Depremin ilk dakikalarından beri müzeyi korumak için çabaladıklarını anlatan Ersoy, "Ben, müdür yardımcılarım ve burada görevli arkadaşım görev alanlarını şikayet etmediler. İlk günden bugüne kadar buradayız. Önceliğimiz müzenin güvenliğini sağlamaktı. Tüm Türkiye müzelerinden, Aksaray'dan, Tokat'tan, Samsun'dan, Sivas'tan, gönüllü arkadaşlarımız buraya geldiler ve müzenin güvenliğini sağladık. Güvenliği sağladıktan sonra eserlerle ilgili de restorasyon bölge laboratuvarlarımızdan restoratörlerimiz geldi. Çok çalıştılar hepsine teşekkür ediyorum. Tüm vitrinler kontrol edildi ve eserler sağlama alındı, sarıldı. Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi ve Şehir Müzesi'nin eserleri de bu şekilde boşaltıldı ve tüm eserler olası bir deprem riskine ne karşı kontrollü şekilde Kırşehir Müzesi'ne gönderildi" diye konuştu.
ŞUPPİLULİUMA HEYKELİ'Nİ YERİNDE KORUMAK GEREKİYORDU
Eserleri eylem planı çerçevesinde korumaya aldıklarını aktaran Ersoy, Burada kalan Şuppiluliuma heykeli, bir buçuk ton ağırlığında bir eser. Onu yerinde korumak gerekiyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü'nün bir eylem planı var. Eylem planı çerçevesinde restoratörler heykeller zarar görmesin diye bir yol haritası hazırladı. Çelik kafes yapıldı, ağırlık yapmasın diye torbalara kum bile konulmadı. Tüf pozalan ateşi kondu. Kuma benziyor ama hafif yastık görevi görüyor. Arkasında Arsus Stelleri, Antakya lahdi var. Hepsi sarıp sarmalandı ve sistemli şekilde korumaya alındı. İçeride çok kalamıyoruz sıra mozaiklerde, onları da güzelce korumaya alacağız" ifadelerini kullandı.
(FOTOĞRAF)