Fenerbahçe Başkan Adayı Ali Koç, Genel Kurul Üyeleri’nin huzuruna çıktı. Seçim sürecinde çok üzüldüklerini ve arzulamadıkları söylemler olduğunu söyleyen Koç, “Değerlerimizi yok saymanın bize kazancı olmaz. Seçimi kazanmak için her yola başvurdunuz ve mubah dediniz” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe’de yarın yapılacak olan oylama öncesinde Başkan Adayı Ali Koç, Genel Kurul Üyeleri’nin karşısına çıktı. Seçimin hayırlara vesile olmasını dileyen Koç, “31 Mayıs’ta şehit düşen 3 kahraman askerimizi saygıyla anıyorum. Mekanları cennet olsun. Allah yakınlarına sabırlar versin. Başkanım, Fenerbahçe tarihine yazılacak çok ama çok önemli işlere imza attınız. Sadece Fenerbahçe için değil Türk sporu için de önemli hizmetleriniz oldu. Tesisleşme, stat, salon, amatör şubelere yatırım, hayatınızı Fenerbahçe’ye vakfetme Tüm bunlar için ben de her Fenerbahçeli gibi size ve yönetimlerinize minnettarım. 3 Temmuz’da ödediğiniz ve camia olarak ödediğimiz bedel, bu süreçte dimdik duruşunuz, kaçtı denildiğinizde Türkiye’ye dönmeniz ve size kaçtı diyenlerin kaçması, bizlere verdiğiniz cesaret, sadece Fenerbahçe’ye değil, tüm Türkiye’ye örnek olmuştur. Bunun için de size minnettarız. Her zaman yanınızda olduk, olmaya da devam edeceğiz. Fenerbahçe camiası FETÖ saldırı karşısında dimdik durmuştur ve durmaya da devam ediyor. Ne şikesi, memleket elden gidiyor sözünü o dönemde biz anladık ancak ülkemizin anlaması biraz zaman aldı. Bu da korkunç bedellere sebep oldu. Liderliğiniz olmasa bu tablo Fenerbahçe için daha vahim olabilirdi. Allah korusun, bundan sonraki süreçte arzulamadığımız bir sonuç çıkması durumunda, başta ben olmak üzere bu camia aynı refleksi yine sergileyecektir” diye konuştu.
“KİMİN DOĞRU SÖYLEDİĞİNİ, GENEL KURULUN VİCDANINA BIRAKIYORUM”
Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe ve Türk sporuna çok büyük katkıları olduğunu söyleyen Ali Koç, “Özellikle de 3 Temmuz’daki dik duruşunuz için daima müteşekkir olacaktır. O dönem de bizler de size ve kulübe sahip çıkabilmek için elimizden geleni yaptık, takdir sizindir. Seçim takviminde bu noktaya gelene kadar pek çok şey yaşadık. Çoğumuz üzüldük, arzulamadığımız söylemler ve konular oldu. 2 taraf da pek çok söylem ve ifade kullandı, bilhassa mayıs ayının son 2 haftasında. Benimle ilgili itham ve iddialarda bulunuldu. Yaşanan bazı hadiselerde gerçekleri çok farklı bir şekilde, siyah ve beyaz kadar farklı biçimde ifade ettik. Gerekli yanıtları verdiğim bu hususlarla ilgili her zaman karşı karşıya televizyona çıkıp konuşalım istedim. Araya fitne girmesin, başkaları girmesin diye böyle bir çağrıda bulundum ama siz yanaşmadınız. Bu konularla ilgili kongre üyelerimizi daha fazla meşgul etmeyeceğim. Zira sizler de en az benim kadar bu durumdan rahatsız olmuşsunuzdur. Bu noktalara geleceğimizi hiçbir zaman tahmin etmiyordum. Ancak doğruları kimin söylediği konusunu genel kurul üyelerinin takdir ve vicdanına bırakıyorum. Ancak şunu biliyorum ki birimiz doğruları söylemiyor. Bugün camianın neden bir değişime ihtiyacı olduğunu anlatacağım” dedi.
