Türkiye’nin en büyük adası olan ve 2011 yılında almış olduğu "cittaslow" (sakin şehir) unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası seçilen Gökçeada, şimdi de taş ocağı tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Türkiye’nin en büyük adası olmasının yanı sıra, tatlı su kaynakları dünya üzerinde kendisine yetebilen 4 adadan biri olma özelliğini taşıyan Gökçeada, 2011 yılında almış olduğu sakin şehir unvanı ile dünyanın ilk ve tek sakin adası seçildi. 4 ay önce Yuvacık mevkinde altın ve gümüş madeni tehdidini atlatan Gökçeada, önemli turizm yerlerinden Kaleköy’de taş ocağı için ÇED başvurusu ilanıyla şimdi de taş ocağı tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. TEMÇED Mühendislik firması tarafından yapılan 1 Mart 2018 tarihli başvuruda sahada yıllık 40.000 ton/yıl üretim planlanarak, ocağın yılda 8 ay, günde 8 saat işletileceği, proje alanında kırma eleme tesisi kurulmayacağı ifade edildi. ÇED başvuru raporunda, “Faaliyet alanı kapsamında tarım alanı bulunmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden gerekli izinler alındıktan sonra faaliyete başlanılacaktır. Faaliyet alanı kapsamında mera alanı bulunmaktadır. İşletme faaliyetlerinde gerçekleştirilecek olan faaliyetler malzemenin çıkartılması, kamyonlara yüklenmesi, nakliyesi kapsamaktadır. Hava kirliliği olarak sadece toz oluşumu beklenmektedir” denildi.
Ruhsat müracaatının yapıldığını ifade eden Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, "Bizim de yeni haberimiz oldu. Burada en büyük problemlerden biri, ruhsat talep edilen mevkiyle alakalı. Bizim ciddi bir turizm merkezimiz olarak kabul edilen Kaleköy’e çok yakın bir yerde olması münasebetiyle burada yapılacak bu madencilik çalışması turizmi olumsuz yönünde etkileyecek. Bu konunun yakın takipçisi olacağız" şeklinde konuştu.
Gökçeada Hayat Sürsün Topluluğu ve Gökçeada Gönüllüleri Derneklerince yapılan ortak açıklamada da taş ocağına karşı çıkıldı.
(Vural Bozok/İHA)