Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, olağanüstü bir tehditle karşılaşılması halinde OHAL’in tekrar hayata geçirilebileceğini söyleyerek, "Ama 18’inde OHAL’in sona erdirilmesi ve mevcut yasalar ve kanunlar çerçevesinde terörle mücadelenin devam ettirilmesi öngörülüyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen ilk Kabine Toplantısının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın önemli açıklamalarda bulundu. Bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan seyahati dönüşünde kurulların sayısında arttırma olabileceğini söylemişti. Bu konuda bir gelişme var mı?” sorusunu cevaplandıran Kalın, “Şu an itibariyle 9 politika kurulu inşa edildi. Bunların amacı; özellikle belli konularda ekonomi, çevre, dış politika gibi alanlarda makro düzeyde politika geliştirmeye dönük çalıştırma yapmaktır. Bu kurullar çalışmalarını yapacaklar, tabi önce kurullar kanunen oluşturuldu ama atamalar yapılacak. Çalışmaya başladıkları zamanda politika önerilerini Cumhurbaşkanımıza arz edecekler. İlgili kurumlarla yapılan istişareler neticesinde talimata dönüştürülecek ve ilgili bakanlıklar tarafından da hayata geçirilecek, mekanizmamız ana hatlarıyla bu. Şu an itibariyle 9 politika kurulu belirlendi ama zaman zaman cumhurbaşkanımızın iradesi çerçevesinde duyulan ihtiyaca binaen yeni ve geçici kurulan oluşturulabilir. Yani konu bazlı, ihtiyaca binaen süreli ve sınırlı bir takım kurullarda oluşturulabilir. Cumhurbaşkanlığı yardımcıları sayısı da, ihtiyaca binaen önümüzdeki günlerde sistemin tam manasıyla oturma sürecini izledikten sonra ihtiyaca binaen sayı arttırılabilir, bir cumhurbaşkanlığı yardımcılığı daha ilave edilebilir. Bu Cumhurbaşkanımızın uhdesinde olan bir konu” ifadelerini kullandı.
Kalın, Kabine toplantılarının ne sıklıkla yapılacağıyla ilgili belirlenmiş kesin bir takvimin olmadığını belirterek, “İhtiyaca binaen haftada bir olabilir, iki haftada bir olabilir ama bunun dışında ilgili konuyla bağlı olmak üzere Cumhurbaşkanımızın 3, 4, 5 bakan arkadaşımızla daha dar kapsamlı toplantılar da yapabilir. Yeni sistemin bu esnek ve etkin yapısını kabine toplantılarına yansıtacağız. Haftada bir veya 15 günde bir olacak olan bütün bakanların katılımıyla gerçekleşecek olan kabine toplantılarının yanında daha dar, ilgili bakan arkadaşların katıldığı toplantılarda yapılacaktır” açıklamasını yaptı.
NATO Zirvesi sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile yaptığı görüşmeye ilişkin açıklamada bulunan Kalın, şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanımız ile Çipras arasında uzun ve kapsamlı bir görüşmesi oldu. Bu askerler meselesi dışında birçok konu var. Ege meselesinden ikili ekonomik ilişkilere, Kıbrıs meselesinden Yunanistan’da yaşayan Türk Müslüman azınlığın sorunlarına kadar birçok konu Atina’daki cami dahil olmak üzere müftülerin seçim yoluyla iş başına gelmesi gibi konuların hepsi etraflı bir şekilde ele alındı. Türkiye’den kaçan 8 darbeci asker ve Türkiye’de sınır ihlali yaptığı için şu anda tutuklu olan 2 Yunan askeri ile ilgili konuda etraflı bir şekilde konuşuldu. Yapıcı bir ortamda gerçekleşti. Çipras’ın iyi niyetle konuya yaklaştığını görüyoruz ama somut olarak sürece baktığımız zaman 2 yıla yaklaştı hukuki süreç ve maalesef giderek Yunan hukuk sistemi içerisinde bu 8 darbeci askerin salıverilmeye doğru gittiğini adım adım müşade ediyoruz. Bu bizim için endişe verici bir durum. Bu kişilerin şu anda belli bir süre sonunda bir şekilde serbest bırakılacağına dair bizde bir endişe var. Bu açıkça hangi hukuki gerekçeyle olursa olsun Türkiye’de darbe girişiminde bulunmuş ve cumhurbaşkanımızın ve ailesinin hayatına kastetmiş kişilerin bu hukuk sistemi içerisinde salıverilmesi gibi bir sonucu doğuracaktır ki bu hukuk adına da bir katliamdır. İkili ilişkilerimiz anlamında da bunun oluşturacağı bir gerginlik olacaktır. Yunan makamlarından bu konuyla ilgili darbecileri sevindirmeyecek adımlar atmalarını bekliyoruz.”
Meclis’in 15 Temmuz’dan sonra tatile girip girmeyeceğiyle ilgili Kalın, “Meclis’in çalışma takvimi Meclis’in uhdesinde olan bir konudur. Bize gelen haberlere göre şu anda komisyonlar oluşturuluyor. Zannediyorum önümüzdeki birkaç gün içinde bununla ilgili bir süreç başlayacak. Ardından bir kanun teklifi yapılacağı ile ilgili bir bilgi var. Bunun ne kadar süreceğini kanun teklifinin kapsamının ne olacağı Meclis’te belirlenecek ama birkaç hafta daha Meclis’in çalışacağı gibi bir intiba ediniyoruz” dedi.
18 Temmuz’da OHAL’in kaldırılacağını fakat olağanüstü bir tehditle karşılaşılması durumunda OHAL mekanizmasının tekrar hayata geçirilebileceğini vurgulayan Kalın, “18 Temmuz gecesi mevcut OHAL’in süresi sona eriyor ve bunun uzatılmaması hususunda Cumhurbaşkanımızın da bir beyanı olmuştur. Terörle mücadele de bir zaafa yol açabilir, bir duraklamaya yol açabilir şeklinde kimsenin bir endişesi olmasın. Bu mücadele kararlı bir şekilde devam edecektir. OHAL kalktıktan sonra da mevcut kanunlar içerisinde terörle mücadele yasaları çerçevesinde bu mücadele devam edecektir. Çok çok olağanüstü durumlarda, olağanüstü bir tehditle karşılaşmamız durumunda OHAL mekanizması tekrar hayata geçirilebilir ama 18’inde OHAL’in sona erdirilmesi ve mevcut yasalar ve kanunlar çerçevesinde terörle mücadelenin devam ettirilmesi öngörülüyor” ifadelerini kullandı.
Dövizdeki dalgalanma ile ilgili atılacak adımlara yönelik sorulan bir soruyu yanıtlayan Kalın, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Bu konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma yapılıyor. Ekonomiyle ilgili çalışmaların tek bir elde toplanması aslında bu sürecin en önemli farklarından ve faydalarından bir tanesi. Daha önce 5-6 birimde ele aldığımız ekonomi konuları vardı. Şimdi bunlar tek bir elden sevk ve idare edilecek. Bununla ilgili bahsettiğim bu Orta Vadeli Program çerçevesinde atılacak adımlarda önümüzdeki günlerde hazırlanıp ilan edilecek. Bununla ilgili her gün spekülatif açıklama yapmak suretiyle piyasalara bir takım yanlış mesajların verilmesi de doğru olmaz. Burada hükümetimiz gerekli adımları atacaktır, gerekli açıklamaları yapacaktır.”
(lker Turak - Pelin Üzek Kılıç/İHA)