Başbakan Binali Yıldırım, döviz kurundaki dalgalanmalarla ilgili olarak, "Bir tedirginlik oluyor insanlarda. Acaba savaş mı olacak? Amerika ve Rusya tehdit ediyor birbirini. Bunların getirdiği geçici dalgalanmalar. Bunların etkisi sınırlı olacak" dedi.
Türk ekonomi üzerinde bazı spekülasyonlar yapıldığına dikkat çeken Yıldırım, “Bizim ekonomimizle ilgili 3 konumuz var. Enflasyon, faiz ve kurlardaki dalgalanma. Bunlarla ilgili bazı sığ bilimsel temeli olmayan, gerçeklikten yoksun değerlendirmeler var. Buradan bu vesile ile milletime vereceğim mesaj şudur. 2017’de olduğu gibi 2018’de de büyümeyi sürdürülebilir şekilde devam ettireceğiz. Soğutma yok, aşırı ısıtma da yok, kararında büyüme devam edecek. Hedeflediğimiz büyüme oranını devam ettireceğiz. Onun altına değil üstüne çıkabiliriz. Enflasyonla mücadelede hiçbir rehavet yok. Enflasyon mücadelesi önemli çünkü bu yatırımcının kararını da etkiliyor, vatandaşın ekonomisi ne etkiliyor. Yani iğneden ipliğe herkesin ilgilendiği bir konu. Enflasyonun yükselmemesi için alınması gereken anlık tedbirler, orta uzun vadeli tedbirler alıyoruz” diye konuştu.
Faizler ve kurdaki dalgalanmalarla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yıldırım, “Bunların konjonktürel gelişmelerle ilgili olduğunu biliyoruz. Çünkü göstergeler bu durumu doğrulamıyor. Göstergelerimizin başka bir şey söylüyor. Bu ayrışma tamamen küresel şartlardan ve bölgemizdeki jeopolitik risklerin etkisi ile oluyor. Bir tedirginlik oluyor insanlarda. Acaba savaş mı olacak? Amerika ve Rusya tehdit ediyor birbirini. Bunların getirdiği geçici dalgalanmalar. Bunların etkisi sınırlı olacak. Gerekli tedbirle tabii ki alınacak. Para politikasında merkez bankası sorumludur. Merkez bankası gündemine hakimdir. Gerektiği zaman gerekli tedbirleri almıştır, bundan sonra da alır” şeklinde konuştu.
Turizm rakamlarında yaşanan artışa da dikkat çeken Yıldırım, “Demek ki Türkiye’yi güvenlik bir ülke olarak görüyorlar. İşi tersinden alırsak güvenlik problemi olmayan ülke yok. İstanbul ne kadar güvenliyse Londra da o kadar güvenli. Terör artık küresel bir baş belası oldu. Onun için biz diyoruz çifte standardı bırakalım. Terör ile ama demeden, fakat demeden topyekün savaşalım. O zaman bu işin üstesinden geliriz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dış yardımlar açısından dünyanın en cömert ülkesi olduğunu vurgulayan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milli gelire oranla en fazla dış desteği yapan ülke konumundayız. Bunun da zararını görmedik, faydasını gördük. Uzun vadeli dostluklar kazanıyoruz. Kısa vadeli menfaat peşinde koşmuyoruz. Bunlar bölgemizde ihtiyacı olan biri varsa onun desteğine o ihtiyaç olduğu anda koşmazsak bir anlamı olmaz. Bu sıkıntıları tarihte yaşamış bir ülke olarak bunun tecrübelerinde etkilenmiş bir ülke olarak bir görev biliyoruz. Suriyeli 3.5 milyon insanı bağrımıza basmışız. Ekmeğimizi evimizi paylaşıyoruz. Onların çocuklarını geleceğe hazırlıyoruz. Sağlık ve eğitim hizmeti veriyoruz. Peki ne diyorlar ‘çok güzel takdir ediyoruz’. Tamam takdir edin de biraz da destek olun. Sadece sırt sıvazlamak ile olmaz. Ama destek olsalar da olmasalar da bunun gönüllü olarak yapıyoruz. Biliyoruz biz de benzer bir şey yaşasak böyle dostlarımız olacak”
(Emrah Kuş/İHA)