Çocukların geceleri sık uyanması, hastalık habercisi olabilir. Uzmanlar, bu durumun geniz eti büyümesi nedeniyle vücudun yetersiz oksijen almasından kaynaklanabileceğini kaydetti.
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Zekeriya Çetinkaya, geniz eti büyümesi ve tedavi yöntemleri hakkında bilgiler verdi. Büyüyen geniz etinin solunum yolu üzerinde tıkayıcı bir etki yaptığını dile getiren Dr. Çetinkaya, bu durum nedeni ile vücudun yeterince oksijen alamadığını ifade etti. Dr. Çetinkaya, çocuklarda görülen huzursuzluk, rahat uyuyamama, uykuda solunumun durması, okul başarısızlığı, mutsuzluk gibi durumlarda Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanına başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
GENİZ ETİNİN BÜYÜMESİ
Geniz eti hakkında bilgi veren Çetinkaya, “Geniz eti, burunun gerisinde, geniz (nazofarenks) denilen bölgede yer alan bir lenf dokusu kümesidir. Geniz eti, bademcikler ve dil kökü bademcik dokusu ile birlikte bir koruyucu lenf halkası meydana getirir. Bu lenf dokuları, üst solunum ve sindirim yolları ile giren bakteri, virüs ve alerjenlere karşı vücudun savunma mekanizmalarını oluştururlar. Geniz eti bir kılıf ile çevrili olmadığı için karnıbahara benzer bir görünümdedir. Geniz eti doğumda vardır, daha sonra 8 yaşına dek, bademcikler ile birlikte giderek büyür” dedi.
GENİZ ETİ NEDENİYLE OLUŞAN ŞİKAYETLER
Geniz eti nedeniyle oluşabilecek şikayetler hakkında bilgiler veren Dr. Çetinkaya, “Büyümüş bir geniz eti burun tıkanıklığı, sürekli ağızdan nefes alma ve yemek yerken burundan nefes alınamadığı için iştahsızlık gibi yakınmalara neden olur. Tıkayıcı olacak kadar büyümüş bir geniz eti uykuda nefes almayı güçleştirir, hatta uyku sırasında nefes almanın durmasına yol açabilir; bu nedenle de sağlıklı uyku düzenini bozar. Uyku düzeninin bozulması da idrar kaçırma, özellikle boyun bölgesinde terleme ve yatakta sık sık yer değiştirmeye neden olur. Geniz etinin girintili çıkıntılı bir yapısı olması nedeniyle, hastalık etkeni olan mikroplar içinde barınır. Bu nedenle, tıkayıcı olacak kadar büyük olmayan bir geniz eti bile, içerdiği mikroplar nedeniyle bir enfeksiyon odağı meydana getirerek, kulaklarda, burun ve sinüslerde tekrarlayan veya düzelmeyen iltihaplanmalara yol açabilir. Geniz eti odağında bulunan kronik enfeksiyon nedeniyle tekrarlayan sinüzit ve orta kulak enfeksiyonları, kulak zarında çökme ve orta kulakta sıvı toplanması ortaya çıkabilir” şeklinde konuştu.
GENİZ ETİ BÜYÜKLÜĞÜNÜN İLAÇLA TEDAVİSİ
Geniz eti büyüklüğünün ilaçla tedavisini sıralayan Dr. Çetinkaya, “Tuzlu su ile burun ve geniz yıkanması ile, burun ve genizdeki salgıların temizlenmesi, özellikle de geniz eti üzerindeki yapışkan sümük birikiminin yıkanarak mekanik olarak uzaklaştırılması yararlıdır ve bazı hastalarda burun tıkanıklığını azaltır. Kortizonlu burun spreylerinin kullanımı ile geniz eti büyüklüğünde en fazla yüzde 10 kadar bir küçülme olabilir, az da olsa bu küçülme bazı hastalarda burun tıkanıklığında azalmaya yol açabilir. Geniz eti ameliyatının (Adenoidektomi) gerekli olduğu durumlar ise, Sürekli burun tıkanıklığı ve ağız solunumu yapma,Uyku apnesi, Diş ve çenede gelişimsel bozukluklar,Büyüme ve gelişme geriliği,Konuşma bozuklukları, Tekrarlayan veya kronik geniz akıntısı, Tekrarlayan veya kronik orta kulak enfeksiyonu, İyi veya kötü huylu tümör şüphesi,Ağız kokusu” diye sıraladı.
