Ankara'nın Sesi Haber Sitesi

Ender Saraç: Geleneksel tıp büyük bir şifa

SAĞLIK

Doktor Ender Saraç, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları için Sağlık Bakanlığının merkezler açmasının doğru ve isabetli bir uygulama olduğunu söyledi. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp sistemlerinin büyük bir şifa kaynağı olduğunu belirtti.

Doktor Ender Saraç, geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları için Sağlık Bakanlığının merkezler açmasının doğru ve isabetli bir uygulama olduğunu söyledi. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp sistemlerinin büyük bir şifa kaynağı olduğunu belirtti.

Dr. Ender Saraç, Konya’da katıldığı bir program sonrası geleneksel ve tamamlayıcı tıp sistemlerine Sağlık Bakanlığının verdiği destekle ilgili İHA muhabirinin sorularını cevaplandırdı. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp sistemlerinin Batı tıbbıyla kombineli olarak kullanılabilir olduğunu belirten Dr. Ender Saraç, “Sağlık Bakanlığına özellikle teşekkür ediyorum ve tebrik ediyorum. Çünkü geleneksel ve tamamlayıcı tıp sistemleri büyük bir şifa kaynağıdır. Daha ucuzdur. Çok daha etkilidir ve Batı tıbbıyla da kombine kullanılabilinir. Artık bizim devlet hastanelerinde de Sağlık Bakanlığından onaylı olarak sertifika alan hekimler kupa, hacamat, ozon, fitoterapi, akupunktur gibi pek çok ve daha birçok daldaki bu tedavileri yapabilecekler. Halkımız artık bunlardan da yararlanabilecek. Çünkü sonuçta biz bunları özelde yapıyorduk ama pek çok kişi ulaşamıyordu. Ben de bu konuda özellikle GETAT dediğimiz Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Derneğini kurduk ve onda da çok güzel ve bilimsel çalışmalarımız olacak. Şuan yüzlerce üyesi var. Yakında biz de bu konuda Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yaparak hem uluslararası kongrede hem de dernek çalışması olarak Sağlık Bakanlığı ile işbirliği halinde ülkemizde bunun yayılması için uğraşacağız. Çok doğru ve isabetli bir uygulama” ifadelerini kullandı.

”HİÇBİR KONUDA BİLGİNİN YOBAZI OLMAMAK LAZIM"

Saraç ayrıca, ciddi hastalıklar veya akut durumlarında sadece doğal veya tamamlayıcı tıp yöntemleriyle tedavi etmenin birçok sakınca doğurabileceğini, hastalığın teşhisini geciktirebileceğini belirterek, “Hiçbir konuda bilginin yobazı olmamak lazım. Öncelikle modern tıp diye adlandırdığımız Batı tıbbı düzeyinde yapılması gereken tahliller, ultrason, incelemeler bunlar mutlaka yapılmalı. Acil bir durum varsa ameliyat, antibiyotik tedavisi veya operasyonlar mutlaka yapılmalıdır. Yoksa ciddi hastalıkları veya akut durumları sadece doğal veya tamamlayıcı tıp yöntemleriyle tedavi etmeye kalkmak birçok sakıncalar da doğurabilir, teşhisi geciktirebilir. Benim önerim bu konuda deneyimli uzman tıp doktoru nezaretinde bu tedavilerin alınması. Ben çok ciddi bir süredir yani yaklaşık 25 yıldır ve on binlerce hastamda bu tedavileri uyguladım. Hiçbir zaman modern tıbbın gerekliliklerini, gerektiği zaman ultrasonu, ilaç kullanımını asla boş vermedim. Ama şu da bir gerçek, Batı tıbbında çok fazla antibiyotik, ağrı kesici bazen gereksiz yöntemler kullanılabiliyor. Bunda da öz eleştiri yapmamız lazım. Bu gereksiz, agresif ve çok fazla kimyasal madde kullanımını da bilinçli ve hekim kontrolünde ki tamamlayıcı tıp uygulamalarıyla minimuma indirebiliyoruz. O nedenle hekim kontrolünde hijyenik olmak koşuluyla ben binlerce hastamda hacamat, kupa, ozon, akupunktur, doğal tedaviler, bilinçli beslenme gibi yöntemlerle fevkalade sonuçlar aldım. Bunlar zaten önü kesilmemesi gereken bilgilerdi. Hem doğuda hem batıda çok ileriydi. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı sahip çıktı. Bu konuda GETAT ismindeki dernek de kuruldu. İnşallah önü açık artık” diye konuştu.

(H. İbrahim Parlak-Çağrı Yıldız/İHA)
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.