“SİZ DE FENERBAHÇE’DEN BÜYÜK DEĞİLSİNİZ”
Bugüne kadar 49 etkinlikte boy gösterdiğini söyleyen Ali Koç, “Buralarda dilimiz döndüğü kadar özlediğimiz Fenerbahçe’yi, eski günlerimize nasıl döneceğimizi, Fenerbahçe’nin hak ettiği zirveye nasıl yerleşeceğimizi anlatmaya çalıştım. Mali konularda sürdürülemez bir durumda olduğumuzu, bu şekilde devam edemeyeceğimizi söyledik. Futbol yatırımlarıyla ilgili nasıl yeni bir felsefe getireceğimizi, en büyük transferimizin felsefe olacağını söyledik. Olimpik branşları nasıl ileriye götüreceğimizi anlatmaya çalıştık. Camiamıza bakış açımızı anlatırken de, Fenerbahçe’nin kenetlendiği zaman neler başarabileceğini anlattık. Bugün size bambaşka pencereden değişim ve dönüşüme ihtiyacımız olduğunu anlatacağım. Öncelikli eleştirilerimi finansal sıkıntılar ya da sportif konularla ilgili değil, bunlardan daha vahim olan başka bir yaramız üzerinden anlatmaya çalışacağım. Fenerbahçe’nin bütünlüğünü, yarınlarını tehdit eden yaralardan bahsedeceğim. İlk kez bu konulara değineceğim. Bu ağır yaralara baktığımız zaman taraftarlarımızın neden tepkili olduğunu, tribünlerin neden dolu olmadığını, sokaktaki Fenerbahçeli’nin neden küstüğünü, kombineyi bıraktığını, hatta bazılarının maç dahi seyredemez duruma geldiğini daha iyi anlayacağınızı umuyorum. Başkanım, pek çok kez kimse Fenerbahçe’den büyük değildir dediniz ve sanırım şunu unuttunuz, siz de Fenerbahçe’den büyük değilsiniz. Siz bunu unuttunuz. Bugün geldiğimiz noktada kendinizi koskoca Fenerbahçe’nin önüne geçirdiniz. Burada size unuttuğunuz bir konudan söz edeceğim. Her başarının, her hikayenin, her dayanışmanın ana faktörü olan insandan söz edeceğim. Fenerbahçe tarihi bir bütündür. İlk başkanı Ziya Songülen’den, ilk efsane santrforumuz Zeki Rıza Sporel’e, Hooijdonk’tan Alex’e, Zico’dan Aykut Kocaman’a tüm bu isimler Fenerbahçe’nin ayrılmaz parçalarıdır” açıklamasını yaptı.
“İŞİNİZE GELMEYENİ YOK SAYDINIZ”
Harcanan paralara rağmen istenilen başarıların gelmediğini söyleyen Ali Koç, “İnsan faktöründe yaptığınız sayısız hatayı görünce, harcanan 100 milyonlarca Euro’ya rağmen neden istenilen başarıların gelmediğini, neden evdeki hesapların çarşıda heba edildiğini daha iyi anlayacağınızı sanıyorum. Siz kendi doğrularınız, yorumlarınız ve ilişki ile kararlarınıza göre, Fenerbahçe tarihinin işinize gelmeyen kısımlarını yok saydınız. Her başarıda ‘ben’ diye söz ettiniz, başarısızlığı ise başkalarına fatura ettiniz. Bu sene kaçan şampiyonlukta da kendiniz hariç, ben dahil herkesi sorumlu tuttunuz. Hem bugün hem de genelde içinde bulunduğumuz durum hakkında neden özeleştiri yapmadığınızı, neden pişman olmadığınızı bugün daha iyi anlıyorum. Bugün mecburen