Reflü tedavisinde beslenmenin önemi

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Uğur Dokuzlar, reflü hastalığında en önemli tedavi başlangıcının kişinin yeme alışkanlığına dikkat etmesi olduğunu söyledi.

Reflü tedavisinde beslenmenin önemi

Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Uğur Dokuzlar, reflü hastalığında en önemli tedavi başlangıcının kişinin yeme alışkanlığına dikkat etmesi olduğunu söyledi.

Reflünün, genel olarak yemek borusunun altındaki mide geçişinde bulunan kapının çalışma bozukluğundan dolayı yiyeceklerin mideden, yemek borusuna geri gelmesi anlamına geldiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Uğur Dokuzlar, “Laringofarengeal reflüde (boğaz reflüsü) mide içeriğinin boğaza kadar gelip burada oluşturduğu tahriş sonucu bir takım belirtiler oluşur. Boğazdaki yapılar narin yapıları sebebiyle mide asidine yemek borusuna göre daha dayanıksız olduğundan mide içeriği bazen asit içermese bile boğazda tahribat yapmaktadır. Bu sebeple reflüye bağlı boğaz şikayeti olan hastaların yüzde 50’sinde klasik mide reflüsü belirtileri olan göğüste yanma ya da mide şikayeti yoktur” dedi.

Boğaz reflüsünün bilinen kesin bir sebebi olmadığını ifade eden Op. Dr. Uğur Dokuzlar, “Bu konuda yapılan araştırmalarda yemek borusunun üst kısmında bulunan ve mide içeriğinin yukarı kaçmasının önleyen valv mekanizmasının çalışmasından bir soruna bağlı olabileceği öne sürülmüştür. Bu valv normalde kapalı olur ve yutma sırasında lokmaların aşağı geçişi sırasında kısa üreli olarak açılarak yutmaya izin verir. Boğaz reflüsü olan hastalar genellikle boğazda kitle varmış hissi, yutarken ağrı veya takılma, seste çatallanma, sık sık gıcıklanma şeklinde öksürük-boğaz temizleme, sürekli geniz akıntısı hissi yaşarlar. Bu şikayetlerine eşlik eden mide şikayetleri çok az olabilir; hatta bazı hastalarda hiç olmayabilir” diye konuştu.

Boğaz reflüsü tanısı hastanın şikayetlerinin dikkatli bir şekilde dinlenmesi ve ayrıntılı muayene ile koyulacağını belirten Dokuzlar, “Kulak burun boğaz pratiğinde sıklıkla kullandığımız endoskoplar ile yemek borusunun girişine kadar olan alanlar değerlendirilmekte ve asit tarafından oluşturulmuş olan doku hasarlarına ait bulgular saptanabilmektedir. Boğaz reflüsü tedavisinde mide asit oluşumunu azaltıcı ve reflü oluşumunu önleyici ilaçlar verilmektedir. Ancak tedavinin en önemli basamağı hastanın beslenmesi ile ilgili yapacağı değişikliklerdir. Yemeklerden sonra en az 2-3 saat boyunca kesinlikle uzanmamak, yatmamak gereklidir. Reflüsü olan bir bireyin her türlü kahve, çikolata, soda ve kola gibi gazlı tüm içecekler ve alkol gibi reflüyü arttırdığı net olarak gösterilmiş besinlerden uzak durması gereklidir. Bunların dışında az miktarlarda ve sık beslenilmeli, bir anda fazla yemek yemekten veya uzun süre aç kalmaktan kaçınılmalıdır. Mide tıka basa doldurulmamalıdır. Protein içeriği yüksek yağ içeriği düşük bir diyet uygulanmalıdır” dedi.

(Abdullah Çibir/İHA)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER
timbir - birlik haber ajansi