Ankara'nın Sesi Haber Sitesi

Hülya Koçyiğit 50 yıllık evliliğinin sırrını açıkladı

MAGAZİN

Türk sinemasının dev ismi Hülya Koçyiğit, 50 yıllık evliliğinin sırrının ’saygı, sevgi ve sabır’ olduğunu dile getirdi.

Türk sinemasının dev ismi Hülya Koçyiğit, 50 yıllık evliliğinin sırrının ’saygı, sevgi ve sabır’ olduğunu dile getirdi.

Sinemanın emektar oyuncularından Hülya Koçyiğit, halkla söyleşi yapmak için gittiği Kahramanmaraş ve Şanlıurfa’da başta 50 yıllık evliliği ve sağlığı olmak üzere birçok konuda bilinmeyen yönlerini açıkladı.

"EVLİLİK PAYLAŞMAK İÇİNDİR"

Kadının çok güçlü bir varlık olduğunun altını çizen Koçyiğit, Allah’ın kadına anne olmak gibi bir ayrıcalık ve olağanüstü bir duygu hediye ettiğini kaydetti. Eş, anne, ev kadını ve çalışıp üretmesiyle kadının toplumda aynı anda birçok rolü üstlenebildiğine dikkat çeken Koçyiğit, “Bunu yaşayan milyonlarca kadınımız var. Toplumun içinde kadının var olması demek, o toplumun ilerlemesi, medenileşmesi demektir. Kadının girdiği her yer güzelleşiyor; kadının elinin değdiği her şey bambaşka oluyor. İş hayatı da, ev hayatı da böyle oluyor. Hayat denilen şey paylaşmaktır. Niçin evlilik yapıyoruz, hayatı paylaşmak için” dedi.

"EVLİLİKLERDE SABIR ÇOK ÖNEMLİ"

Gerçekten birey olarak ayaklarının üzerinde duran, meslek sahibi olmuş, kararlarını verebilen, sorumluluklarını yerine getiren çiftlerin yanı sıra, sevginin azaldığı ve tek taraflı fedakarlıkların yapıldığı evliliklerin yürütülmesindeki güçlükler üzerinde duran Koçyiğit, “Böyle ailelerde yetiştirilen evlatların geleceği çok daha önemlidir. Her zaman değil, bazı durumlarda boşanma da bir seçimdir ancak sabır çok çok önemlidir. İnsan olarak bütün duyguları tadarak, tanıyarak, yaşayarak, hayatımızı yönlendirmeliyiz. Sabır dünyanın en güzel ve doğru duygusudur. Evliliklerde hemen bir şiddetle, heyecanla ayrılmak için karar vermektense, sabır edip onun düzelmesi için emek sarf edilmelidir. Boşanmak için çok çabuk karar vermemek lazım. Evlilik için de çok çabuk karar vermemek lazım. Tanımak, anlamak, idrak etmek ve ondan sonra karar vermek gerekiyor. Artık günümüz modern çağda tamam aileler birbirlerini tanıyorlar, birbirlerine yakıştırıyorlar ama gençlerin de birbirlerini tanımalarına izin vermelidir” dedi.

"AŞK BÜYÜK BİR HEYECAN"

Evlilikte 50’nci yılına girdiğini hatırlatan Koçyiğit, aşk denilen duygunun binlerce yıldır tanımlanamadığını dile getirdi. Aşkın büyük bir heyecan ve insana her şeyi yaptırabildiğine işaret eden Koçyiğit, “Bir nevi sarhoşluk gibi bir şeydir. Gözün hiçbir şeyi görmüyor. Bu duygu yerini zamanla saygıya, sevgiye, takdire ve sabra bırakıyor. Elbette tek taraflı bir özveri olmaz. İki tarafın da aynı özveride bulunması gerekiyor. Kadın olarak yaradılışımız gereği zaten fedakar insanlarız. Evimizin işini de yapmayı, çocuğumuza da bakmayı, alışveriş de yapmayı biliyoruz. Bütün bunları zaten yapıyoruz ama eşimiz bize aferin, ne kadar düşüncelisin, ne kadar güzel yapmışsın, sana nasıl yardımcı olabilirim dese hayat daha kolaylaşacaktır. Tatlı dil, anlaşılıyor olmak, gerçekten aradığımız tek davranış bu. Kadın olarak hep bunu arıyoruz. Hazırladığım yemeği sofraya koyarken eşim yardım ettiğinde ne kadar mutlu oluyorum. Hemen daha hevesli ve heyecanlı o sofrayı kuruyorum. Bu hepimizin yaşadığı bir duygu. Kadın çalışmaktan, üretmekten ve evinin hanımefendisi olmaktan hiçbir zaman yüksünmez, ben yoruldum demez. İş, onu her zaman anlayan, takdir eden ve onu destekleyen ve iki tane hoş güzel söz eden bir eşin varlığıdır” ifadelerine yer verdi.