yayıncı kuruluşu, eski maçlarımızı iç geçirerek izliyoruz. Kendi televizyonumuzda efsanelerimizi göremiyoruz. Başkanımız böyle yaparak kendi geçmişinizi sildiğinizi fark etmiyor musunuz? Alex konusuna girmek istiyorum. Alex hiçbir zaman seçim malzemesi yapılmamalıdır. Başkanımıza katılıyorum. Alex’in gitme zamanı da gelmişti. Buna da katılıyorum. Ya hoca ya da Alex gidecekti. Buna rağmen kendisiyle veda ediş şeklimizi hiçbir zaman içime sindiremedim. Alex’e belgesel izni verilmemesi, belgesel ekibinin stada sokulmaması nasıl bir zihniyetin ürünüdür. Kim ne yaparsa yapsın Alex’i bu taraftarın gönlünden kimse silemez. Aynen Lefter gibi, Can gibi, Cemil abi gibi. Bunları yok saymak mümkün değildir. Yok saymanın da hiçbir faydası yoktur, zararı vardır. Başkanım, siz her yıl kendinize göre haklı nedenlerle futbolcuları, hocaları yollarken, silerken, bizler de başarılı olan isimlerde yıkım yaşıyoruz. Hatırlayın sizi Fenerbahçeli yapan değerleri. Değerlerimizle, yıldızlarımızla veda etme şeklimizle ya da veda edememe şeklimizle çocuklarımızı kırdık ve çocuklarımızı kaybettik. Onların idollerine kötü muamele yaptıktan sonra onları kazanmak çok zor. Ben de içinde bulundum 6 sene. Bu hataların bazılarının belki ben de parçasıydım” ifadelerini kullandı.
“İNSAN KENDİSİNİ ŞAMPİYON YAPAN TEKNİK ADAMI YOLLAR MI?”
Eski dönemlerde de yönetimlerle futbolcuların birbirlerine ters düştüğünü sözlerine ekleyen Ali Koç, “Lefter yönetimiyle hiç mi ters düşmedi? Abdullah Kiğılı gibi biri, ya da birçok yönetici ya da çalışanlar mı suçluydu? Marşında bile hiçbir kulüpte olmayan dostluk dizeleri varken, biz aramızdaki bağları ne zaman bu kadar kaybettik? Sizce normal mi bu yaşadıklarımız? Şampiyonluğu yakaladığımız her sezonda, özellikle teknik direktörlerin bu başarıdaki paylarını ’Sanki o mu bizi şampiyon yaptı?’ diyerek hep küçümsediniz. Sanki kendi şahsi hesaplarınızdan ödeme yapmış gibi ’Bu parayı vermeseydik şampiyon olabilir miydik?’ dediniz. İyi bir başkan elde edilen başarılardan sonra emeği geçen herkesi taçlandırır ve gurur duyar, mütevazı bir şekilde hedefe ulaşmanın gururunu yaşar. İnsan kendisini her şampiyon yapan teknik adama, kamuoyunu ikna edemeyen nedenlerden dolayı yol verir mi? Takımını şampiyon yapan hocaya, ertesi sene 2. durumdayken git denilir mi? Kendisini şampiyon yapan başka bir hocaya ’Artık kardeşin yüzünden seninle çalışamayız’ denilir mi? Kendisini şampiyon yapan başka bir hoca, özel hayatıyla suçlanıp ses kaydı yayınlanır mı? Size göre herkesin uzaklaştırılması için bir neden var. Fenerbahçe bu nedenlerle hiçbir başarının cezasız kalmadığı kulüp olarak hatırlanmaktadır. Biç camia olarak bunu hak etmiyoruz” dedi.
