Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, "Bu girişimi öğrendiğim ilk andan itibaren ülkemi ve milletimi düşünmek dışında herhangi bir şahsi düşünceyi aklımdan bile geçirmedim. Tüm mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım" dedi.
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığında yaşanan eylemlere ilişkin açılan "çatı dava"da son dakika gelişmesi yaşandı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava kapsamında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar’ın katılan sıfatıyla ifadesi alındı. Akar, dün verdiği ifade de, "15 Temmuz kanlı darbe girişimi sadece şahsıma değil esas itibariyle Türkiye Cumhuriyeti devletine, hükümetine ve milletimize karşı yapılmıştır. Bu girişimi öğrendiğim ilk andan itibaren ülkemi ve milletimi düşünmek dışında herhangi bir şahsi düşünceyi aklımdan bile geçirmedim. Tüm mesaimi ve enerjimi kanlı darbe girişimini sonlandırmak için harcadım. Bu süreçte şahsımla ilgili herhangi bir kaygı taşımadığım gibi kendimi korumaya yönelik herhangi bir düşüncem ve girişimim olmamıştır" ifadelerini kullandı.
"Bu hain terör örgütü yapılanması içinde olan herkesten şikayetçiyim"
Akar, bir hareketlilik olduğu ihbarının kendisine ulaştığı anda tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde hava sahasının kapatılması ile ilgili emrin saat 18.30’da verildiğini, emrin saat 19.06’da ilgili şahıs ve kuvvet harekat merkezlerine ulaştığını, 19.26 itibariyle de tüm hava araçları için işlemlerin tamamlandığını söyledi. Akar, ifadesine şöyle devam etti:
"Kışladan çıkılmaması talimatının verilmemesi iddiası ile ilgili olarak tarafıma ulaşan ihbarın mahiyetine göre tüm tedbirler alınmış, ihbarın değerlendirilip gerekli tedbirlerin alınmaya başladığı saat itibariyle kışladaki askeri personel mesaiden ayrılmış ve sadece nöbetçi personel kışlada bulunmaktaydı. Dolayısıyla ihbarın mahiyetine göre önlemlerin alınmasına başlandığı saat itibariyle kışladan ayrılmaması şeklinde bir talimatın verilmesine gerek görülmediği gibi böyle bir talimatın da pratikte bir yararı olmayacağı izahtan varestedir. ’Genelkurmay Başkanının yanında görev yapanlar FETÖ’cü çıktı’ iddiasıyla ilgili olarak FETÖ’nün TSK yapılanmasındaki hususiyetleri özellikle gizlilik konusunda kullandığı yöntemler dikkate alındığında FETÖ mensubu olan TSK personelinin teşhisi ve tespiti her zaman mümkün olmamıştır. Maiyetimde FETÖ’cü olduğu bilinerek herhangi bir personel istihdam edilmediği gibi istihdamına da müsaade edilmemiştir. Ayrıca şunu söylemek istiyorum; bu hain terör örgütü yapılanması içinde olan ve şahsıma, milletime, silah arkadaşlarıma, emniyet mensubu kardeşlerime, devletin kurumlarına, Türk tarihi ve medeniyetimize bu derece zarar veren her bir kişiden her kişiden ayrı ayrı şikayetçiyim."
(Abdullah Sarica/İHA)