Kuzey Afrika kıyılarına ulaştığı tespit edildi" dedi.
YUVALAMA KUMSALLARINDA NASIL DAVRANMALI?
Ayşe Oruç, kaplumbağa yuvalama kumsallarında nasıl davranılması gerektiğini ise şöyle sıraladı:
"Denizden itibaren 35 metrelik alan içinde şemsiye dikmeyin, kumu kazmayın. Kumsalda şezlong kullanmayın. Kumsala gece eşya bırakmayın. Kumsaldan görünen ışıklarınızı perdeleyin. Kumsalda gece ışıkla dolaşmayın. 1 millik sahil şeridi içinde teknelerle 8 mil/saat üzerinde hız yapmayın. Yavru deniz kaplumbağalarını elinize alarak denize bırakmayın. Kumsala motorlu taşıtlarla girmeyin. Kumsalda ateş yakmayın. Kumsala ve denize çöp atmayın. Evcil hayvanlarınızı kumsalda serbest bırakmayın. Yuvalama kumsallarında 1 Haziran- 15 Eylül tarihleri arasında konser, festival, etkinlik düzenlemeyin. Yuvalama kumsallarında koruma çalışmaları yürüten uzman ekiplere destek olabilirsiniz." ()