“SAYGI GÖSTEREN VE SAYGI GÖREN OLACAĞIZ”
Başarılarından dolayı bağırlarına basmak istedikleri kahramanlar istediklerini söyleyen Ali Koç, “Bu kampanya sürecinde bilhassa taraftarlarımıza sık sık söylediğim bir söz var. Bu sözü çocuklarıma da neredeyse her gün söylüyorum, kendinize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi, başkasına da yapmayın. Hoşunuza gider, gitmez, lütfen demokratik haklara dikkat ederek sonuna kadar beni dinlemenizi rica ediyorum. Kötülük yarışlarından hiçbir şey kazanmadık bugüne kadar. Biz ısrarla iyilik yaparsak, topluma ve Türkiye’ye Fenerbahçe farkını göstermiş oluruz. Unutmayın ki Allah her zaman doğrunun ve iyinin yanındadır. Rakip yöneticileri deplasmana geldiğinde iyi ağırlayacağız, saygı göstereceğiz. Saygı görmek istiyorsanız, saygı göstermelisiniz. Bir kucaklamanın bir fotoğraf çektirmenin hiçbir maliyeti ve külfeti yok. Ulu önder Atatürk’ün dediği gibi, ahlakta, centilmenlikte, sportmenlikte hareket edeceğiz. Hiçbir rakibimize ikinci sınıf muamele yapmamalıyız. Aramızdaki gerginliklerde kan davası güder gibi kin tutmamalıyız. Türk sporu artık bu nefret diliyle, hep kendi içinde kavga ederek hak ettiği yere gelmiyor. Bindiğimiz dalı kesiyoruz. Sponsorlar 1 markaya üye olmaya korkuyor. Olursa 3 markaya birden oluyor, ya da kaçıyor. Seçildiğimiz takdirde biz bunu Fenerbahçe olarak tek taraflı başaramayız” diye konuştu.
“TARAFTAR HANCI, GERİYE KALAN YOLCUDUR”
Statlarda küfre karşı olduklarını ifade eden Ali Koç, “Bunun da ilk savaşını yıllar önce başkanımız verdi. Yönetime yapılan küfürleri baştan aşağıya kınıyorum, bu bize yakışmıyor. Ancak lütfen şunu bilelim ki hiçbir yöneticinin de seyirciye küfür ve hakaret etme hakkı yoktur. Bir kulübü taraftarları taşır ve yüceltir. Bu kulübün de sahibi taraftarıdır. Kongre üyeleri, taraftar oldukları için üye olmuşlardır. Onlar kulübün resmi temsilcileridir. Taraftarlar hancı, geri kalan her şey yolcudur. Taraftarı bu denli dizayn etme çabasının, kontrol etme çabasının tahribatını görüyoruz. Tribünler kapatıldı, kombineler satışa çıkarılmadı. Hala bu durumdayken ve taraftar mühendisliğinin zararlarını yaşarken, önümüzdeki sezon için tribünlerle ben ilgileneceğim, taraftar gelmezse yenilerini getireceğim dediniz. İnanamadım kulaklarıma. Hangi yenilerini getireceksiniz. Son yıllarda uğradığımız mali zararlar arasında neredeyse sistematik olarak gecikmeli yapılan yanlış transferler başı çekiyor. Takıma uyum sağlaması, yanlış transferler ya da suçu oyuncularda arama refleksiyle 2-3 yılda bir iskeleti değiştirilen takımımızda başarı yakalanamamaktadır. İlk 11’e aday oyuncularımızı zaten kendimiz yetiştirmek zorundayız. Özkaynağımızdan futbolcu yetiştirmek, sporcu fabrikası olmak zorundayız. Altyapıda en iyi imkanlarla 10 yaşından itibaren futbolu öğrenmiş, kanı sarı-lacivert akan sporcular yetiştirmeliyiz. Seçilirsek en büyük hedefimiz bu olacak. Son 20 yılda A takımımızda sürekli oynayan genç oyuncumuz hiç olmadı. Belki gençken İzmir’den gelen Semih’i sayabiliriz” diye konuştu.