"MEHMETÇİK ÇOK HAKLI BİR OPERASYON YÜRÜTÜYOR"

Mehmetçiğin Afrin’de çok haklı bir operasyon yürüttüğünü ifade eden Hülya Koçyiğit, “Çünkü yıllarca terör mağduru olduk ve hala terörün şiddetle hazırlanıp üzerimize doğru geldiğini fark ettiğimiz için onları durdurma nedeniyle oradayız. İşgal nedeniyle orada değiliz, bu çok açık. Özellikle sivillerin kaybolmaması, sivillerin zarar görmemesi için Mehmetçik çok özen gösteriyor. Bütün kalbimle tüm anneler gibi duam onlarla. Onların tırnakları bile kırılmasın diye niyaz ediyorum. İnşallah, sonuçta Mehmetçiğin oradan muvaffak olarak dönmesini diliyorum” dedi.

TEKLİF GELİRSE YENİDEN KAMERANIN KARŞISINA GEÇECEK

Koçyiğit, sinema konusunda ise “Ben sinemayı bıraktım diyemem çünkü sinema insanı bırakır. İnsanı anlatan hikayeler bunlar. Her yaşta kişilerin birtakım öyküleri vardır. Dolayısı ile bir gün öyle bir proje karşıma çıkar ki tekrar kameranın önüne geçmek için heyecan duyarım” diye konuştu.

Hülya Koçyiğit, sağlık durumu ile ilgili ise annelere seslenerek, “Lütfen dualarınızı dikkatli yapın. Kızım Gülşah meme kanseri olduğunda Allah’ım neden ben değil kızım dedim. Ben de kanser oldum. Şükürler olsun şimdi ikimiz de iyiyiz” diye konuştu.

YÖRESEL TATLARLA DİYET BOZDU

Hülya Koçyiğit, zengin mutfağı ile ünlü Kahramanmaraş ve Şanlıurfa’nın yöresel yemeklerinden tadarak, diyetini de bozdu. “Kendime bugün izin verdim” diyerek, Kahramanmaraş’ta dondurmasını bıçakla kesen, Şanlıurfa’nın ’şıllık’ tatlısını da ilk kez tattığını anlatan Hülya Koçyiğit, yemek sırasında yanına gelen hayranlarının fotoğraf çektirme isteğini geri çevirmedi.

HÜLYA KOÇYİĞİT’E ADAŞ SÜRPRİZİ

Hülya Koçyiğit’e Kahramanmaraş’ta güzel bir sürpriz de yapıldı. Sinema oyuncusuyla aynı ad ve soyadı taşıyan Kahramanmaraşlı Hülya Koçyiğit ünlü oyuncuya sürpriz yaptı. Nüfus cüzdanını çıkartarak, üzerinde yazan Hülya Koçyiğit adını gösteren hayranı ünlü yıldızı oldukça şaşırttı. Kimlik kartı ile birlikte fotoğraf çektiren Hülya Koçyiğit’ler, bu anıyı fotoğraf karesine yansıttı.

"DİZİ İÇİN ANLAŞTIĞIM BİR PROJE VAR"

Sunucu Özlem Yıldız ise oyunculuğa uzun bir süre ara verdiğini hatırlatarak, yaklaşık 10 yıl önce biri sinema filmi olmak üzere 6, 7 dizide oynadığını söyledi. Anne olduktan sonra hayatın kendisini başka taraflara yönlendirdiğini kaydeden Yıldız, “Her zaman benim göz bebeğim ekran önü ve televizyon programcılığıydı. Şimdi tekrar diziyle alakalı bir gündem söz konusu. İnşallah yeni yayın döneminde televizyon dizisi için görüştüğüm ve prensipte anlaştığım bir proje var” dedi.

Dizideki rolüyle ilgili ipucu vermekten kaçınan ünlü sunucu, bundan sonraki hedefleriyle ilgili, “Öncellikle işimi çok severek yapıyorum. Ekran önünde olmak beni çok heyecanlandırıyor ve çok mutluyum. Türkiye’de şanslı insanların içerisinde olduğumu düşünüyorum. Çünkü sevildiğim bir iş yapıyorum, işimi yaparken çok heyecanlanıyorum. Önemli olan yaptığım işe güvenmem, inanmam ve heyecanlanmam. Onun dışın da dizi yada televizyon programcılığı fark etmez” ifadelerini kullandı.

(İHA)
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.