Değerli okuyucular, bildiğiniz gibi ilk yazımı geçen hafta “Türkiye Manifestom” başlığı altında “Türkiye bütün artılarına rağmen niye 3. dünya ülkesi” konusunda yazmıştım. Yazım çok üzüldüğümüz ve kahrolduğumuz Bolu’daki otel yangını açısından değerlendirildiğinde çok normal olarak görülür.
Çünkü önleme maliyetinin altına girmedik, yani bu eksik şartlarda o otel açılamaz, ölçme maliyetinin altına girmedik, denetim sonucundaki eksiklikler, mevzuata aykırılıklar giderilmeden misafir kabulünün yasaklanmasının da altına girmedik, şimdi ölen 78 kişi, bozulan toplum psikolojisi ve hesaba katmaya değeri kalmayan ekonomik sonuçlar. Ama ülkemizde yaşanan durumlara (deprem, sel, yangın, patlama vb.) bakınız; hep başarısızlık maliyetinin altına girdiğimizi görürsünüz.
Yaşadığımız Bolu otel yangını ve Konya’daki bina çökmesinin ardından, yine bu bağlamda doğru değerlendirme yapabilmek için sizler ile bu yazımı paylaşmayı düşündüm.
Suçlu Kim?
Kurumsal eğitimlerimin çoğunda bana muhakkak şu soru gelir: “Hocam Avrupa’da trafik kurallarına uyan vatandaşlarımız Türkiye’ye gelince trafik kurallarını önemsemiyor, bunu nasıl açıklayabiliriz?” diyorlar.
Bir insanın kurallara (yazılı olsun veya olmasın) uygun davranabilmesi, doğru davranışı yapabilmesi yeterliliğinin değerlendirilmesi çok önemlidir. Gelin biz Avrupa’da trafik kurallarına uyan ancak ülkemizde uymayan insanın yeterliliğini değerlendirelim.
Bu vatandaşımızın Avrupa’da doğru davranabilmesi, uygun davranışı yapabilmesi mümkün olmuştur. Yani trafik kurallarına uyabileceğini bize göstermiştir. O zaman ülkemizde trafik kurallarına uymuyorsa problem adamda değildir. Olsa bile bu küçük resimdir. Asıl bizim büyük resmi değerlendirmemiz gerekiyor.
Gelin biz sistemi değerlendirelim;
Başarılı sistemlerin (trafik sistem, personel kayıt sistemi, kalite sistemi, muhasebe sistemi vb.) hiçbirinde fark etmez bütün başarılı sistemlerin sağlıklı olması gereken 4 temel dinamiği vardır.
-
Tanımlanabilirlik (sistemin kuralları (metotları) belirlenmiş olmalı)
-
Uygulanabilirlik (sistem için yazdığınız kuralların (metotların) basit ve uygulanabilir olması)
-
Denetlenebilirlik (sistemin kurallarının uygulandığının denetlenmesi ve uymayanlara yaptırımlar yapılması)
-
Geliştirilebilirlik (sistemin değişen şartlara göre geliştirilmesi ve mevcut uygulamalara entegre edilmesi)
Evet, Avrupa’da trafik kurallarına uyan ancak Türkiye’de uymayan vatandaşımızın durumunu göz önüne alarak yukarıdaki sistem dinamiklerini değerlendirelim.
-
Avrupa’da trafik kuralları belirlenmiş, Türkiye’de kurallar belirlenmemiş mi? Hayır, benzer kurallar burada da yazılmış.
-
Peki Avrupa’daki trafik kuralları kolaylıkla uygulanabilir (trafik lambası kırmızı, sarı, yeşil de Türkiye’de trafikte çok fazla mı renk kullanılıyor? Hayır. O zaman bizdeki kurallar da kolaylıkla uygulanabilir.
-
Avrupa’da trafik kurallarına uyum konusu denetlenebiliyor, Türkiye’de denetlenemiyor mu? Hayır denetleniyor.
-
Avrupa’da yenilikler trafik sistemine uyarlanıyor, Türkiye’de uyarlanmıyor mu? Hayır uyarlanıyor.
O zaman sizlere sorum şu: Hangi sistem dinamiği Türkiye’de sağlıklı çalışmıyor?
Lütfen değerli okuyucular siz de cevabınızı söyleyiniz. Benim bu soruma yüzde yüze yakın denetlenebilirlik cevabı geliyor. Evet denetlenebilirlik ülkemizde kurallara uymadığında rüşvet ile, hemşericilik ile, gurbetçilik ile ya da yandaşlık ile kurtulacağını biliyor. Türkiye’de bütün kurum ve kuruluşlarda sağlıklı denetimin yapılmadığı, yapılsa da rüşvet, yandaşlık vb. yukarıdaki nedenlerden dolayı denetim mekanizmasının sağlıklı olmadığını görürsünüz.
Basit bir örnekle açıklayacak olursam, evimizde çocuklarımızla birlikte odalarını nasıl toplamaları gerektiği ile ilgili basit kurallar belirleyelim ve bu kurallara uygun odalarını toplamalarını bekleyelim. Emin olunuz, bir iki hafta odalarını toplayıp toplamadıklarını denetlemeyin (kontrol etmeyin) onlar da kontrol yok diye kuralları uygulamayacak ve uymayacaklardır.
Ülkemizin depremlerde on binlerce insanın hayatını kaybetmesi, yanan ve yıkılan binalarda ölümler, hastanelerde bebek çeteleri, ihraç edilen gıdalarda tarım ilaç kalıntıları, özel sektörde vergi kaçırmalar vb. hangi konuyu değerlendirsek değerlendirelim, sonuçta ülkemizde sağlıklı denetim ve sonucunda yaptırımların uygulanmadığı, büyük resim ile ilgili sağlıksız durumu görürüz.
Sonuç olarak, kurulan bir sistemin dört temel dinamiği sağlıklı işlemez ise bu yangın, trafik kazaları vb. felaketlerin başımıza gelmesi eksik olmaz.
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere,
Sevgi ile kalınız,
Hidayet ŞAHİN (Uluslararası Kalite Uzmanı ve Eğitimci)
Sistemi kuran da İnsan
Sistemi çalıştıran da İnsan.
Sistemi denetleyen de İnsan
İnsan düzelirse her şey düzelir.
İnsan nasıl düzelir? Belki bir gün bu konuyu da yazarsınız.
Yazmaya devam etmenize sevindim. Hayırlı olsun Hidayet bey. Sözünüz tesirli, okuyanınız çok olsun. Selamlar.