“VAN PERSIE’YE NEDEN HALA MAAŞ ÖDÜYORUZ”
Barcelona’nın herkesin dünyanın en iyi takımlarından birisi olarak kabul edildiğini söyleyen Ali Koç, “Kaç yıl boyunca takımın kadrosunu ezbere saydık. Ana iskeleti koruyup her zaman üst düzey performans sergilediler. Tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok. Biz ne yaptık? Terranao isimli takımı hiç tanımayan kişiye tüm yetkileri verdik. Ben sporcu satmaya geldiğini söyledim ama siz böyle olmadığını ifade ettiniz. Yanlış biliyorsam, özür dilerim. Bütün yetkiyi verdiğinizi söylediniz, takımın en ateşli futbolcularını 1 günde harcadı ve 8, 9 yen oyuncu aldı. Sportif başarısızlığın yanı sıra, tarihimizin en pahalı transferi olan Van Persie transferini gerçekleştirdi. Dünyanın parasının verildiği Van Persie sorulduğu zaman suçu Terranao’ya attınız. Hal böyleyken neden hala bu oyuncuya 78 bin Euro maaş ödüyoruz. Ben 2 senedir futbolla ilgilenmedim dediniz. O zaman ilgilenseydiniz başkanım. Bu kulübün amiral gemisi futbol değil mi? Şayet bu kutsal göreve bizleri layık gördüğünüz takdirde bu yönetim mantalitesinden çok daha farklı, ortak aklın hakim olduğu, şeffaf, tutarlı bir anlayış göstereceğiz. O yüzden en büyük transferimiz felsefe değişikliği diyoruz. Biz sürekliliği sağlayamadık. Taraftarların sevdiği oyuncuları, adeta infaz edercesine gönderip, ne takımda ne de teknik direktörde istikrarı yakalayamadık. Genç takımdan gelip, A takıma yükselip, kaptanlık yapıp yıllarca üst düzey anlamda hizmet eden Serkan Acar abinin anısı adına sizlerden alkış rica ediyorum” açıklamasında bulundu.
“FETÖ’CÜ OLANLAR SİZE YAKIN DURUYOR”
Şeffaf bir yönetim olacaklarını söyleyen Ali Koç, “Bütün bu hatırlattığım çizgiler üzerinde size artık kendi içinde her zerresi barışçıl, kendi içinde huzurla yaşayan şeffaf bir kulüp vadediyoruz. 3 Temmuz, bizim kırmızı çizgimizdir. Ben Fenerbahçeli’yim diyen kimse bu durumu inkar edemez. Bundan sonraki süreçte arzulamadığımız bir sonuç çıktığı takdirde aynı refleksi sergileyeceğimizden zerre kadar şüpheniz olmasın. Ancak Yargıtay kararının çıkmamasını benim adaylığıma bağlamanız, yüce Türk adaletine saygısızlıktır. Bu kalleş saldırıyı Allah kimseye bir daha göstermesin. Ağızları sulanarak, büyük keyif alarak, zevk içinde televizyonlarda bizi linç eden insanlar hala aynı yerlerde, en büyük FETÖ düşmanı olarak görünüyor. Ama bazıları size yakın duruyor. Başkanım şu konuda içiniz rahat olsun, zerre şüpheniz olmasın, sizin başkanlık döneminde değil de, başkasının başkanlık döneminde tazminat savaşı verilmesi gerekiyorsa, başta sizin kılavuzluğunuzda, Fenerbahçe’deki herkes bu işe el atacaktır” dedi.
“BENİ KAÇMAKLA İTHAM ETTİNİZ”
Kızmadığını ama çok kırıldığını söyleyen Ali Koç, “Beni kaçmakla itham ettiniz. Sonra yanımdaydı dediniz. Ama vicdanı olan, o günleri hatırlayan kimse beni bu şekilde suçlayamaz. Ben, her şey 3 Temmuz’a bağlanamaz derken neyi ifade ettiğimi söyleyeyim. Konuşmamın başından beri 3 Temmuz noktasına gelene kadar ki yönetim şeklinden bahsediyorum. Ben nasıl 3 Temmuz’u hafife alabilirim. Samimi olan kimse de bunlara inanmıyor. Şimdi, artık beyaz bir sayfa açmanın tam zamanı. Sizlere ve büyük Fenerbahçe taraftarına sonuna kadar güveniyorum. Ben size inanarak yola çıktım. Belki ilk başta inanmadınız. Kazanamaz ve beceremez dediler. Süre ilerledikçe sizler de bana inandınız. Güçlenerek, birbirimize inanarak yürüdük ve buraya kadar geldik. Sayenizde bir hayal gerçekleşmek üzere. Seçilip seçilmeme korkusunda olmadım. Adaylığımı koyarken de önce Allah’ın takdiri, sonra da sizlerin desteği demiştim. Ama en büyük korkum, ben ve arkadaşlarımın bu teveccühe layık olabilmek. Bize güvendiniz. Sizin bu kutsal görev için ben ve arkadaşlarıma güvenmenize layık olmak için elimizden geleni yapacağız. Hatalarımız olabilir, en büyük tecrübeler hata yaparak elde edilir. Ama sizin güveniniz hiçbir zaman suistimal edilmeyecektir. İnşallah hep beraber çok güzel günler göreceğiz. Belki yarın, belki yarından da yakın. Biz sizlere hayal vaat etmiyoruz. Ben bilmez miyim kulağınıza güzel gelecek cümleler kurmayı” ifadelerini kullandı.
