İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Ersoy Argon, “İstiklal Marşı bizim kutsalımızdır ve onun satır araları çok önemlidir. Onu iyi okumak ve iyi anlamak lazım” dedi.

İstiklal Marşı’nın kabulünün 97. yılıyla ilgili konuşan ve ‘Eğer Mehmet Akif Ersoy’u anlamak istiyorsak, yazdıklarını çok iyi anlamamız lazım’ diyen Mehmet Akif Ersoy’un torunu Selma Ersoy Argon, “Çünkü İstiklal Marşı’nın satır aralarında çok önemli manalar var. Dümdüz okumamak lazım. Manasını anlayarak, üstüne vura vura okumalıdır diye düşünüyorum. İstiklal Marşı müthiş bir şiirdir. Ve dedemin dediği gibi çok güç zamanlarda yazılmıştır. Ölmeden önce dedeme sorduklarında ‘Allah bir daha bu millete istiklal marşı yazdırmasın’ dediğinin sebebi de o günleri bir daha milletin yaşamaması isteğidir” dedi.

"KAZANACAĞIMIZI BİLİYORDU"

İstiklal Marşı’nın çok zor dönemlerde yazıldığını ifade eden Argon, “Henüz savaş kazanılmamış. Yazıldıktan sonraki dönemler için de bir şey söylemek istiyorum. ‘Nasıl inandınız da yazdınız’ derler dedeme, ‘başımızdakini kim görse inanırdı’ der. İstiklal Marşı’nın yazılması şart olmuş çünkü, milletler geliyor onların marşları var, ama bizim tutkumuzu, bizim coşkumuzu anlatacak, bizi tarif edecek bir marşımız henüz yok. Yarışma açılır. 500 Cumhuriyet altını yarışmanın karşılığı vardır. 724 şiir içinden ne yazık ki bu coşkuyu uyandıracak bir şiir çıkmaz. Niçin üstadın şiiri yok dedikleri zaman, ‘ben böyle bir milletin İstiklal Marşı’nı para karşılığında yazamam’ demiş. Ve ’yazmam’ diyor. Ama arkadaşları ‘biz sizin için söz verdik’ dedikleri zaman, biliyorsunuz dedemin söz ancak ölürsem tutamadığım bir şey. ’Söz mü verdiniz’ diye sorar, ’o zaman yazacağız’ der. Ve çok uzun zamandır aklında olan kelimeler satırlara dökülür. İki gün bir zamanda yazılır. Son günü imzasız olarak teslim eder. Mecliste o gün Mustafa Kemal de var. Birinci defa okunur tartışmalar çıkar, ama anlaşılır ki bizim İstiklal Marşımız olacak. Mustafa Kemal, Hamdullah Suphi’yi yanına çağırır. ’Bir kerede kürsüden okuyun’ der. Üçüncü defa okunuşunda dedemiz dışarı kaçar. Bittikten sonra arkadaşına der, ‘Ben iyi yazdım mı bilmiyorum. Ama sen çok güzel okudun.’ O dönemler hala savaşın bitmediği dönemler. Ama o kadar inanmış bir insan ki, bir gün bile inanmışlığından vazgeçmemiş, ümidini hiç kaybetmemiş, kazanacağımızı biliyordu” şeklinde konuştu.

Argon son olarak, Mehmet Akif Ersoy’a şu an ‘dedeciğim’ diye seslenmek istediğini belirterek, “Dedem benim olduğu kadar da tüm milletin dedesidir, her yönüyle mükemmel bir insandı” diye konuştu.