İnsanlarımız çoğu şeye teşekkür edemiyor.
Neden mi?
Çünkü bilmiyor!
Çok ilginç değil mi? Bir fiil ve bir kelimeden ibaret olan bu basit cümleyi kurup, telafuz etmekten bihaberiz. Neye teşekkür edilir? Nasıl kullanılır çok da merak ettiğimiz söylenemez. Nasıl olsa gerek yok diye düşünmeyelim. Toplumun her kesiminde teşekkür etmekten yoksun bireylerimiz var. Bu bireyler bile yüksek lisans, doktora yapmış olabiliyor. Çalıştığım firma Türkiye’nin önde gelen teknoloji kuruluşlarından biri. Kapıları kartla açılıyor. 4 kişilik bayan grubundan birkaç adım önde olmam sebebiyle solda yer alan panele yaklaşıp kapıyı kartımla açıyorum. Bayan grubu açılan kapıdan geçiyor. Ben onlara bakıyorum, ama hiç biri bana dönüp “teşekkür ederiz” demiyor. Diyemiyor, çünkü bilmiyor!
Piknikte bir genç gelip eşime “Abi sizde yelpaze vardı.” diyor. Veriyoruz yelpazeyi, arkasını dönüp gidiyor. Birkaç dakika sonra kardeşi geliyor, yelpazeyi uzatıyor, “Abi” diyor. O da arkasını dönüp gidiyor. Bu çocuk büyüğünden teşekkür etmeyi öğrenememiş. Tıpkı büyüğünün de kimseden öğrenemediği gibi.
“Teşekkür etmek” o kadar sihirli bir cümle ki en sıradan anları bile sıra dışı yapabilir. Aramızda bu kelimenin sihrini bilip onu herkesle paylaşmak isteyenlerin olduğunu biliyorum. Ben bu sihri küçük bir kız çocuğuyla paylaştım. Geri park yaptığım sırada aynada bu kız çocuğunun bana ‘gel gel’ işareti yaptığını gördüm. Belli ki birinden bunu öğrenmiş diye düşündüm. Araçtan inince yanına gidip “Teşekkür ederim, park ederken çok yardımcı oldunuz bana”dedim. Babasının bütün “Rica ederim desene kızım “ ısrarına rağmen ağzını açmadı. Ama olsun, onunla yaşadığımız bu anı bilinç altına yerleşti artık. Birine yaptığı iyiliğin karşılığını teşekkür ile aldı. Bizler de bu sihri aramızda dağıtalım. Bir birimizle teşekkürlerimizi paylaşalım.
Hani olur da bu cümle size uzun geliyorsa ‘Sağol’ deyin. Merak etmeyin o da kabul görecektir.
Ankara'nın Sesi Haber Sitesi
Güncelleme Tarihi: 24 Temmuz 2018, 18:38