“SEÇİM ÖNCESİNDE FARKLI, SONRASINDA FARKLI KONUŞUYORSUNUZ”
Aziz Yıldırım’a hitaben sözlerini sürdüren Ali Koç, “Başkan belki birazdan 3 Temmuz başta olmak üzere, beni silmeye, itibarsızlaştırmaya çalışacaksınız. Ne yaparsanız yapın, bunu başaramayacağınızı düşünüyorum. Şunu bilmelisiniz ki artık herkes çok daha bilinçli, hiçbir şeyi unutmuyor, hiçbir şeyi yutmuyor, satır aralarını gayet iyi biliyor, seçim sonucu ne olursa olsun, taraftarla aramdaki gönül bağını hiçbir şekilde koparamayacaksınız. Ocak ayında yaptığım konuşmada kazanmak için her şeyin mubah olmadığı bir seçim olmasını, herkesin kıskanacağı bir seçim olmasını çok arzu ettim, çok uğraştım. Titizlikle davrandım. Her adımımı, her sözümü itinayla seçtim. En büyük tenkiti de burada gördüm. Üzülerek söylemek istiyorum, insan sevdiğinden, saydığından, sıkı sıkıya tutkulu olduğundan zarar gördüğü zaman inciniyor ve kırılıyor. Tanımadığı bir insan ne kadar zarar verebilir. Üzülerek söylüyorum, seçimi kazanmak için her türlü yola başvurdunuz, FETÖ’cü dediniz, etrafındaki bazıları aileme neler söylediniz. Siz seçim öncesi farklı, seçim zamanı farklı davranıyorsunuz. Açık ortamlarda farklı, kapalı ortamlarda farklı konuşuyorsunuz. Kırıldığımı, üzüldüğümü, kalbimin bir parçasının koptuğunu bilmenizi istiyorum. Çünkü Allah korusun bir gün size bir şey olursa, yanınızda ilk beni göreceksiniz. Sizin yanınızda bana bu süreçte kötülük yapmış insanlar var. Belki bilmediğiniz kişiler var. Bu noktaya geldiğimiz için üzülüyorum. Mecbur olduğum için açıklama yapmak istiyorum” diye konuştu.
TRİBÜNLER VE SAHA KARIŞTI
Ali Koç’un konuşması sırasında tribünlerden çok ses geldi. Bunun üzerine konuşan Ali Koç, “Lütfen arkadaşlar maçta değiliz. Şuradan şuraya gelirken özel güvenliğin arasından geçerek buraya geldim. İnsanın içini acıtıyor. Hepimiz Fenerbahçe için buradayız. Sapla samanı karıştırmayın lütfen. Yarın tarihi bir seçim var. Kime oy verirseniz verin, gelip oyunuzu kullanın. Ali Şen Başkanımız’ın dediği gibi, biz her anlamda farklıyız” diye konuştu. Ali Koç’un konuşması sırasında yaşanan gerginlik nedeniyle Ali Koç konuşmasına ara verip tribünlere uyarılarda bulundu. Bu sırada Aziz Yıldırım da gelerek saha içindeki kişilere müdahale etti. Yaşanan gerginliğin ardından Ali Koç tekrar kürsüye çıktı. “İnşallah yarın hayırlısı olur ve kazanan Fenerbahçe olur” diyerek sözlerini tamamladı.
(Bozhan Memiş - Ozan Buğra Koşar - Bora Akyol - Mehmet Şirin Topaloğlu/İHA)