Şehrin yoğunluğundan ve stresinden uzaklaşmak isteyen İstanbulluların kaçış noktası haline gelen Atatürk Arboretumu sonbaharın tüm renkleriyle doğanın keyfini çıkarmak isteyenlerin akınına uğruyor.
İstanbul Sarıyer’de bulunan, 2 binden fazla yerli ve yabancı ağaç ve bitki türüne ev sahipliği yapan Atatürk Arboretumu, sonbaharın eşsiz güzelliği ile havadan görüntülendi. Beton yığını, yoğun trafik ve stresten kaçmak isteyen İstanbullular bilimsel çalışmalara ev sahipliği yapan Atatürk Arboretumu’na akın etti. Kırmızı, yeşil ve sarı renklere bürünen Atatürk Arboretum’u doğanın güzelliğini görüntülemek isteyen amatör fotoğrafçılar, düğün fotoğrafçıları ve reklam çekimlerinin de vazgeçilmez mekanları arasında yer alıyor.
Ağaçların içinde yapay göllerin manzarası kartpostallık görüntüler oluştururken gölün üstüne yavaşça hareket eden kuğular ise fotoğrafçıların ilgi odağı oluyor.
Arboretum’da “Dikkat bazı bitkiler zehirlidir” tabelası ile ziyaretçiler uyarılıyor. Yılın her mevsimi farklı manzarasıyla ziyaretçilerine kapılarını açan Atatürk Arboretumuna hafta içi öğrenciler 2 buçuk TL, yetişkinler 7 buçuk TL. Hafta sonu öğrenciler 7 buçuk TL, yetişkinler ise 20 TL’ye girebiliyor. Yetkililerin en büyük isteği ise ziyaretçilerin bir piknik alanına değil canlı ağaç müzesine geldiklerini bilmeleri ve yanlarında yiyecek içecek getirmemeleri. İçeriden hatıra için yaprak veya ağaç dalları dışarı çıkarmak yasak.
“HUZUR İSTANBUL’DA VARMIŞ DEDİRTEN BİR YER”
Atatürk Arboretumu’nun kendisine turuncu, kırmızı renklerinin ve ağaçları ifade ettiğini söyleyen Üniversite öğrencisi Sultan Işık, “Atatürk Arboretumu en güzel manzarasını görmek için bence bundan 1 ay sonra gelinmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü o zaman ağaçların yaprakları tam manasıyla kızarmaya başlıyor ve bir çoğu dökülüyor. Muhteşem bir yer mükemmel huzur buluyorum. Ara sıra gelinip kafa dinlenebilecek bir yer. Şehrin trafiğinden gürültüsünden uzaklaştıran bir yer burası. Gerçekten huzur İstanbul’da varmış dedirten bir yer” şeklinde konuştu.
“MEMLEKETİNE GİTMİŞ GİBİ HİSSEDEBİLİYORSUN”
İstanbul’da yeşil alan bulmanın zor olduğunu dile getiren Furkan Ardıç, “Atatürk Arboretumu gayet güzel ve gezilmeye değer bir yerdir. İstanbul’dan bir an uzaklaşmış hissediyorsunuz buraya geldiğiniz zaman. İnsan burada memleketine gitmiş gibi hissedebiliyor. Bir an olsun İstanbul’un trafiğinden o insan yoğunluğundan uzaklaşmış başka bir yerdeymişsiniz gibi hissedebiliyorsunuz. Kuş sesleri, gölde yüzen balıklar kaplumbağalar insanın içini açıyor ferahlatıcı oluyor gerçekten” diyerek sözlerini tamamladı.
“BİZ BURAYA YOZGAT’TAN GELDİK”
Gelin ve damat dış çekim için Yozgat’tan İstanbul’daki Atatürk Arboretumu’na gelen Furkan Kocaşahan, “ Gelin hanım sayesinde bu mekanı öğrenmiş olduk, sosyal medyadan bir fotoğrafçı ile tanışıp çekimlerimizi burada yaptırmaya karar verdik. Biz buraya Yozgat’tan geldik. Yozgat’ta böyle bir manzara yok bozkırın içerisinde bir yer olduğu için İstanbul’da tanıdıklarımız da vardı buraya gelmişken hem onları görelim hem de düğün fotoğrafımızı çektirelim diye düşündük” ifadelerini kullandı.
“HUZURLU MEKANDA FOTOĞRAF ÇEKTİRDİK”
Yozgat’tan İstanbul’a Gelin ve damat çekimi için gelen Aysun Kocaşahan ise , “Tam olarak burayı seçmemin nedeni Arboretum’da bulunan göl ve üzerinde bulunan iskele manzarası içindi. Fotoğrafçı Veysel ağabeyin burada çekmiş olduğu fotoğrafları gördüm, istediğim mekanı seçebileceğimi söylemişti bana bende mekan olarak burayı çok sevdiğim için burada fotoğraf çektirmeyi seçtim. Huzurlu bir evlilik istiyoruz bu yüzden bu huzurlu mekanda fotoğraf çektirdik” diye konuştu.
(Ahmet Faruk Sarıkoç/İHA)