GENİZ ETİ KAÇ YAŞINDA ALINABİLİR
Geniz Etinin alınma yaşı ile ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Çetinkaya, “Geniz etinin alınması (adenoidektomi) bazen tek başına, bazen de kulaklara tüp takılması ve bademciklerin alınması ile birlikte uygulanır. Geniz etinin alınması, özel nedenler olmadıkça hastanede gecelemeyi gerektirmeyen bir ameliyattır. Geniz etinin alınması ile bağışıklık sisteminin çalışmasında herhangi bir eksiklik oluşmaz. Ancak, 1 yaşından önce geniz etinin alınması da çok nadiren gereklidir. Çünkü geniz eti genellikle 1 - 2 yaşından önce tıkayıcı olacak kadar büyümez ve bu yaştan önce alınması nadiren gereklidir” ifadelerini kullandı.
GENİZ ETİ RİSKLERİ VE AMELİYAT
Geniz etinin risklerini değerlendiren Dr. Çetinkaya, “En sıklıkla ağız içinden, damağı açan bir alet yerleştirildikten sonra, damağın arkasına geçerek alınır. Bu esnada geniz eti parmakla, ayna ile veya açılı endoskoplarla muayene edildikten sonra, uygun bir teknik kullanılarak alınır. En sık kullanılan ve standart olan yöntem, küret denilen ağzı keskin aletler ile geniz etinin kazınarak alınmasıdır. Genellikle ağrı yok denecek kadar azdır, konuşma ve yutma sırasında hafif bir boğaz ağrısı olabilir. Bir kaç gün süren ödem nedeniyle, ameliyattan 1 gün sonra düzelen burun tıkanıklığı tekrar ortaya çıkabilir, endişelenmemelidir. zira 1 hafta içinde yara yerinin iyileşmesi ile burun tıkanıklığı geçer. Çocukların yarısında burundan hava kaçaklı bir konuşma ortaya çıkabilmektedir; yumuşak damak ödeminin gerilemesi ile 1 ay içinde düzelir. Ameliyat sonrası çocuklar rahat nefes almaya başlayınca iştahları da açılır ve rahat uyku uyumaya başladıkça da enerjileri artar. Geniz etinin alınması ile burun ve sinüslerdeki salgıların atılması ve oksijenlenme artar; geniz akıntısı ve öksürük gibi şikayetler düzelir. Ameliyat sonrası östaki tüpünün çalışması da düzelir ve orta kulak havalanması artar.
AMELİYAT SONRASI
Bazen ameliyat sonrası geniz eti tekrar büyüyebilir. Tekrar büyüme, erken yaşlarda ameliyat olanlarda, alerjik çocuklara ve geniz etinin tam olarak alınmadığı durumlarda daha sıktır. Riskleri ise, Kanama nadirdir olguların yüzde 0.4 kadarında kanamanın durdurulması için ikinci bir müdahale gerekir. Yumuşak damak yetmezliği, Çok nadiren kalıcı olabilir 3 aydan daha uzun süren yumuşak damak yetmezliği olguların yüzde 0.1 kadarında görülür ve bu durum ameliyat öncesinde damak hastalığı ve/veya damak kaslarında güçsüzlük bulunan hastalarda ortaya çıkar. Boyun kaslarında spazm, ağrı nedeniyle nadiren görülebilir. Genizde daralma: Nadir ama ciddi bir komplikasyondur. Geniz mukozasında yaygın hasar oluşturulduğunda iyileşme sırasında geniz boşluğu daralır; hastalarda burun tıkanıklığı ve konuşma bozukluğu ortaya çıkar” diye konuştu.
(İHA)