Diyarbakır’ın Sur ilçesinde evi yıkılan 6 çocuk babası engelli Ramazan Can, kendisine uzatılacak olan yardım elini bekliyor.
Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Küçükakören köyünde yaşayan 8 nüfuslu Can ailesinin evi 7 yıl önce yıkıldı. Toprak evlerinden geriye sadece bir duvar kalan aile maddi imkansızlıklardan dolayı evlerini tekrar yapamadı. Evleri yıkıldıktan sonra gidecek yerleri olmayan aileye köyün okul müdürü yardım ederek, onları okulun 2 göz odalı lojmanına yerleştirdi. O tarihten beri çocuklarıyla birlikte lojmanda kalan Ramazan ve Türkan Can çifti, lojmanda geçici olarak kaldıklarını ve nereye gideceklerini bilemediklerini ifade etti. Geçici olarak kaldıkları okul lojmanını bu sene sonunda boşaltmaları gerektiğini ifade eden baba Can, kendilerine yardım elinin uzatılmasını istedi.
“MADDİ DURUMUM YOK, BİR DE ENGELLİYİM”
Evi yıkıldıktan sonra okul müdürüne gidip durumunu anlattığını kaydeden baba Can, “Okul müdürü ‘Sana geçici olarak lojman vereyim’ dedi. Şu ana kadar lojmandayım burada yaşıyorum. Ben de nereye sığınacağımı bilemiyorum, yer yok. Maddi durumum da yok bir de üstüne üstelik engelliyim. Yapabileceğim iş yok. Dışarı çıkıp geliyorum maddi durum yok, ev yok, çocuklar kalabalık, 8 nüfus, hepimiz bu arada yatıp kalkıyoruz. Bir tek benim. Elimde avucumda da yok. Allah idare ediyor, seneler gelip geçiyor. Okul müdürü lojman vermeseydi dışarıda kalıyorduk. Harmanda çadır kurardık. Yoksa nereye giderdik? Bir ev yok. Şehir değil ki kiraya gireyim. Kiraya girsem dahi nasıl öderim? Ben de şaşırdım kaldım. Bir evimiz olsun bari çocuklarım ve hanım sevinsin. Beynimde kitle var senede 3 sefer Ankara’ya gidip geliyorum tedavi için. O da bana bir masraf. Arkadaşlar sağ olsun borç ediyorum gidip gelene kadar o borcu ödemem gerekiyor” dedi.
“BEN DE İSTİYORUM Kİ ÇOCUKLARIM MUTLU OLSUN”
Şehir doğup büyüyen ama evlendikten sonra köye yerleşen anne Türkan Can ise, içinde oldukları durumu anlatırken kelimeler adeta boğazına düğümleniyor. 20 yıldır köyde olduğunu belirten anne Can, “Şehirde annemlerdeydim geçimim iyiydi ama şimdi zorluğa girmişim. Zor geçiniyorum. İstiyorum benim de bir evim olsun. Çoluk çocuk sahibi olduktan sonra zordur. Eşim hasta, çocuklarım okul okuyor. O da zordur zaten. Bir şey istediği zaman ellerim boştur. Bir şey yoktur vereyim. Ben de istiyorum ki benim de çocuklarım bazı insanlar gibi mutlu olsun. Hepimiz buradayız, oturduğumuz kalktığımız tek oda burasıdır” diye konuştu.
(Ejder Ediz Işık/İHA)