Kütahya’da, döneminin önde gelen fıkıh alimlerinden İshak Fakih Hazretleri tarafından cami ve külliye olarak yaptırılan ve kentin önemli ilim merkezlerinden olan 596 yıllık tarihi İshak Fakih Medresesi, yapım amacına uygun olarak halen Kur’an Kursu olarak hizmet veriyor.

Maruf Mahallesi Sırrıbayırı’nda bulunan ve yıllarca atıl durumda kalan, ardından 2011 yılında Kütahya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan çalışma ile aslına sadık kalınarak restore edilerek İshak Fakih Medresesi, yeniden eğitim merkezi olarak kullanılmaya devam ediyor.

Yapının, 1422 yılında külliye olarak yapıldığını belirten Kütahya Vakıflar Bölge Müdürü Ahmet Aydın, “İshak Fakih Medresesi vakfiyesinde belirtildiği üzere 1422 tarihinde içerisinde zaviyesi, çeşmesi, külliyesi ve camisi ile birlikte çevresi ile birlikte külliye olarak yapıldı. Tarih içinde bir çok evreler geçirmiş yıkılmış, sonra tamir edilmiş ve son olarak Cumhuriyet döneminde bir ahşap kat atılarak medrese olarak günümüze kadar gelmiştir" dedi.

Restorasyon kapsamında 1 milyon 500 bin TL harcandığını ve vakfiyede belirtildiği gibi günümüzde de eğitim merkezi olarak devam ettiğini ifade eden Müdür Aydın, “Biz ilk olarak caminin ve medresenin etrafında bulunan binaları kamulaştırdık ve 2011 yılında ihale edilerek 1 buçuk milyon liraya maliyetli bir restorasyon gerçekleştirdik. Buranın yapılış amacına uygun olarak diyanet işlerine kur’an kursu olarak tahsis ettik. Vakfiyesinde belirtildiği gibi Kur’an eğitimi halen devam etmektedir. Biz Vakıflar Müdürlüğü olarak vakfiyede belirtiği gibi ecdadımızın emanetine sahip çıkarak gelecek nesillere aktarmaktır. Şuan bulunduğumuz yer bundan nasıl 596 sene önce medrese olarak kullanılıyorsa ve Kur’an eğitimi veriliyorsa, bugün de Kur’an kursu veriliyor. Bugün de Diyanetin kontrolü altında erkeklere yönelik akşam kur’an kursları, Kız Kur’an Kursları olarak kullanılmaya devam ediyor" diye konuştu.

Kur’an öğrenmek için camiye geldiği dönemde medresenin harap durumda olduğunu gördüğünde üzüldüğünü söyleyen Kur’an-ı Kerim öğrencisi Beyza Şer, “Ben camiye geldiğimde buranın harap olduğunu gördüm ve babama buranın ne olduğunu söylediğinde babamda bana ilk hafız yetiştiren yer olduğunu anlatınca çok üzülmüştüm. Daha sonra buranın yapıldığını görünce dört gözle bekledim ve çok sevindim” ifadelerini kullandı.

Medresenin ve caminin maneviyatının çok olduğunu söyleyen Kur’an öğrencisi Hatice Erkök, “Ben de 3 senedir bu mekana Kur’an öğrenmek için geliyorum. Burasının maneviyatı çok güzel. Kur’an öğretici hocamızın anlatımı da çok güzel ama ne yazık ki buranın daha dolu dolu olması gerekiyor, gönül öyle istiyor. Onun için vatandaşları buraya davet ediyorum” dedi.

Kendisininde bu medresede okuduğunu, çocuklarınında burada okuduğu şimdi ise torunlarını burada okuttuğunu dile getiren Emine Gökçe ise, “Ben bu medresede okudum, sonra çocuklarımı burada okuttum şimdi ise torunlarımı burada okutuyorum. Kış olduğu zaman medresenin yukarısında bulunan dershane okurduk. Burası çok büyük bir yerdi burası şimdi ise torunlarım burada okuyor. Ayrıca İshak Fakih, Sultan Yıldırım Beyazıt ile Germiyanoğlu’nun kızının dünürbaşısıymış" şeklinde konuştu.